BÖLÜM 22

106 111 2
                                    

Gülen gözler ve meraklı bakışlar arasında nikah memuru bu sefer de damat beye yöneltti soruyu. Gelin hanımdan sonra damadın sözleri de merakla bekleniyordu.

–“ Siz Yekta Mertoğlu Burçe Sönmez’i eşiniz olarak kabul ediyor musunuz? ”
–“ Hayat dediler ‘SEN’ dedim. Aşk dediler ‘SEN’ dedim. Sevgi dediler yine ‘SEN’ dedim. Neden hep aynı kişi dediler çünkü o benim HERŞEYİM dedim. Sen yüreğimdeki gülüşün tek sahibi her yeni günde yeniden doğan umudum, yanlışlarımdan sonra seçtiğim tek doğrum, sevgine her daim muhtaç olduğum, artık hayatta kaybetmekten korktuğumsun. Sen sözcükleri ölümsüz kılansın sen umudun, sen aşkın adısın. Seni ömrüm boyunca can yoldaşım, kadınım olarak son nefesime kadar kabul ediyorum EVET. Evet evet. Sonsuza kadar Evet. Ölene kadar evet.

Bu sözleri Burçe’nin gözlerinin içine bakarak söylemişti. Burçe bu güzel sözler karşısında bir kez daha sevdiğine emin olarak gözünden iki damla yaş süzüldü. Nikah memuru gelinle damattan cevabı aldıktan sonra şahitlere de sormuştu. Ki zaten önemi yoktu aslında sormanın ama prosedür gereği soruluyordu. Ve sırayla imzalar atıldı. Tebrikleri kabul ettiler. Nüfus cüzdanını almadan önce tamda dalmışken ayağına bastı. Yekta neye uğradığını şaşırmıştı. Davetliler ve gelin gülmeye başlamıştı. Burçe ‘napim’ dercesine kafasını eğdiğin de Yekta da gülmeye başladı ve nikah memuru nüfus cüzdanını gelin hanıma uzattı. Burçe cüzdanı alır almaz havaya kaldırıp da herkese göstererek salladı. İşte şimdi birbirlerine kavuşmuşlardı. Olacaklardan habersiz çok mutluydular. ‘Sarıl Bana’ şarkısı çalmaya başladı bir anda. Gelin ve damat davetlilerin tebriklerini kabul etti. Tam bu sırada kimsenin olmadığı bir zamanda Yekta Burçe’nin kulağına fısıldayarak ‘Benimsin artık sadece BENİM’ Burçe de ‘Sende BENİM’ demişti. Ve gelin ve damat için dans vaktiydi. ‘Şeker’ şarkısı ile birbirlerinden gözlerini ayırmadan dans ettiler. Aynı şekilde davetliler de dansa kalkmıştı. Sıkıca sevdiğine sarıldı. Yekta güzel sözler söylemeye devam etti sevdiğine. Burçe ise sadece gülümsedi bu sözler karşısında. Müziğin bitimin de şu söz karşısında neye uğradıklarına şaşırdılar herkes gibi. Sesin geldiği yöne doğru baktıklarında gördükleri manzara karşısında şaşıp kaldılar. Aslında Yekta bunun olacağını biliyordu. Şaşırdığı tek şey içeriye nasıl girmiş olduğuydu.

Murat’tan başkası değildi karşılarında ki. Elinde tuttuğu silahı onlara doğrultmuş bir şekilde konuşuyordu. Bil hassa Yekta’ya doğru.

–“ Çok şaşırdınız dimi? Beklemiyordunuz beni tabi özletmeyim daha fazla geleyim dedim. İyi yapmışım dimi? Ne tesadüf ki düğün gününe denk geldim ne güzel bir tesadüf değil mi? Her ne kadar beni davet etmeyi unutsanız da ben yine de geleyim dedim sonuçta bir husumetimiz var gelmemek olmazdı değil mi ama 😄 ”
–“ Bırak oyunu lan defol git buradan nasıl geldi isen. Elimden bir kaza gelmeden yoksa karışmam ”
–“ A damat beyimiz sinirlendi ☺️ sakin ol dostum korktun mu yoksa? ”
–“ Ne korkacağım senden asıl sen korksan iyi olur şerefsiz ”
–“ Güldürme beni şakam yok benim bu iş burada bitecek hadi izin veriyorum vedalaşın birbirinizle. Bakma bana öyle de son sözlerini söyle sevdiceğine ”
–“ Oğlum bittin sen elimden kimse alamayacak seni ”

Davetliler ile birlikte Burçe de korkuyordu. Sevdiğini kaybetmek istemiyordu ama korktuğu başına gelmişti şimdi ne olacaktı?

ARA BENİ ✔️ [tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin