Bölüm -20-

5K 508 287
                                    

Avcılar pesinizde , Ankara da ki  adamlarımızdan Peçeliyi öldürmüşler. Üzerine kendi izlerini bırakmışlar. Bunlar Anakonda ekibinden. Tedbirli olun büyük ihtimal peşinizdeler.  " Dedi ve telefonu kapattı.

   Avcılar  Amerikan ve İsrail ekipleri olmak üzere iki gurubu ayrılırlar. Amerikan ekibin adı Anakonda , İsrail gurubunun  adı da Cobra.  Bu iki ülkenin avcıları devletin gizli desteklediği örgütler.   Bu iki ülke kendilerinden bağımsız hiç bir örgüte izin vermezler . Kırmızı Eldiven ekibi Amerika ve İsrail’in içinde bulunmadığı  bir yapı. Haliyle bu büyük yapıyı yok etmek için avcıları yetiştirdiler.  Ankara'da  Peçeliyi takip ediyorlardı. Peçeli , Aziz'in ve Berko un dinlenme tesisinde çay içtikleri sırada araçlarına siyah zarfı koymuştu.  O sırada Peçeliyi takipte olan Anakonda avcıları arabaya verici yerleştirilmişlerdir.

          Peçeliyi öldürdükten sonra , Aziz ve Berko ya sıra gelmişti. Toroslara varmalarına  yarım saatten az bir sure vardı. Berko   hemen Sarı yi aradı.

  "Geldiniz mi kardeşlik bende varmak üzereyim" dedi Sarı İsmail .
"Beni dinle avcılar pesimizde kalabalıklar , yardımın lazım "  dedi Berko." Kardeşlik  Toroslardan geçerken otobandan çıkın Balık pişirme evi var geçtiğiniz anda tali bir yol var , o yola girin  bir kilometre ilerde viyadüğü geçtiğinizde aracı yanlayın yetişiyorum bende ."

" Tamam " diyerek hızlanmaya başladı Berko

  Gazı kökleyerek 170 ile gidiyordu. Arkasındaki arabalarda hızlanmış BMW olanı yanına gelmişti. Sol tarafindan çarpmaya çalışıyordu. Berko sağ sol yaparak çarpmasını engellemeye çalışıyordu. Balık pişirme evini geçince  sağdaki tali yola girdi , yol tek araçlık olduğu için araçlar arkadan ateş ederek geliyorlardı. Sarı İsmail' in dediği yere gelerek arabayı yanladı.  Hemen araçtan çıkarak kayalıkların arkasına saklandılar. Berko ateşe karşılık veriyordu. Aziz’e baktığında belinde silah yerine bıçak çıkardığını gördü. " Lan oğlum yirmi tane silahlı adamı bıçaklama öldüreceksin. Hala silah korkunu yenmedin mi?" Diyerek ateş etmeye devam ediyordu. Her iki atışında birinde isabet ediyordu. Aziz " Benim bu bıçağım çok canlar aldı. Bu avcılar da tadına bakar sen işine bak "diyerek kayalıklardan adamların sağına geçmeye çalışıyordu.

   Adamlar hepsi çevreye yayılarak ateş ediyorlardı. M16 silahları ile seri ateşlemeye, Berko pek bi karşılık veremiyordu. Henüz üç kişinin işini bitirebilmişti.  Aziz yerde sürünerek adamların arkasına geçmeyi başarmıştı. Usulca birine yaklaştı.  Adamın sağında duran Aziz sol tarafa bir taş attı sola bakan adamın boynunu bıçağıyla kesiverdi hemen.  Onu fark eden adamlardan biri ateş etmeye başladı.  Aziz bir kayaya sirtini yaslayarak saklanıyordu. 

    Sarı İsmail hızla cipini yanaştırarak kaydırdı. Arabasının arka koltuğundan MG3 makinalı tüfeği çıkararak adamların üzerine dakikada bin ikiyuz mermi atabilen  silah ile ateş ediyordu. Arabalara gelen mermiler iki arabayıda patlattı.  Aziz'in bulunduğu yöne bir tane keleş fırlattı "kullan bunu dostum " dedi. Aziz hiç silaha yaklaşmadı bile. Ayağa kalkarak bıçağı fırlattı. Bıçak direk düşmanlardan birinin göğsüne saplandı. Tekrar saklanarak "benim silahım bu ateş etmesine gerek yok ben ateş ederim." Dedi bir bıçak daha çıkardı. Berko köşeye sıkışmıştı . Son mermisini ateşlerken omuzundan bir kurşun sıyırıp geçmişti. Sarı o yöne doğru dönerek kalan adamları da bir bir indirdi .

    Çatışma bitmişti. Sarı'nın  Mg3 namlusu kıpkırmızı olmuştu.  Silahı bir kenara bırakarak Berko'nun yanına koştu. Aziz de yanlarına gitti. Sarı ve Berko sarıldılar. Aziz ile tokalaşıp  tanıştılar.  Aziz'in arabayı havaya uçurarak Sarı' nin cibine binerek yola çıktılar . "Berko emanetin  arkada uzan bakalım beğenecek misin? ."

    Berko eli ile arka tarafı biraz kurcalayınca bir kutu geldi eline camdan bir kapağı vardı. İçinde Sarı Ömer denen bir böcek 42 numara bir ayak tabanı büyüklüğün de. Tüylü bacakları iki ağzı ve çok etkili zehri vardı. Aziz hayranlık ile bakıyordu. Kutuyu açıp eline almak isteyince , Sarı “aman abicim sakın deneme öyle bir şey. Bir ısırığıyla, ısırdığı yeri çürütüyor. Bir daha o organda hücre yenilenmesi olmaz. Bu böceğin en çok sevdi kuşbaşı ettir.  " Aziz kutuyu geri bıraktı. Berko söze girdi " Aziz Biz Sarı ile askerde tanıştık . İkimizde dağ komandosuyduk Hakkâri’de bu Sarı Ömer ile tanıştık. Amerikan pislikler Irak savaşında uçak ile Irak’a bırakmışlar.   Bizim İsmail bu Sarı Ömerileri avlamayı çok seviyordu. Bu sebeple onun adı da Sarı İsmail kaldı. "

******

   "Mert , Sıla Dağlı ölmemiş. Rusya'ya giderken hava alanının güvenlik kamerasında görünmüş. Çöpçü de Ankara Temelli de bir dinlenme tesisinde  çay içerken görüntülenmiş. Saçı sakalı kesmiş manken gibi. Bir kadını biri tuvalette sıkıştırıp tehdit etmiş. Kamera kayıtları kontrol edilirken Aziz fark edilmiş. "

       "Nasıl yani baş komiserim şimdi Sıla Dağlı yaşıyor mu? Neredeymiş şimdiye kadar . Azizde kesin kaçıyor saçı sakalı da kestiğinde göre kamufle olmuş. "  Diyerek şaşkınlık ve heyecan içinde elini ovuşturuyordu.

  "Dur daha bitmedi. Ankara nın güçlü mafyalarından uyuşturucu kaçakçısı Adnan Kaya ve adamı Muzo hamamda uyuşturucu komasina girerek ölmüşler."

  "Bundan bezene başkomserim. "

  "Mert çok sabırsızsın bi dinle olum. Hamamda aynı saatlerde Aziz ve yanında biri daha varmış. "

" Hadi be . Şey pardon komiserim. Bu iş gittikçe ilginçleşiyor.   "

"  Hâlâ acele ediyorsun daha bitmedi. "

"Dahası da mi var baş komiserim "

  "Varya , Aziz'in evi gece yarısı büyük bir patlama ile yanmış. Odunluğu , arabası , evi hepsi kül oldu.

ADANA

  "  Aziz kardeş bir şey soracağım. Çatışma ortasında sana keleş attım . Neden onu kullanmak yerine bıçakları kullanmayı tercih ettin. Özel bir nedeni var mı?"  Dedi Sarı cipi sürerken.

   Aziz bu soru karşısında canı sıkılmıştı. Ama can borcu olduğu Sarı'yı da kırmak istemiyordu. " Evet bir nedeni var.  Evimiz yanmadan önce  yani annem ve babam yaşarken  , bir kız kardeşim vardı. Benden bir yaş küçüktü.  Babamın bir tabancası vardı. Canı sıkıldığında onun ile oyalanır temizlerdi.  Bir gün yine eline almış temizliyordu.  Ben ve kız kardeşimle kovalamaca oynuyorduk. Babam silahını temizleyip mermiyi ağzına vermişti ki ev telefonu çalmıştı. Babam silahı masaya bırakarak telefona gitti.  Ben de ardından silahı elime alarak kardeşime şaka yapıyordum. Üst kata kaçtı bende kovaladım . Yatak odasında onu buldum ve teslim ol yoksa seni vururum dedim . O durmadı kaçmaya başladı. Bende ateş ettim ama şakacıktan sandım.  Kardeşim o an yere düştü. Mermi kafasından girdi.  Yüzünü parçalamıştı. Silah gördüğümde o sahne aklıma geliyor.  Elime alamıyorum , içim kalkıyor. " Dedi ve ağlamak için zor tuttu kendini.

   "Vay benim kardeşim kusura bakma acini tazeledim. Affet." Diyerek pişman olmuştu sorduğu soruya.

   Berko ortamı yumuşatmak için "  Sarı, Kamil Olukçu’yu  tanıyor musun? O şerefsizin işini bitirmemiz lazım. Hemde hızlı bir şekilde." Diyerek konuyu değiştirdi..

"  Ayipsin kardeşim bir iki telefona bakar. Hemen mekanını öğreniriz. " Dediği sırada Aziz'in telefonu çaldı. Arayan yine Cellad. Aziz açtı ve yine hiç bir şey söylemeden dinlemeye başladı. Cellad "  Adana da işiniz biter bitmez dönün, avcılar ile kim  temas kurduysa gelsin.  Toplantı var." Ve telefon kapandı.  O sırada Sari da görüşmeler yapıyordu.  " He tamam yakınız oraya birazdan ordayız siz aileyi sakinleştirin biz geliyoruz. "  Diyerek telefonu kapattı sınırlı bir şekilde. Berko " Ne oldu  kardeşim niye sinirlendin.  Bir şey öğrenebildin  mi." Dedi merakla. Sarı" Öğrendim kardeşim . Bizim Gazi abimiz var  çocuğunu kaçırmış bu şerefsizler arkalarından ateş etmişler ama ne fayda kaçmışlar. Oda bizim çocuklara gitmiş yardım için. Bizim çocuklarda araştırma yapmışlar. Ya o bu değil de Gazi abinin eşi benim kuzenim Tuğba abla . Çok üzülmüş. Kiremithane de Mutlu da bir inşaat alanındaymışlar." Dedi sinirle.

  "Mesaj at sakın biz gitmeden bir şey yapmasınlar. Çevre emniyeti alıp beklesinler. " Dedi Berko.

KIRMiZİ ELDİVEN 1 ( RAFLARDA ) (İçimizdeki Seri Katil) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin