"Gelmiyorum." dedim Dace'e tekrardan.
"Duydun artık, her gün gelmeyi bırak. Ajax bu duruma el atacağını söylüyor, zarar görmek istemezsin Dace."
Son 3 gündür tam öğle vakti geliyor ve eve gidip gitmeyeceğimi soruyordu.Gitmeyeceğimi söylemekten sıkılmıştım artık.
"Bay Malik'in sabrı tükeniyor Bayan Malik." üzerime eğilip konuştu.
"Size zarar vermesini istemeyiz.""Kimse bana zarar veremez." dedim kendime güvenerek.
"Gidin ve bir daha gelmeyin.""Emin olmayın Bayan Malik, bizi de zor durumda bırakıyorsunuz." onlara gözlerimi devirip içeriye girdim ve kapıyı yüzlerine kapattım.
İşler gerçekten sinir bozucu bir hal almıştı.
Ailemin yanında kendimi o kadar güçlü hissediyordum ki önümde atlatamayacağım hiçbir engel yoktu.Debroah cüzdanını ve sigarasını pantolonunun cebine koyup kapıya doğru gelirken onu durdurdum.
"Nereye böyle?""Sevgilimin yanına." dedi hiç pas vermeden, neden mutlu değildi bugün?
"Bir şey mi oldu?"
"Hayır." yanımdan geçmek için hareketlendiğinde bende tam önüne geçtim.
"Ne oldu?""Sikeceğim." dedi birden. "Bu kızı sikeceğim artık."
"Hey!" diye susturdum onu, birden fazla sinirlenmişti.
"Sakin ol dostum! Yavaş yavaş konuya gir.""Dün gece." saçlarını karıştırıp sinirli hareketler yaptığında elimi omzuna koydum.
"Benden habersiz dışarı çıkmış." dediğinde ise cümlede bir yanlışlık olup olmadığını sorguluyordum.
Ondan habersiz istediği yere giderdi, özellikle onun haberi olması gerekmiyordu.Debroah neden bir an için Zayn gibi görünmüştü gözüme?
"Çıkabilir, o özgür bir kız."
"Çıkamaz!" dedi sinirle. "Bensiz bir yere çıkamaz!"
"Debroah kendine gel! Kes bu tavırları, istediğini yapabilir sen buna karışamazsın."
Elini cebine koyup bakışlarını yere sabitlediğinde karşımda Zayn'i görüyordum.
Debroah tıpkı Zayn gibi görünüyordu.
Görünüş olarak ne kadar farklılarsa karakter olarak bir o kadar benzerlerdi."Gel, gidelim onun yanına ama benim yanımda konuş, kim haklı göreceğiz."
"Şu an gitmeyeceğim."
"Az önce gideceğim diyordun."
"Oraya gitmeyecektim." dediğinde bir şeyler karıştırdığını biliyordum.
Bunu öğrenmeliydim."Nereye gidecektin?"
"Dün." dedi tekrardan. "Takıldığı piçi dövecektim."
"Ajax mı seni böyle yaptı?" dedim birazda dalgaya vurarak. Ajax'le bu aralar yeni yeni iyi geçiniyordum ve bunu bozmak istemiyordum.
"Ben gidiyorum."
"Geliyorum!" dedim onu tutmadan, ceketimi ve çantamı alıp onu takip ettim.
Debroah bir motora oturup kaskı havalı bir şekilde kafasına geçirdiğinde şaşkınca bakıyordum ona, kimindi bu motor?
"Hey, kimin bu?"
"Bilmem." dedi omuzlarını kaldırıp indirerek.
"Çaldım."
Ona gülüp hemen arkasına oturdum ve kaskı kafama geçirdim, Debroah'a güveniyordum çünkü babam ona çok küçük yaşlardan beri araba sürmeyi öğretiyordu.
Tamam, araba ve motor aynı şey değildi ama benzerlerdi.