Çözüm -Kesit-

313 21 93
                                    

Aşağıdaki notumu okumadan geçmeyin.

Medya çok hoş!!

Koridorda bir ileri, bir geri yürüyen genç adam teladla ellerini saçlarına geçirmiş ve ne yapacağını düşünüyordu. Karşısında duran Simon ise sadece Adrian'in telaşına ortak olmak istese de soğuk kanlılığını koruyup onu Marinette'yi kurtarmak için çalışmaya başlayacaktı. Adrian sonunda koridordaki dönüşlerine bir son vermeyi başarıp Simon'a geri döndü.

-Simon yapabileceğimiz bir sey yok mu?

Simon biraz düşündü. Yapabikeceği bir sey var mıydı? Onu kurtarmak için ne yapabilirdi. Gözlerini hemen solundaki pencereye çevirdi ve o yöne bakmaya başladı. Marinette beyaz yatakta solgun bir yüzle uyuyordu. Kanina karışan zehir daha fazla ilerlemesini onlemek için onu uyutuyorlardı. Biran önce onu kurtarmak için çalışmaya başlamalıydı.

-Elimden geldigi kadar ona yardım edeceğim.

Adrian Simon'un her zaman verdiği kesin sözler yoktu cümlelerinde. Adrian bunu fark etmiş, ama bir şey söyleyememişti. Ne de olsa elinden geleni yapacağını söylemişti. Belli bir kesinlik içermese de bu yüzden ayakta kalacaktı. Onun için, yaşama ihtimaline tutumacaktı. Onu bırakmayacaktı...

***

Camın arkasi dan elini ona uzattı. Eli buz gibi camla temas ettiği anda içinin titremesine neden olsa da aldırmadı. Sağ elini cama koydu. Başını da cama yaslayıp içerideki sevdiği kızı izlemeye devam etti. Kulağına gelen Alya'nın ağlama seslerini umursamıyordu. Tek istediği minik meleğinin tekrar ayağa kalkıp ona gülümsemesiydi. Yeniden onun iyi olduğunu bilmek istiyordu. Tekrar onun gözlerindeki mavi denizine kavudabilmek istiyordu.

Adrian'dan

Mavi ve derin gözleri sürekli beni içine çekmek için uğraşıyordu. Ben ise o okyanus gözlere baktıkça boğuluyordum. Ama o bana boğulmayı bile sevdiriyordu. Beni derinlere çekiyor, nefesimi kesiyordu. Yüzme bilmeyen, ama yüzmeye çalışmaktan vazgeçmeyen küçük bir çocuktum. Ayakları yerden kesilir kesilmez boğulmaya mahkum küçük bir çocuk... Mavi gözleri gözlerime değiyordu. Gece siyahı saçları beni baştan çıkarıyor, gözlerim ona bakmaktan bıkmıyordu. Suyu severken boğuluyordum. Derin gözleri beni sonsuz okyanusa çekmek istiyordu. Ben de ona kanmak istiyordum. Gözlerine doya doya bakmak, o denizde boğulmak istiyordum. Ben ona ait her şeyi istiyordum. Boğucu yaz güneşinde esen serin rüzgarımdı. Kavurucu sıcaktan tek beklentimdi. Fark etmeden beni beni etkilemeyi başaran tek kızdı. Gülümsemesi bile dünyalara nedeldi. Boğulmak isteyeceğim tek denizimdi. Sonsuzumdu. Ruhumun diğer yarısı, hayatımın anlamıydı. Kışın açan çiçeğimdi. Rüyalarımı süsleyenimdi. Bakışıyla kalp atışlarımı hızlandıranımdı. Yazın yağan yağmurumdu. Bana gönderilen kanatsız meleğimdi.

O benim mavi denizimdi. Ne içebiliyor, ne de vazgeçebiliyorum...

(Kendi yazdığım şey benim bile hoşma gitti ya)

***

Neyse...İşte bir kesitle daha karşınıza geldim. Meraklanacaksınız yeni bölümlerde. Hüzünü ve mutluluğu aynı anda yaşatacağım.

418 kelimelik bir kesit olmuş. Herkese iyi günler.

Yazardan önemli not;

-Kendime göre bir sınırlama yaptım. Vote ve yorum sayısına ulaştığınızda yeni bölümü yayınlayacağım.

Ve evet yeni bölüm çoktan hazır.
😆😆😆

Adrianette ( Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin