Arkadaşlık

756 47 17
                                    

Bu gün yine hastaneden çıkıyorduk. Açıkcası mutluyum çünkü bu 4 duvar arasında daha fazla kalmak istemiyorum. Hemen hazırlanıp dışarıda beni bekleyen Adrian'ın yanına gittim.

Marinin kıyafeti ⬆⬆⬆

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Marinin kıyafeti ⬆⬆⬆

Çıkış işlemlerini yaptıktan sonra dışarı için hazırlaniyordum. Hastane sıcaktı. Bu yüzden dışarısı da sıcaktır diye kırmızı kabanımı giyme ihtiyacı duymadım ve kabanımı Adriana uzatıp çantamı elime aldım. Çıkışa doğru ilerlerken otomatik kapının açılmasıyla yüzüme çarpan soğuk hava nedeniyle titremeye başladım. Adrian titrediğimi fark etmiş olacak ki elindeki kabanımı üzerime örttü. (bu arada kabanın ne olduğunu bilmeyenler  medyaya bakabilir)
Aceleyle arabaya doğru gittik. Arabaya biner binmez Adrian arabanın klimasını açtı. Eve gelene kadar sıcak bir sohbet içindeydik. Arada espiriler birbirine kaynıyordu. Tabi Adrian'ın buzz gibi espirileri hariç. Neyse. Eve geldik ve hızla içeri girdik. Eve adım atar atmaz her yerden bir ses yükselmeye başladı aynı anda. Koltukların arkasından fırlayanlar, masanın altından çıkanlar, perde arkasına saklananlar bile vardı. Hepsi de aynı anda bağırıyordu;

-MUTLU YILLAR MARİNETTE!!

Açıkcası çok şaşırmıştım.Herkes buradaydı. Rose, Juleka, Ivan, Mylene, Alex, Kim, Nathanael, Sabrina ve hatta Chloe bile vardı. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Ama bu gün benim doğum günüm değil ki. Yüzümdeki gülümsemeyle cebimdeki telefonu çıkardım. Ve tarihe baktım. Bu gün 10 Aralık. yani benim doğum günüm bu gün değil. Benim doğum günüm 10 Ekim.Yani çoktan geçti. Bunu öğrendiklerinde yüzlerindeki ifadeyi çok merak ediyorum açıkcası. Onlara sinsi bir bakış atıp konuşmaya başladım.

-Çok teşekkür ederim ama bu gün benim doğum günüm değil

Dememle beraber herkesin yüzünde O○O  böyle bir ifade vardı. Sonra hepsi Alya'ya döndü ve sinirli bakışlarıyla Alyaya öldürürcesine bakıyorlardı. Demek ki bunu Alyadan öğrendiler. Sonra Chloe eline bir yastık alıp Alyanın yüzüne attı.
(işte sahalarda görmek istediğimiz hareketler. Yürrü be Chloe)Yastık Alya'nın yüzünden yavaşça kayıp yere  düştü ama Alya hala şaşkın bir ifadeyle Chloe'ye bakıyordu. Chloe Alyanın yüz ifadeaini görünce gülmeye başladı. Sesi çok tatlı geliyordu. Yani Chloe'yi ilk defa böyle görüyordum. Alya Chloe'nin böyle güldüğünü görünce Alya önündeki yastığı eline alıp Chloe'nin yüzüne fırlattı. Alya boraz sert fırlatmış olacak ki Chloe yere düştü ve yastık hala yüzündeydi. Chloe yüzündeki yastığı eliyle aldı. Oldukca ciddi bir ifadeyle Alya' ya ve herkes de Chloe'ye bakıyordu. Chloe ayağa kalktı. Hala ciddiyetini bozmadı ve kahkahalar atmaya başladı. Odadaki herkes önce rahatlamış gibi bir nefes verdi aonra da Chloeyle birlikte gülmeye başladılar. Chloe hızlıca elindeki yastıkla beraber Alyaya doğru koşarken bir yandan da bağırıyordu:

-YASTIK SAVAŞIIIII!!!!

Sonra elindeki yastıkla Alyanın yüzüne bir tane geçirdi. Alya yere düserken Nino onu tuttu. Onun kalkmasına yardım ederken Chloe Ninonun kafasına da bir tane geçirdi elindeki yastıkla. İkisi de yeri boyladı. Sonra herkes eline bir yastık alıp birbirlerine vurmaya başladı. Bir süre sonra herkes yorldu ve ellerindeki yastıkları salonun ortasına dağ gibi yığdılar. Adrian yastık yığınına doğru koşmaya başladı. Bir yandan da bağırıyordu.

-GÜLLE GELİYOOORR!!!

Sonra yasyık yığınının tam ortasına zıpladı. Etrafta yastikların pamukları uçuşuyordu. Sonra herkes bu sahneye gülmeye başladı. Ama gerçekten çok komik olmuştu. Herkes gülerken hızlıca alkışlamış gibi yaptım herkesin bana bakması için.Sonra konuşmaya başladım.

-Hadii burayı temizlememiz gerekiyor. Nasıl dağıttıysak öyle temizlicez. Tamam mı!! diye bağırdım çoşkulu bir sesle.  Herkes hep bir ağızdan '' EVEET!!'' diye sesler geldi.

-BENİMLE MİSİNİZ!! diye devam ettim aynı coşkuyla.

Herkes yine aynı ağızdan konuştu. "HAYIIR!! dediler ve gülmeye başladılar. Ben devam ettim konuşmaya.

-Bakın son kez soruyorum! BENİMLE MİSİNİZ!!!

-EEVEETTT!! dediler.Adrian elinde bir sürü temizlik mazemeleriyle geldi.

-HERKES SİLAH SEÇSİİN!! dedim. Ve herkes bir anda Adriana bakmaya başladı. Sonra da hepsi birden Adriana doğru koşmaya başladı. Adrian ortadan çıktı birden ve

-Marii kurtar benii!! Bunlar beni yiyeceekk!! diye bağırmaya başladı. Ben de gülmeye başladım. Sonra herkes dağılmaya başladığında o kadar temizlik malzemeden sadece elinde bir bez kalmıştı. Eline bakıp sevinçle bana doğru salladı. Bana :

-Bunu kurtardım! dedi yerde otururken. Sonra Chloe koşarak Adrianın elindeki bezi aldı ve kaçtı. Kaçarkende kahkaha atarak bağırıyordu.

-SEN ÖYLE SAN ADRİAN!!

-HEEYY! CHLOE!! ONU BEN ALMIŞTIIIM!! dedi. Sonra bana gülümseyerek ceketinin cebindeki sarı renkteki bezi çıkardı ve bana sallamaya başladı. Ağzımdan cıkan kıkırtıyla o da iyice gülmeye başladı. Koşarak ona doğru gelen Alya'yı görene kadar en azından gülüyordu.  Hızlıca ayağa kalkıp Alya'dan kaçmaya başladı kahkahalar eşliğinde.

....

Herkes yorulmuş bir şekilde kendini koltuklara attı. Çok yorulmuşlardı. Çok eğlenceli bir gün olmuştu. Mutfağa gidip yarım saat önce koyduğum kekleri, pastaları, börekleri, ve poğaçaları tek tek çıkarıp tabaklara yerleştirdim. Elimdeki tabaklarla içerideki masanın üzerine koydum. Herkea bana şaşkın bakıyordu. Ne yapayım hastaneden yeni çıktım diye hiçbir iş vermediler bana. Ben de can sıkıntısından bunları yaptım. Sofrayı baştan aşağı donattım. Bana hala şaşkın şaşkın bakıyorlardı. Ben de ellerimi belime yerleştirip:

Eeee daha ne bekliyorsunuz. Öpücük falan mı. Hadi oturun sofraya. dedim herkes anlamış gibi masaya koştu. Adrian önümde durup bana gülerek konuşmaya başladı:

-Ben öpücük alabilirim aslında, dedi ve yanağını uzattı bana doğru. Haklı. Ben demiştim. Yanağına bir öpücük kondurup ben de masaya oturdum. Adrian tam karşıma oturdu. Öptüğüm yanağını tutuyordu. Omuz silkip yemek yemeye geri döndüm.

....

Yemek bitti biz de hep birlikte film izlemeye başladık. Aksiyon filmi izliyoruz. Açıkcası aksiyon filmlerini severim özellikle de MARVEL filmlerini. Mesela Kaptan Amerika ya da Örümcek Adam gibi. Şu an izlediğimiz filmin adı
Batman vs Superman. ( Ben izledim. Filmin sonunda süpermen ölüyor ve Batman de cenazesine geliyordu.  Neyse siz okumaya geri dönün☺)
Filmdeki  canavarın ne kadar da iğrenç olduğunu fark ettim.Iğğ kırmızı kırmızı gözleri de var. İğrendim öğk.

-Filmdeki canavar niye öldürdü süpermeni yaa uff. Bir de bütün ülke yas tutuyordu. Etkilendim acıkcası. Ama en çok Batman ve supermanin ekip gibi çalışmasından etkilendim. diye söyleniyordum. Adrian arkamdan gelip bulşıkları kaldırmama yardım etti mi desem yoksa bana hiçbir iş yaptırmadı mı desem bilemedim. Neyse uykum da gelmişti zaten. Mutfaktan salona geçtiğimde sok olmuştum. Herkes yerde karışık yerlere tulumlara yatmışlar. Bu iş oldukça komik. Omuz silkip kıkırdayarak odama çıktım. Geceliklerimi giyip yatağıma girerken bile yüzümdeki tebessümü silemiyordum. Bu gün yaşadıklarımı asla unutmayacağım. Onlar bana güç veriyordu. Hiç bugün oldugu gibi bir arkadaş bağıyla karşılaşmamıştım. Onları görmeyeli baya değişmişlerdi aslında. Mesela Chloe saçlarını kısalttırmış ve küçük bir de kahkülü vardı. Nath saçını kestirmisti. Juleka da saçını omuzunun hafif altında olacak şekilde kestirmişti. Rose'da  pek bir değişim yoktu. Sadece saçlarının uçlarını pembeye boyatmıştı. Sabrinayı hepiniz biliyorsunuz zaten. Bu düşüncelerle kendimi uykunun rahat kollarına bırakmayı tercih ettim. Yüzümdeki tebessümle beraber uykuya daldım.

Evvet yine bölüm sonu...😀😊😀

Güzel bir bölüm oldu. Bu arada 1028 kelime. Film izlerken reklamlarda yazdım bu bölümü.

Adrianette ( Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin