Parça ll : Kader
Bu sefer elektroşok darbesine mağrus kalmadan hücreme dönmüştüm. Tekrar hücremin köşesine oturmuş elimdeki seruma bakıyordum. Acaba enjekte etmelimiydim... Yoksa beklemeli miydim. Kafam çok karışıktı. ' Nekadar erken okadar iyi' dedi iç sesim sonunda tekrar konuşmuştu. Emin misin? ' Yap şunu İlknur.' demesiyle serumu koluma enjekte ettim ve gözlerimin yavaş yavaş kararmasını izledim.
~ Ben öldüm mü , pek sanmıyorum. Ölümün daha sıcak olmasını bekliyordum. Sanki soğuk bir zeminde terkedilmiş bir şekilde yatıyordum. Gözlerimi yavaş yavaş etrafa bakmak istercesine kırpıştırdım. Tam da düşündüğüm gibi ölmemişim,zaten ölsem mutlu olurdum😒
Yerde hareketsiz bir şekilde yatmamı neye borçluydum acaba.. Herzaman ki gibi hatırlama zorluğu çekiyordum. İçsesimden de ne ses,ne soluk vardı. Oda beni yanlızlığıma terk etmişti. Zaten bu dünyadan öğrendiğim tek şey herkesin birgün seni bırakıp gidiceğiydi. Bu yüzden insanlara bağlanmayı pek sevmiyorum. Sonu herzaman kötü ve üzücü bitiyor. Üzülen de benim yanlız kalanda. Belki benim kaderim budur yanlız kalmak, yanlız olmak. Herzaman tetikte yaşamak çünkü mutlu olduğum her an kötü bir şey olmasını bekliyorum. Bu düşünceler beynimim her hücresine,köşesine yazılırken bulunduğum odadan tanıdık olmayan bir ses geldi.
" Uyandın mı?"
Bana sorduğu soruyu sanki anlamakta zorluk çekiyordum. Cevabını biliyordum ama cevabın bu olduğuna emin miydim? Bana ne oluyordu,artık kararlarımdan bile kuşku duyuyordum.
" Hey uyanık mısın" dedi tekrar sorusunu tekrarlarken.
" E-evet" dedim zorla. Boğazım kurumuştu. Ellerimden yardım alarak ölü gibi uzanmış olduğum zeminden kalktım ve etrafa bakınmaya başladım. Sesin sahibini aradı gözlerim ve işte karşımdaydı. 14-15 yaşlarında bir erkek çocuğu yerde oturuyor ve kağıttan yapmış olduğu kuşları uçuruyordu. Ha? Uçuruyormuydu? Nasıl ?! Off ilknur neden bukadar şaşırıyorsun. İmkansız dediğin şeyler burda gerçek oluyor." Merhaba" dedi uçurduğu kağıttan kuşları yere bırakarak.
" Merhaba?" dedim soru sorarcasına" Nerdeyiz biz?"
" Benim odamda, hücrede deyebilirsin"
" Peki sen kimsin?"
" Bana 300 diyebilirsin."
" Adın yok mu senin "
" Bilmem, hatırlamıyorum." dedi beni şaşırttığı ortadaydı. Kendi benliğini mi unutmuştu yoksa,Kim olduğunu, nerden geldiğini ! O da mı kaderine razı gelmişti,geri kalan herkes gibi. Peki bu kader neydi? Bizim konuşma hakkımız olmadan seçilen ve belirlenen yaşam mıydı ?-Sanmiyorum. Ben kaderime rağzı gelip ölümümü beklemek istemiyorum. Kader dediğin nedir ki? Kimse önüne geçemezmiş. Ben pes etmiyorum, birkere burdan çıkma şansını yakaladım sayılır artık geri dönüş yok,serumu çoktan enjekte ettim. Peki şimdi ne olacak. Gerçek gücüm ortaya çıkacaktı güya.- Ha tabi,tabi çıktı bak. Uçuyom mübarek,tövbe ya..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denek No:301
Science FictionGözümü açtığımda beyaz,boş ve kameralarla izlendiğim bir odadaydım.Kolumda değisik rakamlar,başım allak-bullak bir şekilde etrafa bakıyordum.Birden ayak sesleri odada yankılanmaya başladı. "Uyanık mısın?"dedi tanımlayamadığım bir ses. Tam ayırt e...