BÖLÜM 31

128 97 1
                                    

-1 sene sonra-

Gün büyük bir telaşla başlamıştı. Bugün Egemen’in ilk yaş günüydü. Derin’in 2.yaş doğum günü 7 ay önce kutlanmıştı. Şimdi sıra Egemen’deydi… Herkes işin bir ucundan tutmuş hazırlık yapıyordu.Derin ise bütün tatlılığıyla etrafta geziyordu. Yekta aldığı balonları şişirmekle meşguldü. Burçe ise mutfakta misafirler için bir şeyler hazırlıyordu. Yardıma Eren’de gelmişti ve birkaç arkadaşı.. Bütün aile bi hafta öncesinden teker teker aranmış bugün için davet edilmişti. Misafirler tek tek gelmeye başlamıştı. Hazırlıklar bitti sayılırdı. Sıra bütün ailenin tamamlanmasını beklemeye gelmişti. Burçe odasına çıkıp üstünü değiştirmişti. Sonra aşağı inip küçük hanımı giyinmesi için almıştı. Küçük hanımı odasına götürüp pembe bir elbise giydirmişti. Saçını da örmüştü. Egemen’i de giydirmesi için babasına bırakmıştı. Koridorda karşılaşmışlardı. Anne kız ve baba oğul… Kız tıpkı annesi gibiydi tabi oğlanda babasına benzemişti. Sanki onların küçüklüğü gibiydi. Çok şeker görünüyorlardı…

–“ Vayyy bu ne yakışıklılık beyefendi ☺ ”
–“ Asıl sizdeki bu güzelliğin sebebini öğrenebilir miyim hanımefendi ☺ ”

Tam o sırada kapı çalmıştı. Merdivenleri beraber iniyorlardı. Gelen Yekta’nın anne ve babasıydı. İçeri geçmişlerdi. Bütün aile tamamdı. Pastayı getirmişlerdi. Masanın etrafında toplanmışlardı. Burçe kucağında Derinle… Yekta kucağında Egemenle birlikte pastanın başındaydılar. Alkışlar eşliğinde mumlar üflendi. Bu tablo görülmeye değerdi. Birlikte resim çekildiler. Bundan sonra pasta kesilerek tabaklara alındı. Ailenin fertleriyle koyu bir sohbet başlamıştı. Bütün olanlar konuşuluyor gülüşüyorlardı. Gün böyle geçmişti.Akşam olmuştu.Misafirlerin yavaş yavaş gitmesiyle evde çekirdek aile kalmıştı.Etraf temizlendikten sonra çocuklar banyo yaptırılıp yatırılmıştı.Burçe ve Yekta da kendi odalarına çıkmıştı..

-4 sene sonra-

Yıllar ne çabuk geçmişti. Derin 6 yaşındaydı artık. Onun okul hazırlıkları vardı. Egemen ise 5 yaşındaydı. Ana okula vermeyeceklerdi. Burçe vermek istememişti Yekta da bir şey diyememişti. Derin’in okul hazırlıklarını tamamlamak için dışarı çıkmışlardı. Egemen de anneannesindeydi. Burçe hazırladığı listeye göz gezdiyordu. Aldıklarının üstünü çizerek, eksiksiz her şeyi tamamlamaya çalışıyordu. Derin’in mutluluğu da görülmeye değerdi.

–“ Anne.. bunu da alalım mı? ☺ ”
Diyerek bir eliyle de beğendiği oyuncağını gösteriyordur.
–“ Tamam kızım alalım ☺ ”

Dükkanın içinde biraz daha gezdikten sonra kasaya gelip aldıklarının parasını ödediler. Bir anda Burçe..

–“ Ay nasıl unuturuz ya ”
Yekta da telaşlanarak..
–“ Ne ne unuttuk canım? ”
–“ Oğluşumuza bir şey almadık 😊 ”
–“ Tabi ya dur bakalım bir şeyler ☺ ”

Dükkanın içine geri dönmüşlerdi. Burçe’nin gözüne bir araba çarpmıştı. Kendi kendine ‘bu olur çok sevinecek görünce’ diye düşünerek..

–“ Buldum canım bunu alalım 😊 ”
–“ Alalım sevgilim ☺ ”

Tekrar kasaya gidip arabanın parasını da ödeyerek oradan ayrıldılar. Arabaya binerler. Burçe listeye çıkarıp şöyle bir baktı. Her şey tamamdı.

–“ Eve gidebiliriz artık ☺ ”
–“ Her şey tamam değil mi bir eksik yok ☺ ”
–“ Tamam aşkım 😊 ”
–“ Tamamdır o zaman oğlumuzu da alıp eve geçelim ☺ ”
–“ Tamam öyle yapalım canım 😊 ”

Burçe kafasını çevirip Derin’e baktı. Çok mutluydu oyuncağına sarılmış öylece oturuyordu. Belli ki çok sevmişti. Gülümseyip tekrar önüne döndü. Annesinin evine gelmişlerdi. Hep beraber içeri girdiler. Biraz oturduktan sonra Egemen’i de alıp evlerine döndülerler. Egemen arabayı görünce çok sevinip hemen oynamaya başlamıştı. Yekta da televizyon karşısına geçmişti. Burçe yemek yapmak için mutfaktaydı. Derin ise babasının yanında oyuncağına sarılı bir şekilde oturmaktaydı. Yemek işi bittikten sonra oyun vakti gelmişti. Tüm aile oyun oynamaya başladılar. Tam oynarlarken zil çaldır ve Derin koşup kapıya bakmaya gitti hemen arkasından Burçe de gitmişti. Gelen Eren’di. Eren’i görmesiyle kucağına atlamıştı ve kollarını boynuna dolayarak sıkıca sarıldı.

–“ Ne güzel karşılama bu böyle ya ☺ ”
–“ Hoş geldin gel buyur ☺ ”
–“ Hoş buldum kuzen ☺ ”

Derin Eren’in kucağından inmedi. İçeri geçtiler. Egemen de fark edip Eren’in bacaklarına sarıldı. Bu ‘beni de al’ demek oluyordu.

–“ Prenses biz sonra kucaklaşmaya devam ederiz olur mu? ☺ ”

Derin kardeşine baktıktan sonra Eren’i yanağından öperek kucağından indi. Bu sefer Egemen’i kucağına aldı. Eren koltuğa geçip oturdu fakat çocuklar rahat bırakmayıp yanına geldiler. Eren çok mutluydu. Daha sonra kendi aralarında oyun oynamaya başlamışlardı.

–“ E kardeşim anlat bakalım ne var ne yok? ”
–“ Aynı kardeşim bir şey olduğu yok ”
–“ Sevgili falan yok mu hayatında biri ☺ ”
–“ Yok be kardeşim çıkmadı karşıma aşık olacağım biri daha ”
–“ Hayırlısı kardeşim ”

Burçe mutfakta bir şeyler hazırlıyordu. Eren lavaboya kalkmışken zil sesi duyulmuştu. Kapının yanından geçiyordu tam o sırada ve ‘ben baktım’ diyerek kapının kolunu tutup açmasıyla  donup kalması bir olmuştu..

–“ Merhaba annem börek gönderdi de Burçe ablalar yok mu? ”

Tabağı alması için uzatmıştı fakat Eren oradan kopup gitmişti, tabağı gözü görmüyordu ki alsın. Neyse ki yardımına Yekta yetişmişti ve..

–“ Teşekkür ederim Eylülcüm buyur gel içeri ”
–“ Yok ben gideyim başka zaman gelirim ”
–“ Peki görüşürüz, annene selamları ilet ”

Kapıyı kapatmıştı, Eylül de gitmişti. Eren olduğu yerde kalmıştı hâlâ ve sadece ‘Eylül’ dökülmüştü dudaklarından. Yekta gülümsemişti sadece, yanlarına Burçe gelerek..

–“ Kimmiş gelen? Buna noldu böyle? ”
–“ Eylül canım börek getirmiş ☺ büyülendi ”
–“ Eren iyi misin ya ☺ ”
–“ He iyiyim iyi ”

O günden sonra her gün Burçelere gelmeye başladı. Her fırsatı değerlendirip Eylül’ü görmeye çalışıyordu. Daha tam konuşma fırsatı olmamıştı. Yekta ve Burçe bu durumu anlayıp el atarak Eylül’ü çaya davet ettiler. Yavaş yavaş tanışıp muhabbet kurmaya başlamışlardı. Sonunda Eren’in de beklediği kişi karşısına çıkmıştı..

ARA BENİ ✔️ [tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin