"Sana neler oluyor?" kucağından kalkmak için hareketlendiğimde ellerini kalçama bastırdı.
"Her gün biraz daha deliriyorum."
"Bunu bize yansıtma." tırnaklarımı ellerine bastırdığımda yine de beni bırakmadı.
"Neden?"
"Mutlu olmuyorum."
"Sen ne zaman mutlu oldun ki?" gözlerime bakarak sorduğunda gözlerimi kaçırdım.
Aklıma hep evlenmeden öncesi geliyordu, o zaman mutluydum, o zamanları düşünmekten kendimi alamıyordum, bunu engelleyemiyordum."Seni özledim." dediğinde kendimi biraz geriye çektim.
Evlenmeden önce bana sahip olsun istemiyordum o zaman bir heyecanı kalmazdı, benden sıkılırdı ve ben onun beni bırakmasını hiç istemiyordum."Bende seni özledim." dedim aramızdaki mesafeyi korumaya çalışıp.
"Bir evlensek," derin bir nefes alıp boynuma bir öpücük daha kondurduğunda meraklı bir ses çıkardım.
"Seni her gün bec- mutlu edeceğim."
"Beni şimdi de mutlu ediyorsun."
"O zaman daha çok edeceğim." dedikten sonra kendi kendine tekrardan mırıldandı. "Güçleneceğim."
"Zayn, tamam." dediğimde koltuk altlarımdan tutup beni yatağa yatırdı, birini etkilemede bu oğlanın üstüne yoktu, o mükemmeldi.
Her şeyiyle."Korkma, sen istemeden bunu yapmam."
"Biliyorum." elimle sakallarını okşadığımda başını göğsüme koydu.
"Bir an önce evlensek ve ben sana doysam."
"Şimdi doyamıyor musun?" saçlarıyla oynarken sorduğumda nefesini göğüslerime doğru vermesiyle vücudumdan bir titreme geçti.
"Hayır, seni her saniye öpmek istiyorum."
"Peki," dudağımı dişlerken sormak ve sormamak arasında çok kararsızdım ama sormalıydım.
"Neden ben?""Çünkü sen.." düşünmeye başladığında biraz kırılmıştım, beni hemen tanımlayamıyordu bile.
"Sen mükemmelsin, sen doğacak oğlumun annesi olacaksın, sen tarif edilemezsin Adain, bana bunu bir daha sorma çünkü karşında nutkum tutuluyor, cevap veremiyorum."
"Zayn-"
"Adain Malik olman için sabırsızlanıyorum."