Önce vizyon

34 2 0
                                    

Amaçla yaşama bağlanan insanlar hiç bir türlü yaşamdan kopmaz. Herkes gider, onlar kalır. Adını tarih'e, edebiyat'a, sanat'a yazdırır. Kuşak kuşak ölümsüzlüğe erişirler. Ancak bir çoğunun ortak özellikler vardır. Çoğu bir risk almıştır. Cemal farklı kulvarda, aynı durumdadır. O bir sigortacı idi. Elinden gelen pek bir şey yok. Üç hafta evvel işinden ayrılmış, evinde makale yazmaya başlamış. Bilgisayarın başından ayrıldı, sokağa çıktı. Eksiklerini tamamlamak için yapması gereken de buydu. Evde oturarak ne aşk, ne başarı gelir. Kendilğinden sinirlenmeğe başlamıştı. Yalnızlıkla ilgili duvar yazılarına sitemkarca bakışlar atarak yürüyordu. Kıpırdayan her objeyi dikkatle süzüyordu. Her bir adımda karıncalanan, sinirlense de hızlanan düşünceleri bir şeyler oluşturdu kafasında. Küçük bir kafe çıktı karşısına. Kaç sigarası kaldığına baktı. Yeterliydi diye düşündü. Bir fincan çay, bir de kül tabağı söyledi. Peş peşe yakılan sigaralar, ciğerlerini yakan çaydan yudumlarken gözü önündeki masadakı şahsa takılmıştı. Kalın bıyıklı, hararetli konuşan, beyaz gömlekli bir adamdı onun dikkatini çeken. Bir süre sonra ayrıldı kafeden. Yerinde duramazdı, düşünceleri çok hızlıydı. Ya bir makale, ya bir yazı, küçük bir not, bir şekilde atmalıydı kafasında. Mutlaka zihnindeki bu enerji harcanmalıydı. Birden durdu, başını göğe kaldırdı ve kendini gördü. Soluna baktı bir anda. Mazi vardı solunda, göklerde ta kendisi. Sağında deniz, solunda "o" bank. Sadece bir yere baktı, sakin adımlarla, hafif tebessümle yoluna gitti. İşte o an gökyüzünde gördüğü onun perspektivi idi. Evine vardığında hava kararmıştı. Hiç bir şey yemeden öylece yatağına uzandı.
Yarın yapacağı ilk iş yeniden aynı kafeye gitmekti. Gözleri yorgunluktan kapandı. İyi geceler Cemal!

Ceketimi Daha GiymedimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin