ARA BENİ ✔️ [tamamlandı]

BÖLÜM 10

Bir an bir uyku bastırdı ve hemen başını yastığa koyarak uykuya daldı. O kadar tatlı uyuyordu ki görenler uyandırmaya kıyamazdı. Çok tuhaf ki rüyasında Yekta ile kavga ettiğini gördü. Saçma ve bir o kadarda anlamsız geldi ona. Kapının çalmasıyla uyandı. O an hepsinin bir rüya olduğunu anladı. Uyku sersemliğiyle kapıya bakmaya gitti. Dürbüne bakmadan açtığında çok şaşırdı. 😳 Karşısında onu görünce hala rüya gördüğünü sanıp yüzünü daha doğrusu gözünü ovuşturmaya başladı. Bir anda kapıyı kapattı. Dürbünden baktığında hala orada olduğunu görmesiyle bu gerçek. Ama nasıl diye düşündü. Ve tekrar kapıyı açtı. Karşısındakine hiç konuşmadan baktı sadece. Yekta işini bitirmişti ve sevgilisine sürpriz yapmak için elinde güller ile eve doğru gelmekteydi. Daha fazla bekletmemek için hızlı hızlı yürüyordu.

–“ Burçe, Burçe daha ne kadar böyle kapıda kalacağım içeri davet etmeyecek misin? Bir an sende haklısın tabi uzun zaman oldu. ”

Diyerek Burçe'nin yanından geçip de içeri girdi. Burçe şaşkındı kapıyı kapatarak hızlıca o da içeri gitti.

–“ Ne yaptığını sanıyorsun sen ya.. Burda ne işin var neden geri döndün he. Şimdi mi aklın başına geldi söyle susma. Çok saçma aslında konuşmaya değmezsin git buradan çabuk bir daha da gelme sakın. Defol! ” diye bağırdı.
–“ Haklısın canım çok haklısın çook özür dilerim büyük bir eşeklik ettim. Seni seviyorum bitanem biraz geç olsa da gel tekrar barışalım yine sevgili olalım affet beni ”
–“ Hala konuşuyor ya sana sadece çık hayatımdan benden uzak dur ve defol diyorum Murat. Defol! ”
–“ Biliyorum şimdi bana kızgınsın ondan böyle konuşuyorsun hele bir sakinleş eski mutlu günlerimizi hatırla canım bak geri döndüm ben sana döndüm ”

Burçe üzgün bir şekilde başını salladı, hayır asla bir daha buna izin vermeyeceğim.

–“ Ne sanıyorsun Seni beklediğimi falan?  Sanıyorsan yanılıyorsun benim sevgilim var onu çok seviyorum o da beni seviyor anladın mı? Şimdi git buradan. ”

Bir anda Murat Burçe'yi dudağından öpmüştü ve o anda Yekta Eren'in verdiği anahtarla kapıyı açarak içeriye girmişti. Onları öyle görünce olduğu yerde donup kaldı. Ne yapacağını bilemedi.

Burçe kendinden uzaklaştırarak tokadı yapıştırdı hemen. Ne yaptığını sanıyorsun sen defol git diye bağırmaya başladı. Yekta'yı görünce öylece kaldı. Yekta da Burçe'nin yanına gelerek ne oluyor burada kim bu herif dedi öfkesinden yerinde zor dururken.

–“ Oo demek yeni sevgilin bu he (elini uzatarak) tanıştığıma memnun oldum ben Burçe'nin sevgilisi ” diye konuşmuştu gevşekçe yüzünde ayran budalası ifadeyle.

Burçe de eski diye ekledi. Yekta da hım ben hiç memnun olmadım ama diyerek Burçe'nin elini tuttu. Burçe de parmaklarının arasında ki parmaklarını hissetmesiyle sevdiği adama bakmıştı. Şimdi buradan defol git diye ekledi sözlerine. Burçe de elini sıkıca tuttu.

–“ Şimdi gidiyorum ama bunu sen istiyorsun diye değil bunu bil. Canım sonra tekrar görüşelim yalnız tabi ” diyerek gitti.

Kapı kapanır kapanmaz Yekta elini çekti. Burçe kızgın olduğunu anladı ve düşündüğün gibi değil bende geleceğini bilmiyordum bir anda kapı çalınca onu karşımda görünce şaşırdım. İçeri girdi beni dinlemedi hiç. Bir anda gördüğün şey oldu zaten. Ne kadar git desem de diye açıklama yapmıştı ne diyeceğini bilemez bir hâlde. Yekta bir şey söylemeden koltuğa geçip oturdu sadece. Burçe de yanına geçip oturdu. Burçe'nin gözlerinin içine baktı sadece. Burçe başını öne eğerek öylece kaldı, sevdiğinin yüzüne bakamıyordu. Yekta da derin bir soluk alıp verdikten sonra seviyorum seni be diyerek duraksamıştı sende beni seviyorsun dimi? diye soru yöneltmişti sonrasında. Burçe, evet tabi ki de seviyorum demişti beklemeden. O zaman (eliyle Burçe'nin çenesinden tutarak başını kaldırmıştı yerden) başını öne eğmene gerek yok sen başını eğecek bir şey yapmadın. Onun sözüne inanıp seni bırakacak halim yok herhalde. O dallamanın ağzını yüzünü dağıtmak vardı ya neyse. Biz bir söz verdik birbirimize ve ben bu sözü unutacak değilim. Hayatımın anlamı yaşama sevincim üzme kendini ben sana kızmadım hiç, hiçbir şey yapamaz o anladığım kadarıyla eskiden bir ilişkiniz olmuş ama geçmişte kaldı. Benim için geçmiş geçmişte kalır. ” ve kendine çekip de kollarına aldı sevdiğini. Sıkıca sarıldılar. Oo gençler ne habersiniz bakalım görüşmeyeli diyerek Eren yanlarına geldi. Yekta, yok bir şey kardeşim öyle hasret gideriyorduk diyerek olaydan bahsetmeyip geçiştirdi. Burçe de evet aynen öyle dedi sadece. Eren'in taklitleriyle ufak bir kahkaha tufanı yaşandı. Hep birlikte eğlendiler. Yekta Burçe'nin yanağından öperek kulağına 'seni seviyorum' diye fısıldadı. Burçe de ufak bir tebessüm etti. Başını göğsüne yaslayarak öylece kaldı.

–“ Ben gideyim artık Eren aşkım sana emanet, ”
–“ Tamam kardeşim gözün arkada kalmasın ” demişti Eren de.
–“ Canım konuştuğumuz gibi tamam mı? ” Burçe de tamam aşkım iyi ki varsın kendine dikkat et demişti. Tam giderken kapıda aşkım sen bir şey demeyecek misin başka diye sordu Yekta bir umut. Burçe de yo canım dedi sorusunun üzerine. Yekta da tamam tatlım (üzgün bir şekilde giderken) Burçe koşarak kulağına seni diye mırıldandı. Yekta da ee diye ekledi. Burçe de seni, seni, seni diye tekrarladı. Yekta da eveeet beni ne dedi sabırsızlıkla. Seviyorum seni deyivermişti. Yekta da bende seni, seni, sadece seni seviyorum demişti uzunca bir öpücük kondurduktan sonra gitti. Burçe de arkasından seviyorum bu çocuğu diyerek Eren'in yanına içeri gitti.

–“ Kuzen yüzünde güller açıyor. ”

–“ Çok mu belli oluyor kuzen ya. ”

–“ Yani ” demişti sadece sorusuna.

–“ Kuzen ben odama gidiyorum tamam mı? ” demişti Burçe oturduğu yerden kalkarak dur gitme, diye bir tepki ile karşılaşmıştı.

–“ Bir anda ne oldu neden öyle dedin? ”

–“ Bende geliyorum ya da burada kal kuzen.”

–“ Neden kuzen korkutma beni ”

–“ Kuzen seninki giderken emanet etti ya seni ondan dedim ” , dedi gülerek.

Burçe de hay Allah iyiliğini versin Eren ya bende başka bir şey var sandım diyerek odasına gitti.