"Ağlamıyorum." dedim beni alıntıladığının farkına yeni vararak.
Bu biz uyumadan öncede bu odada mı demek oluyordu?
Nerede kalmıştı peki?
"Kalk şimdi." dedi kendisi yataktan kalkıp benimde ellerimi tutunca.
Titreyen ellerimi ellerine uzatıp ayağa kalktım.
Beni bırakıp Zalton'ı kucağına aldığında ise ne yapacağımı bilemez bir şekilde duruyordum ayakta.
"Üstünü giydireyim onun." dediğimde bir bana birde kolları arasındaki Zalton'a baktı.
"Gerek yok." dedi sonra. "Uyanmasın."
Ona arkamı dönüp eski kıyafetlerimden birini aldım.
Hızla üzerime geçirmeye başladığımda neden bu kadar çabuk kabullendiğimi düşünüyordum.
Buraya gelmiş ve beni almıştı.
Onun için bu kadar kolaydı her şey.
"Dur bir dakika." hemen arkamda sesini duyduğumda korktuğumu ona çaktırmadım.
Zalton'ı ne ara yatağa bırakıp hemen arkama gelmişti?
"Seni ilk gördüğümde giydiklerin bunlardı." elini askıda gezdirip eteklerden birini çıkardığında eteğe baktım.
Ay ışığının bana gösterdiği kadarıyla kot bir etek olduğunu fark ettim.
"Öyle mi?" dedim hatırlayamamış gibi.
Ama o gün tam olarak aklımdaydı, nasıl çıkabilirdi ki?
"Evet." dedi eteği biraz daha inceleyip.
"Üzerine beyaz bir gömlek giymiştin."
Onun bu kadar iyi hatırlaması beni heyecanlandırırken devam etti.
"Niall'ın kucağına düşmüştün."
"Hayır." dedim başımı iki yana sallayıp. "O beni çekmişti."
"Öyle mi?" beni tekrardan alıntıladığında güldüm.
Sadece güldüm, ama ne kadar samimi olduğu sorgulanırdı.
"Evet, o zamanlardaki kız," devamını söylemek beni zorlarken bunu göz ardı ettim. "Arkadaşın seni ö-öpmüştü."
"Nasıl öpmüştü?" dedi bunu bilmemezlikten gelirken, belki Zayn o günü bendende iyi hatırlıyordu.
"Dudağından."
"Böyle mi?" dediğinde dudağımdaki baskıyla gözlerimi kocaman açtım.
Beni onu öptüğü gibi mi öpüyordu?
Peki ben nasıl hissediyordum?
Karmakarışık.
Kafamı ay ışığına doğru çevirip ona hiç bakmamaya özen gösterdiğimde belime elini koydu.
"Yapma bunu."
"Ben bir şey yapmıyorum, kendi tavırlarına bakar mısın?"
"Ben de bir şey yapmıyorum." aramızdaki şeyi gösterdiğimde gülüp kafamı yüzüne çevirdi.
"Ama ben yapacağım." kafasını salladığında profiline çarpan ay ışığı içimdeki ağlama isteğimi körüklüyordu.
"Çünkü sen benim ilk bakışta etkilendiğim, benim olmasını istediğim o kadınsın."
"Yapma." elimle yüzünü yavaşça ittiğimde ellerini tekrardan belime koyup başımı göğsüne bastırdı.
"Bana yapma deme." saçlarımı okşadığında göz yaşımın kazağına geçtiğini anlamıştım. "Çünkü yapacağım."
"Baba?" dediğini duydum o an Zalton'ın.
"Efendim?" dedi anında beni bırakıp yatağa yaklaşırken.
"Seni özlemiştim." Zalton uykusundan tam kurtulamadan ayağa kalktı ve Zayn'in boynuna kollarını doladı.
"Bende seni özlemiştim."
"Neden hiç gelmedin?"
"İşlerim vardı." dedi Zalton'ı kucağına alıp benim yanıma tekrardan dönerken.
"Ama şimdi evimize dönme vakti."
"O zaman Ajax'i da yanımıza alalım." Zayn kaşlarını çattığında Zalton'ın bir ayarı olmadığını fark ettim ama o çocuktu ve Ajax'le artık araları iyiydi.
Zalton bir bana birde Zayn'e baktığında konuştu.
"Anne, neden ağlıyorsun?"
