KIRMiZİ ELDİVEN 1 ( RAFLARDA ) (İçimizdeki Seri Katil)

Bölüm -13-

Mert nizamiye kapısında beklerken sigara üstüne sigara yakıyordu . Nizamiye kapısındaki nöbetçi asker "Komutanım müsaitmiş sizi bekliyor. Beni takip edin lütfen "diyerek Mert e yolu gösteriyordu.

Nöbetçi asker komutan postasının yanına gelince Mert ile ilgili bilgi verip kapıda bekletti. Posta dışarı çıkınca;

"Komutanım sizi bekliyor , içeri girebilirsiniz" dedi ve kapıda dikilmeye devam etti.

Mert içeri girince komutan ile tokalaşıp " Merhaba komutanım ben baş komiser yardımcısı Mert Korkmaz görüşeceğimiz konu hakkında bilgi vermişlerdir sanırım."

" Hoş geldin Mert , Evet konu hakkında bilgim var .Gerekli dosyayı hazırladım. Niçin istiyorsunuz bu bilgileri öğrenmemde bir sakınca var mı?"

Mert "Komutanım bilginiz vardır sanırım gizemli bir şekilde kaybolmalar başladı . Kaybolan insanların izine ulaşamıyoruz . Dosyasını istediğimiz Aziz'in bu olaylar ile ilgili bağlantısını bize düşündüren bazı deliller var elimizde. Bu sebeple çöpçü Aziz hakkında bilgilere ulaşmaya çalışıyoruz."

" Anlıyorum. Mert komiser. Aziz bu olayları yapabilecek biri mi ? Bana sorarsanız evet. Zaten sadist ruhlu biri ve aşırı ceza almasından dolayı emekli edildi. "

" Demek sadist di. Komutanım bu çok önemli bir bilgi. Peki komutanım ne gibi sebepler ile ceza aldı bilgi vermeniz mümkün mu?"

"Aslında bu bilgileri paylaşmam yasak ama size bir tanesini anlatayım. Bir gurup asker kendi arasında askeri gazinodaki televizyona zarar verdiler. Akşam saatleri olduğu için nöbetçi subay Aziz di. Bu olayı haber alınca , olaya karışan beş askeri eğitim alanına götürüyor. Daire şeklinde halka oluşturup uzun sure ceza eğitimi yaptırıyor. Daha sonra beş el bombasının pimini çekerek askerlerin ellerine veriyor. Ellerinde pimleri çekilmiş bombaları tutan askerlere kollarını uzatmalarını söylüyor . Uzun sure bu vaziyette duran askerler , kimisi ağlıyor ,kimisi korkudan altına bırakıyor. Bir tanesi tam bayılmak üzereyken Bombayı elinden alıyor. Daha sonra diğer dördünde sırayla alıyor. Sonra bu askerlere boyları kadar birer ölüm çukuru kazdırıyor. Bu çukurlara su doldurup sabaha kadar içinde bekletiyor askerleri. Bu olay bardağı taşıran son damla oldu. Rütbeleri sökülerek emekli edildi. "

"Komutanım bu paylaştığınız bilgi, doğru iz üzerinde olduğumu destekler nitelikte.. Çok teşekkür ederim verdiğiniz bilgiler için , hepsi çok önemliler. "

" Umarım bir an önce suçlu Aziz ise tutaklarsınız. O değil ise gerçek suçluları bulursunuz. Size hayırlı günler dilerim Mert komiser iyi günler."

" İyi günler efendim "

******

Sinirleri tavan yapmış şekilde yüzünü yıkadıktan sonra siyah kot pantolonun üzerine atletini giyerek kahvaltı masasına oturdu. Sıla gitmeden mükemmel bir kahvaltı hazırlamıştı. Sakalların gitmesine üzülen Aziz kahvaltı tabağını görünce ve gece yaşananları hatırlayınca bir an tebessüm etti. Tam çayını doldurmuştu ki , midesinde ağır bir sancı hissetti. Lavoboya zor attı kendini. Lavabodan çıktıktan sonra soğuyan çayı yenisi ile değiştirdikten sonra , ekmeğin köşesini kopararak menemene bandı. Ağzına attığı ilk lokmada ağzı yanmaya başladı . Tostun içinden çıkan jilet dilini kestiği yetmiyormuş gibi, şimdide ağzından ateş çıkaracak şekilde yanıyordu . Dolaptan buzlu suyu çıkararak kafasına dikti. Su bir nebze acıyı kesse de pek etkili olmamıştı. Bal , peynir , şeker değişik şeyler denedi ise de acıyı kesemiyordu. " Ulan manyak ne koydun bu menemenin içine yanıyorum ulaaan." Derken soğuk suyu yine kafasına dikti. Kahvaltıyı yapamadan yeni doldurduğu çayı da alarak salona geçti.

Uzun bir müddet bu eve uğramayacağı için suç teşkil edecek her şeyi ortadan kaldırdı.

Beş kişilik listenin bulunduğu dosyayı eline aldı ve ilk sayfayı açtı. İçinden küçük bir not çıktı.

Notta " Umarım menemeni beğenmişindir. Yalnız ben acılı severim sende öyle seversin diye acıyı bol koydum. Umarım hepsini bitirmişindir. Bak peşinden ağlar sonra hahahaahyyt Sıla kaçar " Yazıyordu.
"Ben sana acıyı göstereceğim manyak mazoşist." Diye kendi kendine konuşurken ilk sayfayı açtı.

Adnan Kaya zengin iş adamı . Aynı zamanda uyuşturucu kaçakçısı. Ankara yolu üzerinde Temelli yakınlarında büyük bir çiftlikte yaşıyor. Ailesi yok. Hemen her gün farklı bir kadın ile hayatını geçiriyor." Vay şerefsiz, hem gençleri zehirle , hemde o parayı kadınlar ile ye. Boğazında dizeceğim olum senin o uyuşturucuyu." Deyip okumaya devam etti. Gerekli bilgileri aldıktan sonra diğer eve geçip hazırlıkları yapmak için yatak odasına gidip dar spor gömleğini dolaptan çıkardı. Ayna karşında giyinirken bir karartının üzerine çöktüğünü fark etti . Ama müdahale etmeye fırsat kalmadan kafasına sert bir cisimle vuruldu. Başına bir çuval geçirilerek elleri ve ayakları cırt kelepçe ile bağlandı. Sürünülerek bir arabanın bagajına kondu...

******

Büyük villadan içeri girerek maskeli ile görüşmeye giden Sıla kafasında intikamı için planlar yapıyordu. Eski sevgilisini bulacağı yeri biliyordu. Ona yapacağı işkence yi düşünüp keyifleniyordu. Aziz'in de onu seyredecek olması Sıla yi hem heyecanlandırıyor hemde hırslandırıyordu. "Göreceğiz çöpçü bakalım kim acemiymiş. "Diye konuşurken havuz başında oturan Menderes beyi gördü. Koşarak eline gitti. "Babaların kralı yine havuz sefası hemde bensiz"

"Kız psikopat nerelerdesin sen. Babayı merakta bırakıyorsun. Seni bulsun diye en iyi adamımı saldım sokaklara "

"Biraz işlerim vardı babam. Onlar ile uğraşıyordum. Evet tanıştım senin çöpçüyle. "

"Kız bi zarar vermedin dimi çöpçüye. Senin kadar olmasa da çok kıymetlidir benim için."

"Yok babam olur mu öyle şey. Senin beni aradığını anlayınca , sana gerek yok dedim ben kendim geldim. "

"Sen rahat durmazsın ama . Hadi inanmış gibi yapayım. "

"Hayırdır babam ,bi iş mi var. "

"Al şu dosyayı. Hepsi en kısa sürede kaza süsü verilmiş şekilde yok edilecek. Benim acil bir toplantıya yetişmem gerekiyor."

" Tamam babam olmuş bil. Sen işinden olma bi ara gelirim yine yanına.."

**********

"Müdürüm Aziz hakkında gerekli araştırmalara başladım. Askeriye den bilgiyi aldım. Yalnız bakıcısı ve eski karısına ulaşamadık. Arkadaşlar ulaşmaya çalışıyorlar."

"Oğlum sen bu adama kafayı çok taktin bak başın belaya girecek. " Dedi baş komiser Rüzgar.

" Ama müdürüm adam bildiğin sadist ve psikopatmış. Askeriyenin verdiği dosyayı okuyunca sizde bana hak vereceksiniz. Ben size dedim bu adam normal değil diye."

" Oğlum demen yeterli değil , somut delil
olmadan adamı tutuklayamayız biliyorsun."

"Biliyorum müdürüm maalesef biliyorum."

*******
Aziz kaçırılıp götürüldüğü yerde bir sandalyede elleri , ayakları ve gözleri bağlı bir şekilde oturuyordu. "Kim, beni niye kaçırdı? Benim halı hazırda bir düşmanım yok ki.." diye düşünürken , midesine yine sancılar girdi. Tuvalete gitmesi gerekiyordu. " Ne oluyor bana bu mide ağrısı nerden çıktı anlamiyorum.Kimse yok mu lan , lavaboya gitmem gerekiyor."