BÖLÜM 5

237 142 42
                                    

zuzunun_hikayeleri hikayemin sıkı takipçisi kardeşime gelsin, seviliyorsun. Sabırla beklediği için de ayrıca minnettarım. İnşallah arayı bu kadar açmayız bir daha.


Eren yolda hızlı bir şekilde koşmaktaydı. Nefes nefese kalmış bir hâlde eve gelmişti. Ve karşısında sapasağlam Burçe'yi görünce şok olmuştu. Ve nasıl yani, diye tepki gösterdi. Burçe karşısında durmuş gülmekteydi. Eren, bu ne şimdi nasıl bir şaka bu az kalsın yüreğime iniyordu ya diye ciddi bir şekilde konuşup da sinirlendiğini belli etmişti. Burçe, ne yapayım evde canım sıkıldı sende beni yanında götürmeyince böyle bir şey yaptım, dedi gülmeye devam ederken. Eren, hiç komik değil diyerek evden çıkıp gitti. Ve taksiye binip de cafeye geri dönmüştü fakat Yekta orada yoktu. Etrafına bakınıp da garsonu yanına çağırmıştı. Pardon az önce şu masada arkadaşım oturuyordu kendisi nerede acaba, diye sormuştu. Garson da, 10 dakika önce gitti kendisi size de bu notu bıraktı, diyerek elinde ki kağıdı uzatmıştı. Eren notu alıp da okumaya başlamıştı hemen. Ve notta şöyle yazıyordu:

' Bu kadar oyun yeter artık. Ben Burçe'yi gerçekten çok sevmiştim. Bravo tebrik ederim ikiniz de çok iyi oyuncusunuz. Ama daha fazla beni kandırmanıza izin vermeyeceğim ve bu oyunda burada biter. '

Eren notu okuyunca yaptığı hatayı ve kuzenini bu kadar çok sevdiğini bilmediği için çok pişman olmuştu. Ve hemen eve gitmişti. Kapıyı açtığında içerden ağlama sesi duyulmuştu. Gidip baktığında ağlayanın Burçe olduğunu görmüştü. Önünde dizlerinin üzerine çöküp de, ne oldu niye ağlıyorsun diye sormuştu hemen. Burçe elinde ki telefonunu ona doğru uzatmıştı sadece. Eren telefonu alıp da açık duran mesajı okumuştu. Mesaj da:

' Beni daha fazla kandıramayacaksın. İlişkimiz burada bitti. Teşekkür ederim yinede şu birkaç gün beni mutlu ettiğin için. Ama şunu bil ben seni gerçekten çok sevdim sen beni sevmesen de. Ama senden şunu isterdim, yüzüme seni sevmiyorum başkasını seviyorum deseydin bu kadar üzülmezdim be bu kadar canım yanmaz belki de. Neyse bundan sonra ben yokum rahat olabilirsin sevdiğin adamla mutluluklar sana.. Hoşça kal kar tanesi '

Burçe gözyaşlarını silip de Eren'e vurmaya başlamıştı ne yaptığını gördün mü o beni gerçekten sevmiş sana bunu söylemiştim. Ama şimdi o yok. Ben ne yapacağım o yoksa ben yaşayamam, diyerek dizlerinin üzerine  çökmüştü. Eren Yekta'nın numarasını alıp da onu aramıştı. Telefon çalıyordu ama açan yoktu. Bunun üzerine mesaj yazıp da vakit kaybetmeden göndermişti ve şöyle yazıyordu mesajinda;

' Beni dinle her şey bildiğin gibi değil bu sefer sana her şeyi anlatacağım aynı yerde bekleyeceğim seni ama gel pişman olmayacaksın '

Ve Burçe'ye dönüp de söz veriyorum o sana geri dönecek diyerek çıkıp gitmişti. Burçe   hayır gelmeyecek demişti gözyaşları içinde ve ağlamaya devam etmişti. 😢😭

Yekta ekranda yazan numarayı tanımadı tam mesajı silerken okumaya karar verdi Okuyunca bu sefer olmaz, diyerek cevap yazmayıp mesajı silmişti. Eren kafe de gelmesini beklemekteydi. Burçe evde ağlamaya devam ediyordu. Yekta ne yapacağını bilemez halde düşünüyordu.. Acaba gitmeli mi yoksa gitmemeli mi? Eren kendi kendine konuşmaya başladı.. Hadi gel artık. Nerde kaldı ki ya gelmezse eğer gerçekten dediği gibi seviyorsa gelir diyerek etrafına bakınmıştı.

Yekta kararsızdı. Kalbi git bi ne olacak ki seviyorsun o kızı ne belli belki de o kızda seni seviyor ne çıkar ki gitmekte diyordu. Aklı ise tam tersini salak mısın bir daha mı bu oyuna düşeceksin anla artık elinde oyuncak ettiler seni otur oturduğun yerde daha fazla canını yakmalarına izin verme, diyordu. Hangisini dinleyeceğini bilemedi, allak bullak olmuştu. Eren kafede sinirlenmeye başlamıştı saatine baktığında saat 5 olmuştu ne gelen var ne giden. Sevseydi ne olursa olsun gelirdi artık beklemenin manası yok Burçe evde yalnız onun yanına gideyim en iyisi diyerek gitmeye karar vermişti. Tam masadan kalkarken karşısında ki sandalyenin çekilip de birinin oturduğunu fark etmişti. Yüzüne baktığında donup kalmıştı olduğu yerde.

Burçe saatlerdir ağlıyordu artık göz altları ağlamaktan şişmişti. Bir anda ağlamayı kesmişti ve göz yaşlarını elinin tersi ile sildi. Aradan 5 dakika geçmeden ama ben onu seviyorum ya neden ayrıldık her şey bitti, başlamadan bitti diyerek tekrardan ağlamaya başladı.

Geldiğine göre artık gerçekleri öğrenmenin zamanı geldi lafımı kesmeden sadece dinle diyerek karşısında ki sandalyeye geçip oturmuştu. Yekta da bir şey demeden konuşmasını bekliyordu sadece. Her şey benim yüzümden oldu aslına bakarsan yaşananların hepsi küçük bir oyundu, demesiyle Yekta, nasıl yani diye tepki göstermişti. Eren, konuşmama izin verirsen anlatacağım diyerek balkondaki durumdan başlayarak her şeyi baştan sona Yekta'ya anlatmıştı ve sonunda anladığın kadarıyla her şey benim suçum ben böyle olmasını istemezdim. Karar sana kalmış. Şunu söyliyim ikinizde birbirinizi çok seviyorsunuz. Burçe evde seni bekliyor. Benim söyleyeceklerim bu kadar. Ben gidiyorum sana iyi düşünmeler kardeşim, diyerek omzuna dokunmuştu ve cafeden gitti. Yekta duyduklarına çok şaşırmıştı ve yaptığı hatayı anladı çabuk karar vermişti peşin hüküm yapıp da dinlemeden davranmıştı. Yapacağı tek şey sevdiği kızdan özür dilemekti. Hızlıca cafeden koşar adım çıkıp gitmişti. Yolda giderken kuru bir özür olmaz diye düşünmüştü ve bir buket çiçek ile kızın sevdiği çikolatadan aldı eve doğru yürümeye başlamıştı. Yol boyunca kendine kızıyordu. Merdivenleri 2-3'er çıkıp da kısa sürede evin kapısına gelmişti zilin düğmesine basarak açılmasını beklemeye başladı. Bir daha bastı zile. Niye açmıyor diye düşündü. Sonra tabi bana kızgın ondan açmıyor haklı tabi ki ne diyebilirim ki diye geçirdi içinden. En iyisi gitmek diye düşünmüştü, belli ki konuşmak istemiyordu. Tam arkasını dönüp giderken kapı açılmıştı. Hemen arkasını dönerek yere eğilmişti her nedense yüzüne bakamamıştı özür dilerim çok özür dilerim sana söz veriyorum bir daha ayrılmayacağız seni ne olursa olsun hiç bırakmayacağım çok seviyorum seni. Beni affedebilecek misin, demişti kafası yerde. Göz kapaklarını kapatıp da şarkının sözlerini dillendirmişti sesinin kötü olmasını önemsemeden.

Yarımmış bir yanım
Bir yanım yaralı
Nasıl tamam yaptın
İyileştirdin 
Yarınmış ertesi bugünü yaşamanın
Aşk gerçekten varmış hissettirdin
Bilsen nasıl hoş geldin
İyi günde kötü günde
Söz verelim ikimizde
Aldığım en son nefeste 
Sen elimden tut
Her ne yaşandıysa bitti
Senle benden önce unut
Bir ömür o güzel başını
Göğsümde uyut

( Multimedya da ekli, dinleyebilirsiniz ) 🎵

Derin bir soluk aldıktan sonra çiçeği ileri doğru tutup da “ Bu eşeği affede bilir misin kar tanesi? ” diye sormuştu. Yavaşça yüzünü kaldırıp baktığında çok şaşırmıştı ve donup kalmıştı..

(Acaba niye?)

ARA BENİ ✔️ [tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin