MARİNETTE!!

660 39 14
                                    

Karanlık bir odada açtım gözlerimi. Sandalyeye bağlıydım. Bir pencereden ayın ışığı giriyordu. Oda boştu. Zemin, duvarlar hep gri renkteydi. Sandalyede biraz kımıldadım. Bileklerimi çok sıkı bağlamışlardı. Acıyla inleyince dışarıdan birkaç adam sesi gelmeye başladı. Sonra kapı açıldı ve içeri uzun boylu bir adam girdi. Karanlıktan yüzünü göremiyordum. Bana yaklaştı ve biraz yüzüme baktı ve dışarıya tek bir kelime etmeden çıktı. Dışarıda birkaç adama emir verip gitti. Sonra içeriye iri bir adam girdi. Biraz baktı bana ve benim yüzüme sert bir yumruk attı. Sonra bir daha yumruk attı. Birden kapı gürültülü bir sesle açıldı. İçeriye bir kız girdi. Yüzünde gözlerinin hemen altından başlayan siyah bir maske vardı. Üzerinde siyah bir kot pantolon, siyah bir tişort ve siyah deri ceket vardı. belinde bir kemer ve bu kemerin bir sürü cebi vardı. Saçları uzun ve açık renkteydi. Ama karanlık yüzünden hicbir şey tam görünmüyordu. Yanımdaki adamla dövüşmeye başladılar. Kız 1 dakika bile olmadan adamı yere sermişti. Hemen yanıma gelip bağlı olan ellerimi ve ayaklarımı çözdü. Hemen beni kolumdan tutarak koşmaya başladı. İleriden adam sesleri gelmeye başlayınca bir duvar arkasına saklandık. Kulağıma yaklaşıp "burada bekle" dedi yumuşak sesiyle. Ben de başımı olumlu anlamda salladım. Başka ne yapabilirim ki. Ne de olsa beni kurtaran kişi kendisi. İleriden dayak sesleri gelirken silah patladı bir anda. Karşımdaki duvara geldiğini görmüştüm kurşunun. Bir süre sessizlik oldu ve yanıma o kız geldi ve yine beni kolumdan tutarak koşmaya başladı. Sonunda uzun bir koşuşturmanın ardından dışarıya ulaştık. Dışarıda siyah çok guzel bir motorun yanına gittik.

Hemen kaskını taktı ve benim elime de bir kask verdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hemen kaskını taktı ve benim elime de bir kask verdi. Hemen takıp motora bindim. Şu an nereye gittiğimizi bilmiyorum ama çok hızlı gidiyoruz. Arkama baktım ve birkaç siyah renkte araba bizi takip ettiğini gördüm. Geliyorlar dediğim anda daha da hızlandık. Son gaz gidiyoruz. İlerideki kırmızı ışığı gördüm ve korkum katlandı. Bu hızla asla duramayız derken daha da hızlandı ve bende gözlerimi kapattım. Gözlerimi açtığımda havada olduğumuzu anladım. İNANMIYORUM BİRSÜRÜ ARABANIN ÜZERİNDEN ATLADIK AZ ÖNCE!!
Biz hızla giderken önümdeki kızın beline çok sıkı yapıştığımı fark ettim. Arkama baktığımda ise bizi takip eden arabaları kırmızı ışıkta diğer arabalar yüzünden geçemediğini gördüm. Ara sokaklara girdik ve oradan da başka yerlere gidiyorduk. Orman gibi bir yere girdik ve birden durduk. Kızın elinde kumanda gibi bir şey vardı. Mor düğmeye bastığı anda önümüzde yer ikiye ayrıldı sanki biz içeriye motorla girdiğimizde de kapı kapandı. Hala çok hızlı gidiyorduk. Biraz daha gittikyen sonra durdu ve kız motordan indi. tabi ben de kasklarımızı bıraktıktan sonra gri kapıya doğru yürümeye başladık. İçeriye girdiğimizde şaşırmıştım açıkcası. Yani ben içeride deri koltuklarda oturan orta yaşlarda bir patron falan bekliyordum. Hani filmlerde öyle olmaz mı hep?

Ama içeriderenk renk koltuklar, masalar vardı ortada büyük bir masa vardı. Kız o masanın yanındaki dosyaları inceledi. Yüzündeki maske sayesinde yüzünü göremiyordum. Dosyaya bir süre daha baktı ve gözleri şaşkınlıkla aralandı. Hızla bana döndü ve gözünden bir damla yaş düştü. Bana koşarak sarıldı ve ağlamaya başladı. Ben daha ne olduğunu bile anlamadan benden ayrıldı. Kendi saçlarını tuttu ve hızla çekti. Sonra yüzündeki maskeyi yavaşça çıkardı. Yüzünü görmemle gözlerim korkuyla aralandı.Ama bu bu olamaz. Bu Mari mi? Ama o o ölmüştü hani. Ben hala ona şaşkınlıkla bakarken o bana tekrar sarıldı. Bu sefer ben de karşılık verdim ve konuşmaya başladım gözümden dökülen yaşlar eşliğinde.

Adrianette ( Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin