"Alo?" Debroah Ajax'i arayıp hoparlöre aldığında o düzensiz nefesler aldı.
Ajax "Sonra ara." dediğinde Debroah hızla bağırdı.
"Ajax bekle, bu çok önemli!""Oğlum, kız bekliyor." dedikten sonra mırıltılar duyduğumda gözyaşlarımı sildim.
"Adain'e birisi yazıyor."
Derin bir nefesle temposuna devam ettiğinde şu an ne yaptığını biliyordum.
Piçin tekiydi.
"Kim?""Ajax!" arka taraftan yüksek sesle bir kadın çığlığı duyduğumda telefonu elinden aldım.
Bu şeyi duymak istemiyordum."Ver şunu bana!" Debroah telefonu elimden aldı.
"Önemli bir sorun olduğunu söylüyorum Ajax!""Adain'i kim işletebilir ki? Hatırlasana küçükkende birisi yazmıştı ama sonuç ayak işlerimizi yapan Bob çıkmıştı, belki hala unutamamıştır."
"O sadece Adain'in videolarını çekiyordu, bu ona gerçek hislerini bulunduran mesajlar atıyor."
"Siktir git Debroah tüm zevki bozdun."
Debroah sinirle yumruğunu koltuğa geçirdiğinde Ajax telefonu kapatmadı.
"Sen orada siktiğimin orospularını becerirken burada senin kardeşinin başına gelmiş bir şeyi anlatmaya çalışıyorum, hata yapıyorum ben. Sen sadece kendini düşünüyorsun, Ruth'u sevmediğinide biliyorum, onu aldattığınıda biliyorum. Bu kaçıncı Ajax, bu kaçıncı?" dedikten sonra telefonu kapattığında oturduğum koltuktan kalktım."Delinin sana kızmasını istemiyorum." dedi saçlarını çekiştirip.
"Deli deme ona." dedim ortadaki masaya tekme atıp, cam çatlamıştı ama bu umrumda bile değildi bunun için masaya bir kez daha vurdum ve bu sefer hepsi çatladı, küçük bir parça yere düştü.
"Tamam o zaman, orospu çocuğunun sana kızmasını istemiyorum."
"Onun adı Zayn ve sen ne zaman onun o iğrenç ismini söyleyeceksin?"
"Zayn'in sana kızmasını istemiyorum!" diye bağırdıktan sonra ayağa kalktı ve tam önümde durdu.
"Eğer sende istemiyorsan sana iki seçenek sunuyorum."
Gözyaşlarımı kendisi sildiğinde meraklı gözlerle baktım ona."Ya onu bir daha hiç görmemek üzere birlikte gideriz bu siktiğim evden ya da ben şimdi buradan giderim ve sende beni tekrar getirtmemesi için onu ikna edersin."
"Bilmiyorum." dedim başımı eğerek, iki seçenekte çok zordu.
Debroah'ın gitmesi yine bana patlardı aslında şu an oğlumu alıp gitmek çok cazip görünüyordu."Neyi bilmiyorsun Adain, gerizekalı mısın?"
Kendimi tutamayıp öylece yere yığıldığımda Debroah beni koltuk altlarımdan tutup kaldırmaya çalıştı ama birden sinirle bağırdım."Bu evi sevmiyorum!" kırık olan masaya ellerimi bastırdığımda kanadıklarına emindim.
Debroah şaşkınlıkla benden uzaklaştığında ellerimi duvara vurdum.
"Bu şehri sevmiyorum!""Adain sakin ol!"
"Evli olduğum adamı da artık sevmiyorum!"
Ellerim kanamaya devam ederken acıyı hissetmiyordum.Acıyı hissetmem lazımdı, en derinlerine kadar.
Bunu hissetmek isteyerek elime camları aldım ve yumruklarımı sıktım.
"Yapma!" diye bağırdı Debroah ellerini kulaklarına götürüp.
Cam parçalarını yere attığımda kendimide yere attım ve bağırmaya devam ettim.
"Bu hayattan nefret ediyorum!""Sakin ol Adain! Beni korkutuyorsun!"
Ben bağırmayı bırakmadığımda Debroah telefonunu aldı ve salondan çıktı.
Buna daha çok sinirlenmiş daha fazla bağırmıştım.
Sinirle yumruklarımı yere vururken ellerimden gelen kan kokusu hem midemi bulandırıyor hemde beni daha çok sinirlendiriyordu.