Bölüm : 30

8.2K 355 34
                                    

  Zeynep, tabağının büyük kısmını, büyük bir iştah ve  zevk ile yedi, ama midesinde yer kalmadığı için, fazla yiyemedi. Çatalını tabağına bırakırken , aklına evlilikleri geldi, gelecekte akşam işten eve geldiğinde yemek yapan sofra kuran bir adam, çok tatlı geldi gözüne.

Neredeyse pembe hayaller kurdu kafasında. Güzel sıcak bir ev , evde yemek yapıp çocuklarla ilgilenen bir koca. Ahh bunu kim istemez ki diye geçirdi aklından. Ama birazdan gerçek dünyaya dönmesi gerekecekti.

" Belki evliliğimiz ile ilgili konuşabiliriz biraz.'' Mert, karidesi bol bir çatal alıp, Zeynep'in ağzına götürdü.I

''Nereden başlamamızı istersin?"  Söylesene, ben çok merak ettim, bizim bu evliliğimizden sen ne bekliyorsun?''

''Anlamadım, bunu sormakta ki amacın ne ? Beni tanımak mı? evliliğimizi mi sorgulamak istiyorsun ? Ya da, sen çok mantıklı bir kızsın ki ben de en çok bu yanını seviyorum diyebiliriz, evliliğimizi belli kurallarla mı devam ettirmek istiyorsun?''

''Hayır, ben sadece senin beklentilerini öğrenmek istiyorum,''

''Hımm, benim beklentim, aynı evde aynı çatı altında, keyifli güzel bir sohbet, yakın arkadaşlık daha çok seni mutlu etmek ve muhteşem zevkli bir cinsel yaşam . Gözyaşından daha çok bol kahkahalı bir evlilik.''

Sonra gözlerini Zeynep'e dikerek, '' daha bir çok şey, senin isteklerin de önemli biliyorsun, bu iki kişilik bir ilişki,  istersen sana kağıt kalem vereyim de yaz ''

'' Lütfen Mert , biraz ciddi olur musun?  Evlilik çok ciddi bir durum.'' derken Zeynep gözlerini Mert'in gözlerine dikti.

Mert masanın üzerinden elini tutarak, ''Bak Zeynom, ne olur rahat ol artık, senden çok şey istemiyorum bize biraz zaman ver, bu işin mantığı yok, evlilik , aşk işi duygusal bir hayat, mantık yürütemezsin, Çiçekler de emirle açmaz biliyorsun, onların belli zamanı var açmak için,''

Zeynep, duyduğu sözlerden midir? nedeni bilinmez, gözleri dolmuştu.'' sen delisin '' diyebildi sadece. Ama Mert'in kendisine verdiği değerin artık oda farkındaydı. Zeynep sevmeyi sahiplenmek olarak görüyordu. Sevince kaybetme korkusu da beraber yüklenirdi kalbine.

'' Ne yani ağlıyor olamazsın değil mi? Hey kes şunu, hadi ama  , bundan sonra gözlerinden düşen bütün gözyaşlarını sayacağım, ve her biz göz yaşın için sana bin kahkaha attıracağım. Bak işte sen asıl o zaman gör basıl güzel bir hayatımız olacak. ''

''Ooo.. desene her gün sabahtan akşama kadar güleceğim.''

''Göreceksin bak çok güzel günlerimiz olacak, bak ne kadar kolay yoluna girecek her şey.

Böylelikle evliliğimizin ilk kuralını da belirlemiş olduk.'' Bunu söylerken ayağa kalkan Mert usulca Zeynep'in önünde diz çökerek ellerini tekrar eline alıp, avuç içlerini  öptü ve yüzüne sürdü, öptü kokladı . Bir erkek bir kadına sevgisini nasıl gösterirse, öyle yaptı Mert. O an, iki genci duygusal olarak bir birlerine daha da yakın hissettirmişti.

''Zeynep bir den ellerini çekip, duygularına yenik düşmemek için, toparlayarak kendini, bu akşam çok önemli biliyorsun, akşama az kaldı ve ben evdekilere hiç yardım edemedim, hemen çıksam çok iyi olur, çok fazla oyalandık '' deyip, eteğini çekiştirip üzerini düzeltmeye başladı,

''Tamam, canım merak etme ben seni hemen bırakırım, ben de bir damat tıraşı olsam iyi olur'' dedi çenesindeki kirli sakallarını sıvazlayarak.

''Ama hiç hazırlıklara yardım edemedim evdekiler dedem özellikle çok söylenecek, anneannemi yordum diye,'' diye üzülerek hayıflanınca

''Zeynep, sakin ol, bir dur nefes al, önce şöyle yapalım sen evdeki durum nedir bir ara öğre, eksik bir şey varsa hemen yaptıralım, yani ben hazırlatırım, sen sorun etme.''

''Hayır, hayatta olmaz, anneannem dışardan gelen yiyeceklere karşı katidir, asla sokmaz eve, her şey ev yapımı olsun ister, özellikle böyle durumlarda .''

''Böyle durum derken, nasıl yani daha önce de başkaları da mı , senin için geldiler  ? ''Mert şaşkın şaşkın bakarken Zeynep de ne diyeceğini bilemedi ama Mert'in bu hafif kıskanç durumu da hoşuna gitmedi de değildi.

''Hayır canım, öyle demek istemedim, yani eve bir misafir geldiğinde özellikle, her şeyin ev yapımı olmasına çok değer verir, '' sevgi ve saygı, emek ister, insanlara değer verdiğimizi en güzel verdiğimiz emekle gösterebiliriz'' der, bizimkiler.

''Tamam anladım , ama sen yine de bir sor bence, belki de bir malzeme eksiktir olamaz mı? Ayrıca ev yapımı yemek ve atıştırmalık üzerine çok iyi bildiğim yerler var, unutma bende bir gurme sayılırım, '' Zeynep bunları duyunca içinden koca bir kahkaha attı ama bunu çok fazla belli edince. Mert '' Ne gülüyorsun, bana inanmıyor musun, ehhh...buna da zamanla alışacaksın, ben de az önce hünerimi gösterdim sana sanıyordum, dedi hafif alıngan bir tavırla.

''Tamam , tamam , tabii ki sana inanıyorum, ki yemek konusunda engin bir bilgin olduğuna da eminim. ama fazla vakit kalmadı çok oyalandık, hadi hemen çıkalım yolda arayıp, bir çaresine bakarız.

Yola çıkalı çok olmamıştı ki Mert, Zeynepe dönerek , " bugün benimle konuşmak istediğinde , söylemek istediğin şeyin ne olduğunu biliyorum. Senin söylemek istediğin yani niyetin. Bu evliliğin yürümeyeceğini söyleyip, benden ayrılmaktı değil mi? Bak eğer istersen senden istediğim bu zaman için bir sürede belirleyebiliriz."
" Benimle pazarlık mi yapmak istiyorsun "
" Bence sen , beni ve evliliğimizi çok hafife alıyorsun.Bu bir iş anlaşması değil.Sen benim için , şirketten ve işten çok daha önemlisin. "
" Şirket ve iş demişken, sence de bu son toplantıda şirket için işler iyi geçmedi değil mi? Tam da Avrupa pazarına yeniden açılma arefesinde ve Yasin bey ile ortaklık konusunda anlaşmaya çok az kalmışken.''
"Bence evliliğimiz değil ama boşanmak her şeyi daha da zorlaştırabilir.
Aslında sana bu durumda benimle evli kalmanın kariyerin için ne kadar önemli olduğunu, nasıl bir avantaj olduğunu anlatabilirdim. Evlenmemizin üzerinden çok uzun bir zaman geçmeden hemen boşanmak, bunun seni beni bütün ailemizi ve şirketi nasıl etkileyeceğini anlatmak için elimden geleni yapardım.Aslında evliliğimizi iş hayatının gerçekleriyle karıştırmak doğru bir düşünce değil bana göre.''

Kaç dakika daha bu konuları konuştular farkında değillerdi, ama çok tan gelmişlerdi eve.

'' seni şimdiden özlemeye başladım sanki, buraya tekrar gelmek için sabırsızlanıyorum, ama önce güzel bir damat tıraşı olayım, sana güzel görünmem lazım '', dedi sırıtarak. Ama iki gencin aklı başında değildi, akşamın heyecanı, ikisinin de kalplerini kıpır kıpır yapmıştı, Özellikle Zeynep, elleri titremeye başlamıştı, Mert'in baba annesi ve dedesiyle ilk kez tanışacaktı, ve bu resmen aileye girdiğinin göstergesiydi. En önemlisi herkes ten önce gidip evdekilere durumu açıklaması lazımdı, Çünkü onlar Hakanla görüştüğünü biliyorlardı, oysa şimdi o Mert ile evliydi.

Aman Allah'ım diye geçirdi içinden ne kadar karışık bir durum, daha ben bile bu duruma alışamamışken onları böyle bir duruma ikna etmek, neyse başa gelen çekilir diye geçirdi içinden Zeynep.
Mert e dönüp akşama görüşürüz derken , Mert Zeynepin elinden tutup iyice kendine çekti " bana bir hoşçakal öpücüğü yok mu deyip, usulca yumuldu genç kızın dudaklarına. Zeynep hiç beklemiyordu bunu. Ama o da farkında olmadan, yavaş yavaş kapılıyordu Mert'in tutkulu aşk cehennemine. Tutkulu öpüşmeden sonra, hızlı adımlarla evine kostu Zeynep.
Kapıyı acan dedesi şaşırdı onun heyecanlı, nefes nefese bu haline.Ama adam anladı ki , aşk genç kızın kalbini çoktan ateşe vermişti. Zeynep telaşla iceri girerken çareyi dedesine sarılmakta buldu , yillardir sarıldığı bu kollarda buldu huzuru.

Hey gidi genclik diye geçirdi dedesi içinden. Daha dün gibi sırtımda kucağımda gezdirdiğim günler. Ama her tohum gibi büyümüş serpilmiş çiçek açmaya karar vermiş yavrum.
Allah var şimdiye kadar Zeynep in onların sözlerini dinlemediği bir an olmamıştı. Hep derli toplu, söz dinleyen, akıllı zeki bir kız olmuştu, Okul ve normal hayatında da sevilen güvenilir bir kızdı. Annesini küçük yaşta kaybeden Zeynep in onlardan başka kimsesi kalmamıştı . Onları üzmek ise hayatta isteyeceği en son şeydi.

Arabadan inerken aklı Mert'te idi, daha şimdiden nasıl da girmişti kanına, onun kokusu, mimikleri, çapkın gülümsemesi, daha şimdiden bundan kolay kolay vazgeçemeyeceğini hissediyordu.

Arabadan uzaklaşırken, sade bir el salladı arkasından, bir süre baktı giden arabanın ardından, ardından derin bir nefes alıp, evin bahçesinden içeri girdi. İçerde büyük bir sınav bekliyordu kendisini.

Gönül Hırsızı  AŞK-I CEHENNEM...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin