BÖLÜM 32 Son..

235 91 3
                                    

-12 sene sonra-

Zaman su gibi akıp gitmişti. Derin ve Egemen büyümüştü. Gençlik çağındaydılar. Derin 18 Egemen ise 17 yaşındaydı. Aralarında 1 yaş olmasına rağmen Egemen abilik taslıyordu. Derin'in giyimine babasından çok o karışıyordu. Yekta ve Burçe çocuklarının bu hallerine gülerek bir yandan da üzülerek seyrediyorlardı. Zaman geçtikçe yaşlanıyorlardı artık. Eren de değişen bir şey olmamıştı hâlâ bekardı. Tek değişen aşık olmuştu. Eylül'e açılamamıştı şimdilik sadece konuşuyorlardı. Burçelere sabah gelip gece gidiyordu. Nerde ise yatıya kalacaktı.

–“ Kardeşim söyle artık ne olacak böyle ”
–“ Söylemek istiyorum ama onu görünce kalıyorum konuşamıyorum doğru dürüst ”
–“ Nereye kadar gidecek ki böyle ”
–“ Bilmiyorum ama bu sefer söyleyeceğim diyeceğim ki seni seviyorum Eylül sana aşık oldum ve... ”

Eren'in arkası dönüktü ve Eylül'ün geldiğini anlamadı. Eylül konuşulanları duyuyordu Yekta kaş göz hareketi ile anlatmaya çalıştı ama Eren öyle bir kendini kaptırmıştı ki anlamayıp konuşmaya devam etti..

–“ Ve benimle evlenir misin diyeceğim kaybedecek vaktim yok kardeşim artık benim evlen benimle Eylül diyeceğim ”
–“ Dedin bile kardeşim ”

Diyerek Eylül'e doğru baktı. Bunun üzerine Eren de 'dedim mi?' diyerek arkasını dönüp baktığında karşısında Eylül'ü görünce donup kaldı. Ve Eylül diyebildi sadece. Kısa bir sessizlikten sonra oturduğu yerden kalkarak önüne geldi ve konuşmaya çalışarak..

–“ Eylül ben.. ”
–“ Selam Eren ☺ selam abi ”
–“ Aleyküm selam Eylülcüm gel otur ”

Eylül gülümseyerek koltuğa geçip oturdu. Eren şaşkın bir şekilde bakakaldıktan sonra kendine geldi. İkisi de Eylül'e bakıp anlamaya çalıştılar. Ve ortaya çıktı duyup duymadığı. Saçlarının arasından kulaklığını çıkarttı. Duymamıştı. Eren üzülse mi sevinse mi bilememişti bu durumda. Belki de duyup duymamış gibi yapıyor da olabilirdi. Burçe'nin de gelmesiyle koyu bir sohbet içerisine girdiler. Daha sonra aynı anda kalktılar. Hiç konuşmadan kapıdan çıktılar. Eren merdivenlerden inerken arkasından bir ses..

–“ Bende seni seviyorum Eren! ”

Hemen kafasını çevirip baktığında o tatlı gülümsemesi ile Eylül'dü. Eren de gülümsemişti. Etrafa bakındıktan sonra karşı karşıya geldiler..

–“ Evlenme konusunda düşünmeliyim ☺ ”
–“ ☺ Nasıl istersen ”

Gülümseyip merdivenleri çıkmaya başladı. Eren arkasından baktıktan sonra evine gitmişti.

-5 sene sonra-

Her şey çok güzel gidiyordu. Derin 23 Egemen 22 yaşındaydı. Tam deli dolu zamanlarıydı. Arkadaşları ile takılmayı tercih ediyorlardı. Yekta ve Burçe yalnız kaldılar. Her ne kadar Yekta bir çocuk daha istese de Burçe istemedi. İlk günkü gibi birbirlerine duydukları aşk taptazeydi. Birlikte eski günlerine geri dönüp albüme baktılar. Eren ve Eylül ise şimdilik nişanlıydılar. Eren için bu bile iyiydi..
Zaman ne çabukta geçiyordu çocuklar nerde ise evlenme yaşına gelmişlerdi. İkisi de dün gibi hatırlıyordu doğumlarını. Sarılı bir şekilde yaşadıklarını düşünürlerken telefonu çaldı. Arayan Eren'di. Öyle böyle konuşurlarken müjdeyi verdi. Evleniyordu artık. Telefonu kapattıktan sonra çocuklarda yanlarına gelmişti. Egemen babası gibi askerliğini bırakmayıp ilerletmişti. Derin ise çizimini ilerleterek moda tasarımı okuyordu. Biraz oturduktan sonra odasına gidip çizimini yapmaya devam etti. Egemen elinde telefon düşünceli bir şekilde gözlerini ayırmadan bekledi.

–“ Oğlum neyin var? ”
–“ Baba ya biri ile tanıştım daha doğrusu konuşma fırsatım olmadı senin taktiğini uygulayıp 'Ara Beni' dedim kıza ama 2 gün oldu hâlâ aramadı ”
–“ ☺ Oğlum umudunu kaybetme bekle eğer ki o da seviyorsa arayacaktır ”
–“ Arayıp aramamakta kararsızdır oğlum biraz zaman ver kıza gönlü varsa arar ☺ ”
–“ Umarım sonuna kadar bekleyeceğim ”

Yekta ve Burçe birbirlerine bakıp gülümsediler. Kendi tanışmaları akıllarına gelmişti. Tam bu sırada Egemen'in telefonu çalmıştı ve bir heyecan açarak içeriye giderek konuşmaya başladı. 'Ara Beni' taktiği işe yaramıştı yine..

–“ Sevgilim bizim taktik işe yaradı yine ☺ ”
–“ Öyle canım hadi hayırlısı 😊 ”
–“ Eski günlerimizi hatırladım oğlumda kendimi gördüm telefonun çalmasını ne çok istiyordum gözümü kırpmadan bekliyordum ”
–“ Ya hiç çalmasaydı o telefon o zaman ne olacaktı? ”
–“ Bir şey olmayacaktı her yolu deneyecektim başka bir şey düşünecektim seni bulmuşken bırakır mıydım hiç ben ”
–“ Bırakır mıydın? 😊 ”
–“ Bırakmam ölürümde bırakmazdım gül kokulum ”

Sıkıca birbirlerine sarıldılar. Aynı eski günlerinde ki gibi birbirlerinin gözlerinin içine aşkla baktılar..

 Aynı eski günlerinde ki gibi birbirlerinin gözlerinin içine aşkla baktılar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~SON~

Bu zamana kadar hikâyemi okuyan herkese çok teşekkür ederim. Hikâyem hakkında ki düşüncelerinizi bekliyorum. Sevgiyle kalın.. Başka bir hikaye de görüşmek dileğiyle. 🤗🎈

ARA BENİ ✔️ [tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin