"Adain, sen ne dediğinin farkında mısın?""Farkındayım." dedim Hussain'e kafamı çevirip.
"Hayır." dedi dalgaya vurarak Zayn. "Farkında değilsin."
"Neden olmayım? Ben bunu istiyorum Zayn, seninle anlaşamıyoruz."
"Hayır, anlaşıyoruz." yanıma gelip dizlerimin önüne çöktüğünde herhangi bir tepki vermedim. "Bana ne olacağını hiç mi düşünmüyorsun?"
"Bu kadar süre seni sevdiğim için ayakta kalabildik."
"Sen hala beni seviyorsun." bunu bende biliyordum. "Bende seni seviyorum." bu yalandı işte.
"Hala yalan söylüyorsun."
Kucağımda Zalton'ın pozisyonunu değiştirdiğimde bana sarılmayı bir an için bile bırakmıyordu."Adain, kızım bu öyle birden verilebilecek bir karar değil."
"Birden verildiğini kim söyledi? Ben bununla içimde uzun bir süredir savaşıyorum."
"Bencil olma." Trisha korkulu yüzüyle konuştuğunda onu bile endişelendirmiş olmam beni şaşırtmıştı.
"Senin tek bir kararınla hepimiz biteceğiz. Eğer bizi düşünmüyorsan kucağındaki küçücük çocuğu düşün, kendini düşün.""Bu en doğrusu olacak."
"Siz gidin." Zayn'in kalın sesiyle başımı ona çevirdiğimde annesine ve babasına bakıyordu.
"Bunu tek başına halle-"
"Hallederim." Zayn tekrardan konuştuğunda kalbim hızla atmaya başlamıştı.
"Zalton'ı da alın." Zalton duyduklarıyla bana daha sıkı sarılıp mızmızlandı.
Çocuğumu vermeyecektim.
Hastaydı ve benimle kalmalıydı."Hayır!" Trisha'nın belinden tutarak Zalton'ı çekmesiyle Zalton kollarını boynuma sıkıca sardı.
"Gel buraya."
"Annemi bırakmam!"
"Geri geleceğiz Zalton."
"Zalton kalsın." bende bırakmayıp oğluma sarıldığımda Zayn bağırdı.
"Gidecek diyorsam gidecek!"
Onun sesini duyar duymaz Zalton kollarını gevşetti.
Kafasına öpücük kondurup onu Trisha'ya verdiğimde sessiz sessiz ağlıyordu.
Bu hastalıktan dolayıda olabilirdi.Hussain kalkıp kızlarıda yanında götürdüğünde salonda sadece annesi babası Zalton ve biz kalmıştık.
"Bunu tekrar tekrar düşün Adain, tek bir hareketinle neler olacağını tekrar tekrar.."
"Ben düşündüm." dediğimde Trisha Zalton'ı bırakmadan salondan çıktı.
Hepsi sinirlenmişti ama bende sinirlenmiştim.
Benim yerimde onlar olsaydı belkide şimdiye kadar birçok kez boşanmış olurlardı.Ben her şeye sabrediyordum, karşı çıkmıyordum ama tükenmiştim artık.
Bir şeye daha katlanacak gücüm yoktu.Kapının sesli bir kapanma sesi geldiğinde sanki görebilirmişim gibi kafamı kapıya doğru çevirdim.
"Adain." dedi yumuşak sesiyle.
"Bunu ilk ne zaman düşünmeye başladın?""Balayında." kafamı hızla Zayn'e çevirdiğimde o zaten bana bakıyordu.
"Beni ilk günümüzde o yatakta öylece bıraktığında anladım her şeyin böyle olacağını.""İşimin olduğunu söylemiştim."
"İlk günümüzdü!" diye bağırdım yüzüne doğru. "İlk haftasında insanlar 5 gün işe gitmiyor ama sen ilk saatte bile gitmeyi kabul ederdin."