Gönül Hırsızı AŞK-I CEHENNEM...

Bölüm: 29

    Zeynep, banyoya doğru hızlı adımlarla ilerlerken, arkasından gelen Mert'in gülme sesini rahatlıkla duyabiliyordu. '' seni hala duyabiliyorum, '' dedi, biraz sert çıkmıştı sesi, ama olsun, nesi komikti anlayamıyorum, benden ne bekliyordu ki, onun gözünün önünde tüm bedenimi sergilememi mi, tamam bir seks yaptık ama, tamam bu seksten öte bir şeydi, ama yine de onun yanında henüz o kadar da rahat olamıyorum, bu bilinçli bir şey değil, dedim ona bana zaman ver, off.. boş ver ama seks, gerçekten çok iyiydi, sanırım buna doyacağımı sanmıyorum, dedi içinden.

Kapıyı açtığında banyo tamamen mermer ve granit taşlı şık bir banyoydu ve evinin ayrı bir odası gibi şık dekore edilmişti ve her şey çok muntazam yerli yerindeydi, ama en çok hoşuna giden ilk dikkatini çeken şık oyma ahşap kutu içerisindeki kokulu , birbirinden farklı renk ve kokudaki değişik şekillerdeki sabunlardı.

Ama oyalanacak vakti kalmamıştı, hemen bir duş almak zorundaydı, öyle de yaptı, ama hiç hoşuna gitmeyen bir sorun vardı ki o da duştan sonra aynı kıyafetleri giymek, sanırım şimdilik buna mecburdu.

Banyodan çıkıp, yatak odasına döndüğünde Mert'i bulamadı, seslenmek istemedi, evin içinde onu ararken tekrar göz atma imkanı oldu evi dolaşmak için, etrafına bakınca evin duvarları üzerindeki resimler dikkatini çekti, çoğu aile resimleriydi. Gözüne Mert'in baba annesi ve dedesinin resimleri takıldı,

Tam o sırada arkasından bir el beline doğru sarıldı, Mert o daha ne olduğunu anlamadan sarılıp kendisine doğru yapıştırmıştı Zeynep'i. '' Ne yapıyorsun burada , ?'' .

Duvardaki resimleri gösterip, ''resimlere bakıyordum da Zahide anneni gördüm ama dedenle daha tanışamadım, ''

'' Merak etme yakında tanışırsın, babaannem ile dedem bir birine o kadar düşkün ki , bir birine bu kadar değer veren iki aşık hayatımda görmedim, dedem ,kendisi biraz rahatsız, evden çıkamıyor, aslında hastane de kalması lazım, ama bizim ki çok huysuz, Zahide annem de kimse ona benden daha iyi bakamaz diye söylenince evde bir hastane kurdular bildiğin, onlarla tanışınca ne demek istediğimi daha iyi anlarsın. Onların da kaçarak evlendiğini biliyor musun?

Zeynep, hafif bir tebessümle, '' sence bunu nasıl bile bilirim, ''

''Zahide annem, dedemin çok yakın bir arkadaşı ile sözlüydü, ama o ikisi ilk tanıştıklarında , bir birleriyle göz göze geldikleri o ilk anda cehennemi hissetmişler, birbirlerinden vaz geçemeyeceklerini anlamışlar.''

Zeynep, dayanamadı '' yani bu cehennem, senin beni o ilk gördüğün anda hissettiğin şey, değil mi? Benimle evlenmek istemenin tek nedeni mi? Bu hissettiğin cehennem tek sebebi bu mu ? ''

''Hayır tabii ki Zeynom, bu cehennem tek taraflı değil, bunu ikimiz de hissettik, hatırla, ''

''Bu doğru değil Mert, o ilk el sıkıştığımız zaman, evet ikimiz de bir şeyler hissettik, sen bunun o bahsettiğin cehennem olduğunu düşündün, sırf bu yüzden Hakan ile arama girdin, Beni seninle Kıbrıs'a gelmem için ikna ettin,'' bunları söylediğinde ağlamaklı olan ses tonunu kontrol edemiyordu, derin bir nefes alarak devam etti, '' bütün bu olanlar yetmezmiş gibi, beni kardeşin olduğuna inandırıp , benim seni Hakan zannettiğimi bile bile evlendin benimle, bütün bunların sebebi bu ailenin ve senin inandığınız saçma sapan bir inanç, hepsi bunun yüzündenmiş.''

İnan bana bu saçma sapan bir inanç değil, lütfen bana inan bu söylediklerim doğru, bunu abim de ben de Zahide annemde onun da aileleri gördü ve bu inançla evlendikleri için evlilikleri mutlulukları, uzun yıllar devam etti ve ediyor da, daha boşanan kimse olmadı , inan bana bu yolda onlarda büyük engelleri aştılar, sana bu yüzden anlattım Zahide annemle dedemin evliliğini, bize bir şans vermek bu kadar zor mu, ''