Bir yıl kırk iki gün sonra Cemal'in yaşamında bir çok değişiklikler olmuştur. Saati ile çok içli dışlı artık. Geceleri çektiği acılar onu esen bir uykuya hasret etmiştir. Saat bas bas bağırmaya başlayarak onu uykudan uyandırdı. Kahve içmeyi bırakmıştır. Kahvaltıda bir fincan çay, bir dal da sigara vardı. Dışarı çıktı. İşe giderken bu sefer farklı düşünceler vardı kafasında. Galiba doğanın en sağlam bilim dalı olan fizikten yardım gelecekti. İnsanoğlu zorda olduğu an bilime başvurmayı denemeli. Maneviyat da önemlidir. Ancak rasyonal fikirler de fena kurtarıcı sayılmaz. Cemal Eskişehirdeki lise yıllarından fizikle ilgili bilgilerini aklına getirmeyi denedi. Lakin bu deneme başarısız oldu. Çünkü ayakları onu "o" banka getirmişti. Gözleri kızardı ve vücudu titredi. Birazcıkta keder bastırdı. İşte tam da burada bilimden bir parça kurtaracaktı onu. Fizikte bir kural vardır. Etki ve tepki. Yani acıların etkisi ile Cemal artık daha dayanıklı ve güçlü biri haline gelmişti. Bundan kendisi haberdar değildir. Olaylar sırasında bariz ortaya çıkacaktır. İşe doğru yol aldı. Adımları daha da sağlam atıyordu. Bir baş kaldırış zamanı gelmiştir. İşe vardı. "Merhaba", dedi Cemal. Ses telleri hiç olmadığından daha gürleşmiş gibiydi. Bu durumu çevredekiler en çok hissetti. Gün boyu iş ortamında daha istikrarlı bir çizgi çizdi. Pek bir alışılmadık performanstı. Kararlar bile almıştı. Oyunlara gelmeyeceğini, güçlü olmanın sadece kendisine faydalı olacağını, güçsüzlüğün ise potansiyel her bir düşmanına fayda sağlayacağını anlamıştı. Düşman harıl harıl çalışıyor. Ben acılarla kıvrılıyorum. Öncelikle aklımda karıncalar yaratan fikirler oluşturdu. İş çıkışında heyecanla kitapçıya gitti. Yeni bir kitap aldı. Hatta uçmağın göz kamaştırıcılığı ona bir kitap daha aldırdı. Kitaplar uçmağa mahsustur. Sadece dört dal sigarası kalmıştı. Yeni bir paket almadı. Çok fazla sigara içmek onı düşman karşısında güçsüz yapacaktı çünkü. Evine vardı. Bir yıl kırk iki gün sonra gülümsüyordu. Kafasında yanan ampülü kırdı. Başkasının yaktığı ampülü istemedi. Kendi kendinin zihnini kendi üsullarıyla aydınlatacaktı. Aydınlık ancak kişinin kendi tarafından sağlanırsa, gerçek aydınlık olur. Bu gece kitap, bu gece uçmağ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ceketimi Daha Giymedim
General FictionAdım Cemal, Cemal Kurtuluş. Beyaz rengi hiç sevmedim. Kanım ısınmıyor işte fazla kurcalamayın. Çok fazla bir şey istemedim. Ne kadar istersem, o kadar birikir düşlerim. Hakkım var, gözüm yok fazlasında. Paylaşmak ruhumda var. Soyadımdan başlarım ger...