Günaydın dünya! Eski günlerimi özlüyorum. Çok garip hissediyorum. Her yerim acıyor. Bütün hislerim karışık. Durmadan bir şeyler yapma eyilimindeğim. O kadar fazla birikti ki, fikirlerim. Gerçekleştirmek isterken nerden başlayacağıma şaşırdım. Belki de başlamış bulunuyorum. Bir ihtimaldir ki, ölenle öldüm. Yeniden doğmuyorum, lakin içimde bir ben öldü, benden bir başkası doğuyor. Bu onun sancısıdır herhalde. Çiziyorum, yeni yollar. Heyecan'ım artmış, ruhum şaşkın. Bugün sigorta şirketinden ayrılacağım. Çalışamam orada. Masa'da kendimi mezarlıkta hissederim. O Cemal, ölü Cemal. Aysel'in mezarına ziyaret etmeyeceğim. Çünkü Cemal ve Aysel zaten kavuştu. Onların hikayesi başka bir boyutta, başka bir dünya'da devam ediyor. Bu benim hikayem. Yeşil kapın'ın ardındakı evi de terk edeceğim. Terk ediyorum sizi. Hepinizi terk ediyorum. Ben hiç birinizde kalmayacağım. Kim vardı ki? Tanrı dışında kimsem kalmasın şimdilik. Yeniden başlayacağım. İhtimal var ki, yarın ben de öleyim. İşte bu da kader'in, kurban olduğum kader'in kul'a belirsiz kalan kısmı. Aslında bir bakımdan şanssızım. Yaşam'a direk büyük geldim. Hiç çocuk olamadım. Ne hüzünlü, ne tesir edici durumdur. Ve bugün hepsine başlayacağım gündür. 23 aralık 2017. Bu takvim öylesine. Hiç hatırlamayacak kadar çok çalışacağım. Unutacağım eski olan her bir şeyi. Yakacağım tüm tarihleri. Ruhum kandillerle dolacak. Vücudum da, karakterim kadar güçlü olacak. Gelecek, adı gibi gelecek. Yaşam perspektivim güçlendi bile. Derdim yaşamaktır. Yaşadıkça başaracağım. Eskilerden biraz kahvem kalmış olmalı, biraz da hüzün ve tabi ki, bir kaç dal tütün. Başka ne kaldıysa, hepsine uğurlar ola!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ceketimi Daha Giymedim
Fiction généraleAdım Cemal, Cemal Kurtuluş. Beyaz rengi hiç sevmedim. Kanım ısınmıyor işte fazla kurcalamayın. Çok fazla bir şey istemedim. Ne kadar istersem, o kadar birikir düşlerim. Hakkım var, gözüm yok fazlasında. Paylaşmak ruhumda var. Soyadımdan başlarım ger...