Bundan sonraki bölümlerimizi Cumartesi yayınlamaya karar verdim. İyi okumalar KarAr'cılar ❤
Alarmın git gide yükselen sesiyle tedirgin olmuştum. Üzerimdeki elbiseye aldırmadan, hızlı hareketlerle camın önüne yaklaştım. Herkes sesi duymuş ve endişeli gözlerle etrafına bakınıyordu. Burdan kurtulamazsak eğer, kurtlar sofrasına meze olacaktık.
Camın önünden, beni görme ihtimallerine karşı uzaklaşıp, Siyah'a baktım. Böyle basit bir hatayı yaptığı için kendine kızıyordu.
"Kendine kızmayı ertelesen diyorum yani! Yetiştirmemiz gereken bir görev vardı ya!" dedim ve odanın ortasında volta atmaya başladım.
"Ne yapmam gerekiyor?!" dedi sitemkar bir biçimde.
"Kapıyı içeri girmemeleri için tutabilirsin mesela." dedim ve Yalı'nın inşaat planında gördüğüm gizli çıkışı, elmas odasını aramaya başladım. Dört köşeli duvarın her yerine dokunuyor, bir boşluk bulmaya çalışıyordum.
"Elini çabuk tut. Sesler kalabalıklaşmaya başlıyor. " dedi. Tüm kaslarım gerilmişti. Sol en köşedeki çalışma masasının bulunduğu duvara yaklaşıp, kulağımı duvara dayadım. Bir kaç kez tıklattıktan sonra, yavaşça çalışma masasını sağa doğru ittim. Bingo!
"Çocuklar odadaki gizli odayı buldum. Fakat 7 haneli bir şifre istiyor. " dedim sıkıntıyla. Çok az vaktimiz kalmıştı.
"1991970" dedi Reis ardından "Karısının doğum tarihi." diye ekledi. Elimi hızla tuşların üzerinde gezdirip, onay tuşuna bastım.
"2 Hakkımız kaldı. " dedim umutsuzca. Köşeye sıkışmış hissediyordum.
"Şirketinin kuruluş tarihi 1111998" dedi Mercan. Sıkıntıyla tuşlara bastım ve aynı sonuç.
"Lanet olsun. " dedim sinirle elbisemin eteklerini sıkarak.
"0404040" dedi Siyah. Bu son çaremizdi. Ya açılacaktı, yada biz yakalanacaktık.
Tekrar eden sayıları birer birer tuşladım ve onay düğmesine bastım. Gözlerimi yumup, bekledim. Kocaman odada yankılanan 'klik' sesiyle hızla gözlerimi aralayıp, kasa gibi görünen gizli kapının aralanışını izledim. Hala kapıyı tutmakta olan Siyah'a şaşkın bakışlarımı çevirdim.
"Nasıl, sen... Neyse ya, komidini kapının arkasına koy da gidelim." dedim ve gelmesini bekledim.
"Neler oluyor Beyaz." dedi, Ilgın tedirgince.
"Herşey yolunda. Odayı bulduk. " dedim ve Siyah'ın da yanıma gelişiyle kapıdan içeri girdik. Önümüzü de çalışma masasıyla kapatıp, içerden kapının kapanışını izledik. Kapı kapandıktan sonra, elbisenin eteklerini ve korsesini çıkarttım üzerimden. Altıma giydiğim kot şortum ve siyah sporcu atletimle kalmıştım. Şortumun üzerine sabitlediğim küçük el fenerini çıkartıp, ışığı açtım. Karşımda beliren simayla gözlerimi üzerine diktim.
"Ne bakıyorsun öyle. Hadi gidelim. " dedim ve önde ben arkada o olmak üzere karanlık tüneli andıran, küflü koridorda ilerledik.
Işığın birden sönmesi ve benim duvara çarpmam aniden gerçekleşmişti.
"Lanet olsun. " dedim ve olduğum yerden biraz uzaklaştım.
"Bende fener var. " dedi Siyah. Cebinden çıkardığı küçük el fenerini açıp, "hadi." dedi. Sağa dönüp, yaklaşık bir 10 adım daha ilerledikten sonra durduk. Önümüzde yine bir kapı vardı. Siyah, kapıya ilerleyip tüm köşelere elindeki tokmağı andıran aletle dokundu. Ardından sesli şekilde yere devrilen bir kapı ve kulakları uğuldatan bir ses...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah Ve Beyaz
ActionKalbini aşka mühürlemiş bir insan, aşık olabilir miydi? Bence olamazdı... Peki ya içinde oluşan bu kıpırtılar neydi? Başını döndüren, dünyayı durduran. Kalbini yerinden oynatan, karnında kelebekler uçuşturan. Bu hissettiklerinin tanımı neydi? ...