Gönül Hırsızı AŞK-I CEHENNEM...

Bölüm17: Nikah

Kuğu gibi süzülürken Zeynep, ''Merhaba , diyebildi yutkunarak ,

Mert, cevap bile veremedi, tam anlamıyla tutulmuştu yada düşmüştü aşk cehennemine .

Karşısında gördüğü kadına bakarken içinden '' aman Allahım tam bir melek olmuş zaten güzeldi ama şimdi , ne diyeceğimi bilemiyorum dilim dönmüyor konuşamıyorum, o kadar kadınla beraber olan ben ,şimdi bu ahu karşısında çırılçıplak hissettim kendimi bir kadın nasıl bu kadar güzel olabilir ve güzelliğinin hiç farkında değilken özellikle, ya ben çok şanslı bir malım yada bu kız bir mucize'' diye geçirirken içinden.

Zeynep tekrar seslendi'' Merhaba , heyyy.. orda hayat var mı?''

Mert'' Pa...pardon , afedersin dalmışım, ama sen de o kadar güzelsin ki dilimin tutulması normal değil mi ?

''Peki tamam ama sen de fena sayılmazsın, ''diye yanıt verdi aynı şekilde gülerek.''

Mert Zeyneb' e dönerek nasıl, beğendin mi burayı, ikimiz için özel olmasını istedim, konuklarda senin gerginliğini azaltır, kendini yakınlarının içinde hissedersin diye düşündüğüm için davet ettim, asında pek davet sayılmaz, burada olmayı herkes çok istedi , bazılarını geri çevirmek zorunda bile kaldık' dedi gülerek.

Zeynep'' Her şey çok iyi görünüyor, çok uğraşmışsın, sadece keşke gerçekten yakınlarımız burada olabilseydi , ''dedi.

''eee... hep burada mı duracağız, böyle mi olacak '' dedi Zeynep dayanamayıp.

Mert'' Hayır ama unuttuğumuz bir şey yok mu sence de ? diye sordu .Zeynep üzerini kontrol etti elindeki gelin buketine baktı , ''Hayır hiç sanmıyorum dedi.''

Mert ''Peki tamam , bunu başka türlü vermenin imkanı yok şu anda zaten'' diyerek , cebinden çok şık bir kutu çıkartt ı. Üretimdeki son koleksiyona ait harika bir yüzüktü. , ortasında çok nadir bulunan, kırmızı Garnet taşı vardı, ismi nar tanesi anlamına gelen , aşıklar için aşklarını kuvvetlendiren çok nadir bulunan bir taştı ve etrafı pırlantalarla çevriliydi.

Zeynep gözlerine inanamıyordu ,''Bu muhteşem bir yüzük , son koleksiyona ait değil mi ? Yani sen benim seninle evleneceğime bu kadar emindin öyle mi? Ya kabul etmeseydim , o zaman ne yapacaktın, söylesene'' dedi hala yüzüğün şokunu atlatamamışken, tamam tabii ki bir yüzük olacaktı ama bu gerçekten harika bir parçaydı, beklentilerinin ötesindeydi.

''Yani aslında tabii ki emin değildim, ama içimde hep bana evet diyeceğinin inancını hiç yitirmedim, sadece umuyordum diyelim'' Dedi Mert.

Ve ayrıca, tabii ki burada böyle dikilmeyeceğiz, hadi gel yerimize geçelim, herkes sevgili gelinimin güzelliğini görmeli'' dedi çapkın gülümsemsiyle.

Zeynep'' beni gerçekten güzel buluyor musun?'' dedi ama tabii , bunun altında oda her kadın gibi beğenildiğini ve güzel olduğunu bir kez daha duymak istemesi vardı.

Mert , '' Bak güzelim , sen benim gördüğüm en muhteşem,en güzel kızlardan birisinve ben sana tutuldum , şu saatten sonra sen benim için tek ve vazgeçilmezsin,nokta..''

Mert, görevli garsona dönerek el işareti ile keman yapınca iki genç bayan keman çalarak kapıda beliri verdiler , Zeynep mutluluk sarhoşluğu ve heyecanla Mert'in kollarında salonda masalarına doğru ilerlemeye başladılar, Orada olan hiç kimse umurlarında değildi, iki aşıkyalnızca bir birlerinin gözlerine bakıyorlardı .

Nikah masasına gelip oturduklarında memurlarda geldi yanlarına, öncelikle tebrik edip akıllarında sormak istediğiniz bir şey var mı diye sordu memur nezaketen, ama ikisi de birbirlerine bakıp gülümseyerek hayır dediler, elleri çoktan kenetlenmişti ve bu imza ile hiç ayrılmayacaktı artık.

Nikah şahitleri oteldeki en uzun süre evli bulunan Zekiye hanım ve Mehmet bey oldu tam 34 yıllık evlilerdi ve 2 toruna sahiplerdi 3.balayımızdayız diyorlardı.Onlar da masada yerini alınca nikah başladı, Önce Zeyneb'e soruldu Bir ömür Hakan Mert le olmaya hazır mısın? diye ama memur bunu söylerken Mert ,Zeynebin kulağına yaklaşıp bir ömür sadece seninim sende benim olmaya var mısın dedi, Onun söylediklerinin nikah memurunun söylediklerini duyamadı bile Zeynep Heyecanla Evettt!!!! dedi birden.

Herkes mutlu ve gülümserken Mert bu sefer yine aynı taktiği daha erken yaparak evet memur bey ben ömrümü hayatımı her anımı Zeyneb 'e adamaya varım yani EVET!!!!! diyerek, kendisine yöneltilecek bütün soruları egale ederek .O da mutlu cevabını verince imzalar atıldı ve artık resme birbirlerine ait oldular.
Mert Zeyneb'e doğru dönerek onu omuzlarından tutup alnından öptü önce,daha sonra salondaki topluluğa aldırmadan dudaklarindan öptü, uzun zamandır bu anın hayalini yaşarken onu bir kerelik değil, her anında doya doya sevecek gibi öptü, öyle ki genç adamın dili Zeyneb'in diliyle aynı senkronize hareket ederek daha arzulu öpüşüyordu. Birkaç dakika süren bu uzun öpüşmenin ardından memur öhhöö..öhhöö... Öksürük sesiyle gençleri kendine getirebildi.Memurun "efendim,genç çiftimize bir ömür mutluluklar dilerim " derken elindeki evlilik cüzdanını Zeyneb'in eline verdi. Zeynep , Yaşadığı mutluluk sarhoşluğuyla " Teşekkür ederim" diyebildi.