bizzlebuse
cansuxx5
revsannisa
ertts_asli
AhmetFurkan12
yonca_z
@Ulukayaazra00Ama yinede arkadaşlarıma kavuşmak için elimden gelen herşeyi yapmaya hazırdım. Böylelikle bana bakan abime doğru ilerlemeye devam ettim, onun yanına geldiğimde derin bir nefes aldım ve elini tuttum.
" Bu ne için,korkuyormusun yoksa" dedi Emirhan yüzüme bakarak.
"Belki, biraz. Küçükken korkunca elini tutup senden cesaret alacak şansım yoktu. O yüzden şimdi yapmak istiyorum" dedim ona bakmadan.
" Tamam ozaman küçük kardeşim. Elimi sakın bırakma" dedi ve girişe doğru bir adım attı.
~Devam ediyor.
Yasaklı bölge tabellasını geçeli fazla olmamıştı, hala ormanın içinde yürüyorduk. Neden yasaklı bölge dediklerini anlamıyordum, her an ağaçların arkasından biri çıkıp saldıracakmışcasına tetikte ve tedbirli bir şekilde yürüyordum. Emirhan'ın elini de bir yandan sıkmayı ihmal etmiyordum.
" Sakin ol, orman güvenli" demesiyle anlamaz bakışlarımı Emirhan'a çevirdim. Kaş,göz işareti yaparak bişeyler anlatmaya çalışıyordu ama ben hala ona bönbön bakıyordum. Sonunda bakışlarıyla işaret ettiği yere baktığımda elini neredeyse kıracak kadar çok sıktığımı fark etmem ile elimi elinden çektim.
" Ah, acıdı." dedi sırıtarak. Tam dayaklıktı, ona aldırmadan adımlarımı hızlandırdım ve yürümeye devam ettim. Yasak bölgede olduğumuz bir anlığına aklımdan çıkmıştı, hatırlamam da yardımcı olan şey ise telden örülmüş çitlerin sarmaladığı bir alanın önümüze çıkmasıydı. Tellerin üzerinde: 'girilmez', 'yasak', 'tehlikeli' gibi sözcükler ile uyarılar vardı.
İçimi anlam veremediğim bir korku kapladı, oldukca tanıdıktı bu yer. Kalbim sanki ağzımda atarcasına ritmini bozmuştu,kanımdaki adrenalin oldukça fazlaydı, korku adeta beni sarıp sarmalamıştı. Ayaklarımı saniyelik belkide bir kaç dakikalık da olsa hissedemedim. Kaskatı kesilmiştim adeta. Kafamda kesik kesik görüntüler ve bir birini kovalayan sesler yankılanıyordu.
Bu yerde bişey vardı, bundan emindim. Omzuma dokunan elin hissi ile ürperdim ve kafamı arkama döndürdüm. Emirhan'ı görmemle korkuyla büyüyen gözlerim küçüldü kalbimin ritmi düzeldi ve o en çok hasret duyduğum güven duygusu beni sarıp sarmaladı.
" İyi misin sen? " dedi endişeli bir ses tonuyla.
" Evet, sadece burayı sevmedim. Neden buraya geldik." dedim titreyen sesimle.
"Bende burayı sevmiyorum, ama yardım almamız gerek." dedi.
O da mı burayı sevmiyordu. Burda birşeyler olduğunu biliyordum, yüzünü asla görmediğim annemin sesinin kulaklarımda yakınlanması hiç de normal değildi. Her adımda gözümün önüne bir oda geliyordu. Her adımda daha da netleşiyordu. Sesler boğukluğunu yitirip net bir şekilde buyulmaya başladığında istemsizce gözümden bir yaş süzüldü.
Hiç tanımaya fırsatım olmayan annemin sesi kulaklarımda çınlıyordu, her adım her nefes alışım kulaklarımda boğuk bir şekilde çınlamaktaydı.
"Emirhan." dedim kısık çıkan sesimle tişörtünün ucudan tutarak.
"Hı?" demekle yetinmişti.
"Burda.. Burda kötü bişey yaşandı değil mi?" dememle gözleri panikle büyüdü. Sanki sorduğum şeyi sormamam gerekiyordu.
"Hatırlıyor musun" dedi gözlerimin içine bakarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denek No:301
Khoa học viễn tưởngGözümü açtığımda beyaz,boş ve kameralarla izlendiğim bir odadaydım.Kolumda değisik rakamlar,başım allak-bullak bir şekilde etrafa bakıyordum.Birden ayak sesleri odada yankılanmaya başladı. "Uyanık mısın?"dedi tanımlayamadığım bir ses. Tam ayırt e...