29

5.6K 418 136
                                    

Zalton'ın dizime koyduğu başını okşarken yarasının ne durumda olduğunu görmek istiyordum.
Sargıyı hafifçe kaldırdım Zalton titrediğindeyse hemen geri kapattım.
Bu nasıl bir sorumsuzluktu?
Çocuğu onunla vakit geçirmek için götürüyordu ama kendisi Zalton'ı kendi haline bırakıyordu.
Bir daha götürmesine izin vermeyecektim.

"Uyudu mu?" dedi Debroah salona girerken, başımı salladığımda hemen yanına oturdu ve kafasını omzuma dayadı.
Bunu yapmasıyla zaten bir bahane bekleyen gözyaşlarım akmaya başladı.
"Daha kötüsü de olabilirdi." dediğinde başımı salladım ama babası yanındayken olmamalıydı.
Çocuğunu bile takip edemeyecek kadar kavgaya bağlanmamalıydı.
-
"Atlıyoruz Adain!" Rowdy beni koltuktan kaldırıp havuza doğru götürmeye başladığında sızlanmanın bir işe yaramayacağını anladım ve beni bıraktığı koltuktan kalktım.
Elimden tutup koşarken telefonumu masaya koydum ve ellerimizi birbirine sımsıkı kenetledim.
Bizim havuza bu kadar hızlı düşmemizle havuzdakilere su sıçradığında onlar bundan eğlenmiş görünüyordü.
Rowdy hala elimi bırakmadığında elimi hafifçe kendime çektim ama o yine elimi bırakmadı ve tam önüme geçti.
O kadar yakınımdaydı ki göğsüm onun bedenine değiyordu.
"Rowdy." dedim bundan rahatsız olarak ama o kafasını bana yaklaştırdı.
Ah Tanrım, bu olsun istemiyorum.

Yanağımda ıslak dudaklarını hissettiğimde gözlerimi sımsıkı kapattım ardından Rowdy'nin dudakları yok oldu.
"Bir daha uyarmayacağım." dedi Ajax işaret parmağını Rowdy'e doğru sallayıp.
Bunu yapmasıyla çok utanmıştım, Ajax onunla bir ilişkim olduğunu sanmış olabilirdi.
Daha sonra Rowdy'nin kafasını tuttu ve onu suyun altına doğru itti.
Bende Zalton ve Debroah'ın olduğu tarafa doğru yüzdüm çünkü utanmıştım.
Aslında utanacak bir şeyim yoktu, onu hem ben öpmemiştim hemde öpüşmemiştik.
Bunu oğlumu mutlu görmemle hemen kafamdan attım ve bu ikilinin oyununa bende dahil oldum.

-

Yaser kolunu omzuma atıp beni daha sıkı sardığında bundan pek hoşnut değildim.
Zalton'da Trisha'nın kolları arasında mutlu değildi.
"Çok özlemişim bebeğimi." Trisha dolan gözleri sebebiyle Zalton'ı bıraktı ve Zalton koşarak bana geldi.
Onları pek hatırlamıyordu.
Bende Zalton'ın bana gelmesi bahanesiyle Yaser'i bıraktım.

"Alnına ne oldu?"

"Düşmüş." oğlunun yaptığını bir an için söylemek istedim.
"Babasının evinde." dediğimde benimle birlikte Trisha'nında gözleri doldu.

"Şimdi ki aklım olsa boşanmanıza izin vermezdim." dedi Yaser, sözleriyle ona döndüğümde başıyla kendini onayladı.
"Ne kadar kavga etsenizde sizin mutlu anlarınıza da şahit oluyordum ama Phoebe ile-" dedikten sonra baş parmağı ile işaret parmağını göz pınarlarına bastırdı.
"Şimdi yanında olan kadını hiç sevmiyorum."

"O seviyordur." dediğimde bana sinirli bir bakış attı.

"Sana ilk vurduğunda sen ayrıldın." dedi benimde onayımı almak ister gibi ama olay zaten sadece bana vurması değildi.
Daha başka şeyler de vardı.
"İlk gecelerinde Zayn eve bile gitmemiş."
Bunları neden bana söylüyordu bilmiyordum.

"Gelince kız hesap sordu diye ona vurmuş Adain."
Gerginliğim sebebiyle dudaklarımı ısırdığımda onlar bu konuşmayı kesecek gibi değildi ama bu yaptıkları doğru değildi.
"Ve daha fazlası."

"Düşünsene Zadie'den sonra hiç birlikte olmamışlar."

"Zadie?" dedim anlamayarak.
"Anne Zadie düşerken kucağımda olan bebek." dedi Zalton hemen, bunun üzerine başımı salladım.
Demek Zayn'in bir çocuğu daha vardı ve adı Zadie idi.

"Yani bir kere bile-" Trisha bunu bana duyurmak ister gibi konuştuğunda Yaser onu kesti.
"Her neyse Trisha bilmesi gerekmiyor."

"Bilmesi gerekiyor Yaser, oğlumuz önceden böyle miydi? Gözlerimizin önünde eriyor."

"Her neyse!" diye bağırdı Waliyha birden, "Adain'in doğum gününü kutlayalım!" şaşkınlığımla ağzım aralandığında önce göz yaşlarımı sildim ve Doniya'nın bana getirdiği pastaya baktım ama yanımdan Zalton'ın mutluluk çığlıkları atan sesi beni daha çok mutlu etmişti.

"Doğum gününe gelemedik bunun için bugün kutlayalım dedik."

"Teşekkür ederim." dedim Doniya'nın elinden pastayı kaplayan koca tabağı alıp Zalton'ın boyuyla hizalarken.
Zalton gözlerini kapattı ve dudaklarını oynatarak bir şeyler söyledi ardından mumlara onunla birlikte bende üfledim.
Mutluluk dileyerek.

Yaser Zalton'ı kucağına aldıktan sonra önce kızlar sonra ben koltuğa oturdum.
Doniya pastaları bize servis etmek için mutfağa döndüğünde ona yardım etmek için tekrar kalktım ama Trisha bileğimden tuttu ve benim geri oturmamı sağladı.

"Boşver." dedi gülümseyerek. "Kocaman kız oldu kendi yapar." söylediğine güldüğümde Yaser'in Zalton'a para verdiğini gördüm.

"Hayır, hayır." dedim Yaser'in elini tutup. "Hiç gerek yok baba, biz.. iyiyiz."

"Torunumla arama karışma." dedi Yaser bana ciddi bir şekilde ama ben bu aileden gelecek herhangi bir maddi yardımı istemiyordum.

"Ben zaten çalışmaya başlayacağım." dedim birden ve herkesin sesi bunu duymasıyla kesildi.
"En yakın zamanda." diye ekledim ardından.

"Hayır." dedi Yaser koltukta bana yaklaşıp.
"Çalışmayacaksın Adain, hayatta olmaz."

"Debroah işten atıldı ve şu an ihtiyacımız var." dediğimde Yaser koltuktan kalktı ve hemen dizlerimin önüne geldi.
"Ne kadar ihtiyacınız var? Söyle bana."

"İstemiyorum." dedim tekrardan ama Yaser sert elleriyle çenemi tuttu.
Bu yakınlığıda beni sinirlendirdiğinde elini hızla ittim hem bana böyle dokunamazdı hemde ben artık öyle her dediklerini yapan biri değildim.
Onlarla hiçbir bağım yoktu ama ben yine de bu eve gelmiştim fakat onlar bana emir veremezdi.
O kadarına izin veremezdim zaten Yaser'in yakınlığı beni fazlasıyla sinirlendirmişti.

"Biz gidelim." dediğimde Yaser dizlerimin önünden çekildi yüz ifadesinden elini itmeme sinirlenmiş gibi görünüyordu ama umrumda mıydı?
Hayır.

Kapının çalmasıyla Safaa koşarak kapıya gitti ama kimin geleceği şu an kimsenin umrunda değildi.
Zalton'ın kıyafetlerini düzelttiğim sırada dış kapının açıldığını duydum.
"Ben bunu öldüreceğim!" sesini duymamla bedenim kaskatı kesilirken Zalton elini ellerim arasından çekmeye çalıştı ama izin vermedim.
Ardından gözlerimizin önüne Phoebe'un itilen bedeni geldiğinde kucağındaki küçük çocuk gözlerimin gördüğü ilk şeydi ve yüksek sesten dolayı o da annesi gibi ağlıyordu.
Phoebe ise zayıflamıştı ve cildinde hiç makyaj yoktu, saçları bakımsızdı.
Ardından gözlerimizin önüne Zayn girdiğinde cildinin kırmızılığı gözüme çarptı daha sonra yanağındaki uzun iki tırnak izi.
Kavga etmişlerdi.
"Beni delirtmek istiyor bu!" dedikten sonra salona tamamen girdi ve gözleri önce babasını sonra beni gördü.
Beni görmesiyle kaşlarını çattı ama dudakları aralandı.
"Adain?"

-

MERHABALAAAAR

BU BÖLÜMDE BÜYÜK BULUŞMA GERÇEKLEŞTİ AMA DEVAMI DİĞER BÖLÜMDE 30'DA FİNAL

TEŞEKKÜR EDERİM

false alarm | zmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin