Damat bey ailesi ve düğün konvoyu ile gelini almak için yola çıkmıştı. Gelin hanımda heyecanlı bir o kadar da mutlu bir şekilde gelmelerini beklemekteydi elinde telefonla. Ve damat tarafı kız evinin önüne gelmiş bulunmaktaydı. Evin içinde Burçe’nin sesi yankılandı. Takı torbasını aldınız mı? Kurdelem hazır mı? Beril isimler yazıldı dimi?.. Tam bu sırada zilin sesinin duyulmasıyla ‘geldiler biri kapıya baksın’ diye bağırmasıyla biri ‘tamam baktık’ demişti. Duygu dolu en zor ana sıra gelmişti. Hüzünlü kısa konuşmanın dolan gözlerin ardından kurdele takılmıştı. Kurdelesini babası takmıştı. Ev halkı ile vedalaşma sırasında. Tahmin ederseniz ki en zor anlardan biriydi. Ellerini öpüp sıkıca sarıldıktan sonra damat gelini alıp evden çıktı. Gelin ve damat kendi arabalarına binerken konvoy ekibi de kendi arabalarına biniyorlardı. Son kez kontrol edilip havlu olmayan arabalara havlular takıldıktan sonra yola çıkma zamanı gelmişti. Ve korno sesleri ile konvoy yola çıkmıştı. Gelin arabası önde akrabaların, tanıdıkların arabaları arkasından geliyordu. Gelin arabasının içinde Burçe ile Yekta birbirlerinin gözlerinin içine bakıp gülümsüyorlardı. Yekta birden Burçe’nin gözlerinin içine bakarak..
–“ Bu eli hiç bırakmayacağım sende ne olursa olsun benden hiç vazgeçme çünkü ben senden vazgeçmeyeceğim ”
–“ Sana söz veriyorum sen benden vazgeçsen bile ben senden vazgeçmeyeceğim ”Gözleri cama takılmıştı ufak çocuklar arabanın yanında koşuyorlardı. Burçe Yekta’ya bakıp ‘zarf istiyorlar :) ’ demişti. Yekta da arkadaşına arabayı durdurup da zarf vermesini söyledi. Her çocuğa zarf verildikten sonra yollarına devam ettiler. Eren’in arabası gelin arabasının tam arkasındaydı. Düğün yerine kadar konvoy sesleri hiç susmadı. Sonunda düğün yerine az kalmıştı..
Gelin ve damat düğün yerine gelmişti. Hemen arkalarından diğer arabalarda. Misafirleri Yalın’ın ‘yeniden’ parçası karşılamakta ve düğün sahipleri. Gelin ve damat heyecanlı bir o kadar da mutlu şekilde gelin odasında çağrılmalarını beklemekteydi. Yavaş yavaş düğün başlamıştı ve misafirler yerlerini almıştı. Gecenin ilerleyen saatlerin de kolonlar da Burcu Güneş’in Sinan Akçıl ile düet yaptığı ‘seni bir tek’ parçası duyuldu. Gelin ve damat anons eşliğinde odadan çıkıp misafirlerin yanına geldi. Alkış sesleri huzurunda ilk danslarını ettiler. Fotoğraf makineleri ile telefonların flaşları patlayarak bu anı ölümsüzleştiriyorlardı. Birbirlerinin gözlerinin içine bakarak şarkının sözlerini tekrarlıyorlardı. Burçe başını Yekta’nın omzuna koyup da öylece kaldı. Ve müzik biterek gelin ve damat yerlerine alkış sesleri eşliğinde düğün masasına alındı. Masanın kenarları kır çiçekleri ile süslenmişti. Şimdi sırada nikah vardı. Nikah memuru da gelip yerini almıştı. İkisi de şahit olarak kuzenlerini seçmişlerdi. Klasik konuşma faslının ardından önemli soruya gelmişti sıra. İlk gelin hanıma yöneltti soruyu nikah memuru ve..
–“ Gelin hanım adınız soyadınız ve anne babanızın adları ”
–“ Burçe Sönmez. Güleser ve Ahmet. ”
–“ Damat bey adınız soyadınız ve anne babanızın adları ”
–“ Yekta Mertoğlu. Canan ve Hasan. ”
–“ Şahitler adınız soyadınız? ”
–“ Eren Sönmez ”
–“ Nilay Uslu ”–“ Belediyemize yapmış olduğunuz müracaata hiçbir sorun olmamasıyla birlikte bir kere de sözlü olarak sayın davetliler huzurunda söylemenizi istiyorum. Siz Burçe Sönmez Yekta Mertoğlu’nu eşiniz olarak kabul ediyor musunuz? ”
Tüm herkes Burçe’nin ağzından çıkacak sözü bekliyordu. En çokta Yekta. Nikah memuru sorusunu tekrardan yineledi. Yekta ne olduğuna anlam veremedi. Herkes gibi Burçe’nin cevabını bekliyordu heyecan içersinde.
–“ Ömrüm nikah memuru seni bekliyor ve herkes en çokta ben merakla ağzından çıkacak sözü bekliyoruz. Çok bekletmedin mi bizi? ”
–“ Sorunuzu bir daha alabilir miyim? ”
–“ …Yekta Mertoğlu’nu eşiniz olarak kabul ediyor musunuz? ”
–“ Sensizliğin ve sessizliğin bana verdiği yetkiye dayanarak ‘EVET’ Yekta Mertoğlu’nu eşim, hayat arkadaşım olarak bir ömür boyunca kabul ediyorum ”Burçe’nin bu güzel cevabı karşısında Yekta sevdiğinin gözlerinin içine aşkla baktı. Alkış ve ıslık sesleri duyuldu. Şimdi sıra damat beydeydi. Onun söyleyecekleri dünden hazırdı. Murat çoktan yerini almış misafirlerin arasında masanın tam karşısında en arkada durup ona göre oynanan ‘mutluluk sahnesini’ izliyordu.
–“ O kadar çok sevinme son gülen iyi güler. Şimdilik kazandın sanıyorsun ama yanılıyorsun damat bey! Çok yanılıyorsun. ”
İyi kötü düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız çok sevinirim. Bölüm hakkında ve hikâye ile ilgili yorumlarınızı bekliyorum.. 💞🌼

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARA BENİ ✔️ [tamamlandı]
Ficção AdolescenteYekta, aradığı aşkı bulmuştur ve beklediği kadın tam karşısında duruyordu. Tüm cesaretini toplayarak sevdiği kadına "ARA BENİ" dedi ve onun aramasını beklemeye başladı. O telefon çaldı mı peki sizce? Beklediğine değdi mi? Okuyup göreceğiz ne olduğu...