Zuzumm az derde ben bölüm yazmaz mıyım hiç bu bölüm sana gelsin 💞 hikâyemin daimi destekçisi ❤️❤️ zuzunun_hikayeleri
Burçe Yekta'nın geldiğine sevinse de kendini ağırdan alıp da başını önünden kaldırmamıştı hiç. Yekta yavaş adımlarla yatağın ucuna gelip de karşısına dikilmişti. Ne diyeceğini, nasıl davranacağını bilmiyordu.
–“ Sana kızmıyorum ne dersen ne yaparsan yap haklısın. Seni çok kırdım, üzdüm. Senden bir şans daha istemeye yüzüm yok beni affet de diyemem. Ama seni o kadar çok seviyorum ki kimseyle paylaşmak istemiyorum işte. Sana zarar veriyorum belki ama elimde değil. Ama üzülme sen kendini suçlama sakın tek suçlu varsa o da benim. Değerini bilemedim, kırdım kalbini. Daha fazla kırmaya, üzmeye hakkım yok. Bu güller senin için. Seviyorum seni, hoşçakal. ”
Tam kapıdan çıkmak üzereyken Burçe'nin seslenmesiyle olduğu yerde durmuştu. Burçe gözü yaşlı ağlamaklı bir ses tonuyla söze başlamıştı. “ Yo hayır sen beni hiç kırmadın aslında ben seni çok kırdım. Yaptığım oyun yüzünden seni kaybettim bunu en baştan beri yapmamalıydım. Sen beni çok seviyorsun bunu artık çok iyi anladım. Bende seni çok ama çok seviyorum. Ben sana hiç kızmadım veya küsmedim ki affedeyim ama bana söz ver bir daha beni hiç bırakmayacaksın ” demişti. Yekta da arkasını dönüp de “ söz veriyorum hiç ayrılmayacağız ne olursa olsun bırakmayacağım seni ” demişti.
Koşup da birbirlerine hiç ayrılmamacasına sarıldılar ve dudakları birbirine kenetlendiği anda kapı açılıp da Doktor bey içeriye adımını atmıştı ve.. “ Pardon ama hastamızı kontrol etmeliyim anladığım kadarıyla iyisiniz yatağınızdan kalkacak kadar ” demişti yüzünde muzip gülümsemeyle. Yekta ve Burçe birbirlerine bakıp da gülümsemişlerdi. Burçe yatağına geri dönmüştü doktor muayene ederken Yekta, “ ben dışarıdayım ” diyerek odadan çıkmıştı. Eren kapının önündeydi. “ Anladığım kadarıyla barışmışsınız yüzünden belli, ” demişti. Yekta da “ evet öyle barıştık da çok mu belli oluyor ya, ” diye sormuştu gülen yüzüyle. Ve ikisi de konuşmayıp gülmeye başlamışlardı. Doktorun odadan çıkmasıyla durumunu sormuşlardı. “ Her şey iyi hastamızı taburcu edebiliriz. Muhasebeye biri gidip ücreti ödesin sonra da eve gidebilirsiniz, ” diyerek yanlarından ayrılıp da gitmişti. Eren, “ ben giderim sen kuzenin yanına git seni bekliyordur”, dedi omzuna dokunup da.
Yekta tamam dercesine kafasını sallamıştı sadece ve kapıyı açıp da içeriye girmişti. Burçe yatakta patlamış şekilde oturmaktaydı. Yekta'yı görünce “ hele şükür gelebildiniz burada patladık dimi de Eren nerde?” diye çıkışmıştı hemen. Yekta, “ aşkım tamam bi dur Eren muhasebeye gitti gelince eve gideceğiz yani iyileştiğine göre doktor eve gidebilir dedi. Burada durmanın gereği yok dimi ama ” der. Burçe,“ evet o zaman Eren gelene kadar yardım et de hazırlanayım gideriz aşkım hemen, ” dedi. Yekta da “ peki aşkım,” der. Eren masrafları ödemekteydi. Burçe hazırlanmıştı Yekta da kapının önünde onu beklemekteydi. Burçe, “ aşkım ben hazırım gidebiliriz ” diyerek Yekta'nın koluna girdi. Ve birlikte merdivenlere doğru yürümeye başladılar. “ Aşkım yorulmanı istemem asansöre binelim ” dedi Yekta. Burçe de “ tamam ama Eren'e de söyle boşuna çıkmasın yukarı ”, dedi kafasını çevirip de bakarak. Yekta, “ tamam aşkım ben onu arayıp söylerim ” diyerek cebinden telefonunu çıkartıp da Eren'i arayarak aşağıda beklemesini söyledi. Hastaneden çıkarak arabaya doğru gidiyorlardı. Arabanın yanına gelmişlerdi. Eren, “ ben kullanırım sen sevgilinin yanına otur, ” diyerek şoför koltuğuna geçmişti hemen. Bir saat sonra eve gelmişlerdi. Burçe, acıktınız mı, der. Eren, “ hem de kurt gibi seni bile yerim şu an ” diyerek gülümsedi. Yekta da “ sevgilimi sana yedirtmem ben, ” dedi ve Burçe'yi yanağına öpücük kondurmuştu. Eren de “ şaka yapıyorum kardeşim ama istersen seni yerim fark etmez benim için, ” diyerek kahkaha atmıştı. Burçe de “ sen kimseyi yemeden ben yemek hazırlayım ” diyerek mutfağa doğru yürüyerek gözden kaybolmuştu. Yekta, “ sevgilim sen yorulma yeni çıktın hastaneden, ” diye arkasından seslenmişti. Burçe, “ iyiyim ben ” diye bağırmıştı mutfaktan. Yekta, “ peki madem bende yardım edeyim sana, ” diyerek yanına gitmişti. Eren de arkasından “ amanda aman sevgilisine de kıyamazmış,” dedi. Yekta da mutfaktan kafasını uzatarak “ kıyamam tabi o benim bitanem, ” dedi. Eren, “ bende akşam için film seçeyim boş boş oturmaktansa film izleriz dimi, ” dedi film DVD lerinin olduğu yere giderken. Aynı anda mutfaktan “ evet iyi düşünmüşsün ” diye ses geldi ve ardından kahkaha sesi. Eren cevabını almıştı yine de. Film seçmekte kararsız kaldı. Ve seçtiği filmleri masanın üzerine bırakmıştı. Aşıkların yanına gitmişti. Başladı konuşmaya.. “ Çifte kumrular öldük açlıktan dimi ama birazda beni düşünün kaç saattir yemek bekliyorum hazır değil mi hala ya, ” dedi muzipliği üzerinde. Burçe, “ kuzen özür dilerim ikimiz adına dalmışız da her şey hazır burada mı yoksa içerde mi yiyelim, ” dedi. Eren de “ ya ne özrü siz kusura bakmayın takmayın beni sevdiğimden takılıyorum işte sana iş olmasın sonra burada yiyelim, ” dedi. Masaya oturdular. Yekta, “ e seçtin mi film? ” diye sordu. Eren, “ birkaç tane seçtim ama kararsız kaldım sizin de fikrinizi alayım dedim. Ne de olsa birlikte izleyeceğiz yani sonuçta dimi ama ” diyerek gülümsemişti. Yekta, “ iyi düşünmüşsün kardeşim yemekten sonra bakarız,” dedi aynı şekilde gülümseyerek. Yemek bitmişti. Burçe, “ siz içeri geçin ben masayı toplayıp yanınıza gelirim, ” dedi masadaki tabakları toplamaya başlamışken. Yekta ve Eren tamam diyerek gittiler. Koltuğa oturmuş filmlere bakıyorlardı. Burçe de mutfakta tabakları makineye koyuyordu. Film izlerken atıştırmalık bir şeyler hazırlamaya başlamıştı. İş bitmişti. “ Aa sen ne zamandır ordasın ya görmedim niye öyle bakıyorsun ne oldu, ” dedi. Yekta,“ yok bir şey sadece sevgilimi izleyim dedim ne zaman geleceksin içeri çok özledim ben ya, ” diyerek dudaklarını büzüp de üzgün yüz ifadesiyle. Burçe de “ ne özlemesi aşkım yanındayım ya, ” dedi anlamamazlıktan gelerek. Yekta, “ birkaç dakika yanımda olmayınca özlüyorum işte ne yapayım, ” dedi omuzlarını yukarı doğru kaldırıp aşağı indirirken. Burçe de “ peki peki seçtiniz mi filmi ne izliyoruz, ” dedi lafı değiştirerek. Eren de “ tam olarak değil 2 film arasında kaldık sence hangisi, ” diye sordu elindeki film DVD lerini ona doğru tutarak. Burçe filmlere şöyle bir baktı ve “ şu olsun ” dedi. Eren de “ bu mu ” diye sordu seçtiğini yukarda bırakıp da. Burçe de “ evet güzel bir filme benziyor sanki, ” dedi. Yekta, “ aşkım tam da benim seçtiğim filmi seçtin he, ” dedi. Eren de “ peki filmi takıyım da izleyelim, ” diyerek DVD diyi takmaya gitti. Burçe de “ bende mutfaktan atıştırmalıkları getireyim izlerken yeriz, ” diyerek mutfağa geçti. Ve film başlamıştı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARA BENİ ✔️ [tamamlandı]
Teen FictionYekta, aradığı aşkı bulmuştur ve beklediği kadın tam karşısında duruyordu. Tüm cesaretini toplayarak sevdiği kadına "ARA BENİ" dedi ve onun aramasını beklemeye başladı. O telefon çaldı mı peki sizce? Beklediğine değdi mi? Okuyup göreceğiz ne olduğu...