Gönül Hırsızı AŞK-I CEHENNEM...

Bölüm 35

''Sen arkadaşlarına sağdık birisin Zeynep, ama şu kadarını bil ki , bizde bir erkek bir kere bu cehennemi yaşadıysa, etrafındaki diğer kadınların hiç bir anlamı olmaz, onlarla ilgilenmez.''

''Kanıtla bakalım bana bunu.''

Zeynep daha bu kelimeleri söyler söylemez, Mert onu öyle bir öpmeye başladı ki, Zeynep dünyanın gerçekten döndüğünü neredeyse o anda hissetmişti.

Mert beraber oldukları bu kadar kısa bir sürede onu nasıl tahrik edeceğini çok iyi öğrenmişti. Ama bu kısacık öpücük Zeynep'in baştan çıkarılmasına yetiyordu bile , kim derdi ki, küçücük bir öpücüğün, bu kadar etkili olabileceğini.''

Küçük bir öpücük , iki tutku dolu bedeni karşı konulmaz ihtirasın kollarında buluşturmuştu. İnce zevk fısıtıları ile  üzerlerindeki bütün giysilerinden kurtuldular bir çırpıda, ikisi de bir anda çırılçıplak kalmışlardı, Zeynep'in ilk anlardaki gerginliği ve öfkesi neredeyse geçmiş, kendini arzunun kollarına bırakmıştı. 

İkisi de aşktan çok daha güçlü bir duyguya teslim oldu o anda. İki beden büyük bir arzuyla birleşmişti. Anneannesi olsa, ona göre hiç bir kadın, bu şekilde aklını, mantığını kullanmadan , kendini bir erkeğin kollarına asla bırakmamalıydı diye düşünürdü, bu eşi bile olsa, dedesinin onu bırakıp gitmesinden sonra, yaşadıkları çok etkilenmişti.

Ama artık Zeynep, Mert ile birlikte olduğu çoğu zaman içinde , anneannesinin ona verdiği öğütleri dinleyecek durumda olamıyordu. İçinden derin bir nefes aldı ve kollarını sıkıca doladı Mert'e, onun yanında olmasından öylesine mutluydu ki, bu anı hiç bir şeyin bozmasını istemiyordu. 

Mert ile beraber yaşadığı zevk dolu anların doruğundayken, gök kuşağının bütün renklerinin üzerinde uçar gibi zevk içinde yükseliyordu. Gerekirse ertesi gün bütün kontrolünü eline alıp, kendine hakim olmaya çalışırdı. Ama şimdi , şu an da değil...

Gitmişti...

Mert, bir anda sıçrayarak kendine geldiğinde sağına , soluna, etrafına odaya iyice bakındı. Zeynep yoktu. Seslenmek istedi '' Zeynep, aşkım ...'' Sesi çıkmadı yutkundu. Eli telefonuna gitti. Aradı, yok telefonuda kapalıydı ''aradığınız kişiye...'' derken kapatamadan düştü telefon elinden. Allahım diye geçirdi icinden yoksa gerçek bcehennem bu mu?

Daha çok yeniydi onunla rüya gibi birleşme yaşarken aldığı zevk, gökkuşağının bütün renklerini sayarken, şimdi zifiri karanlıktı her yer. Komidinin üzerini tekrar kontrol ettiğinde, peçeteye yazılmış küçük bir not ilişti gözüne.

'' Yaşadığımız o büyülü dakikalardan sonra, yanından uzaklaşmak bana çok zor gelse de , şimdilik daha fazla kalamayacağım, senin yanında aklım mantığım yok oluyor, sana karşı koyamıyorum, kocacığım :). Ama bende senin gibi düğünümüzü sabırsızlıkla bekliyorum. Şimdi anneannemlere gidiyorum,

S.S  Zeynep ''

Bulduğu bu notla sevinsin mi üzülsün mü bilemedi Mert. Ama yinede derinden bir oh çekti icinden.

S.S aklına takıldı bir kere, evirip çevirip bunu düşünmeye başladı ama hala gizemi çözemedi. İçindeki küçücük özlem duygusu yerini giderek daha büyük bir duyguya bırakmıştı. Ama ne olursa olsun aşkının karşılığından emindi. Ama ön sezgileri, büyük ihtimal ''SENİ SEViYORUM'' demek istedi, bunun başka anlamı olamaz diye geçirdi içinden.

O akşam anne ve babasının anılarıyla dolu bu evde, uzun zamandır olmadığı kadar rahat bir uyku çekti Mert. Ama önce bir doz Zeynep aldı uykudan önce aradı.