~Eski bölümden :
Gözlerim kapandı zihnimse karanlığa gömüldü. Kulağımda bir ses çınladı. Bu teknik olarak mümkün değildi ama duymuştum.
Bir kadın sesiydi. Beni çağırıyordu. Daha vaktimin dolmadığını ve onun intikamını almam gerektiğini söylüyordu. Daha kendi gerçek kimliğimi bilmiyormuşum. Bu saçmalıklarda neyin nesiydi. Suda debelenirken ansızın gözlerimi odamda açtım. Kendimi tavanımı izler bir pozisyonda buldum,etrafımıda arkadaşlarım sarmış sanki müzede sergilenen bir esermişim gibi bana bakıyorlardı. Ne oluyordu?~ Yeni bölüm
Sonunda uyanmıştım. Kabuslarım gittikçe gerçekci oluyordu. Bu durum beni korkutuyordu. Kabusumdan en son hatırladığım şey bir kadının sesiydi,ne dediğini ise hatırlayamıyordum. Deniyor ama engelleniyordum. Sanki öğrenmek istemiyordum. Bulunduğum yer ise karanlıktı soğuk ve nefes almamı engelleyen bir yerdi. Sanırım ben boğuluyordum. Kabusumda... Kendi kabusumda az daha ölüyordum,bu nasıl mümkün olabilirdi ki? Düşündükce içimi anlam veremediğim bir korku kaplıyordu. Ben az kalsın ÖLÜYORDUM!. Şuan dank etmişti,bir çok kez ölümle göz göze gelmiştim ama bu başkaydı,farklıydı. Bu düşüncelerimden anında kurtuldum çünkü gözlerim dolmuştu. Etrafımda toplanmış panik ve korku halindeki arkadaşlarıma döndüm.
" Günaydın millet,ne oluyor toplu uyandırma servisimi düzenlediniz?" dedim olayı dalgaya vurarak ve ortamı yumuşatmaya çalışarak.Herkes sessizdi ve korkuyordu. Bende korkuyordum biri dokunsa ağlıycaktım sanki. Gözlerim dolmuştu görüntüm bulanıklaşıyordu. Onların yanında ağlayamazdım hemen yatağımdan kalktım,yüzüme sahte bir gülücük yerleştirdim ve konuşmaya başladım.
" Tövbe tövbe hepiniz sanki cenazede gibisiniz. Hadi kımıldayın acıktım ben siz aşağı inin üstümü başımı değiştirip geliyorum ben" dedim ve elimle kapıyı işaret ettim. Hepside sözümü ikiletmeden aşağı inmek için tek sıra halinde odadan çıktılar,Kaan hariç.
" İlknur? İyimisin canım"." Hı-Hı iyiyim canım hadi sende in geliyorum bende şimdi." dedim, zorla yüzümde olan sahte gülücüğümle. İçimden ' Nolur in,kendimi daha fazka tutamıycam' diye konuşuyordum.
Onun gideceği yoktu bende banyoya doğru rotamı belirledim ve hızlı adımlarla banyoya girdim, arkamdan kapıyı kilitledim. Sonunda yanlız kalabileceğim bir yer kendimi daha fazla tutamadım ve bunca zamandır içimde biriktirdiğim korku duygusunu serbest bıraktım. Ağlıyordum,evet. Korkmuştum,öleceğimi sanmıştım bu duygu inanılmazdı. Beni hayata yeniden bağlamaya yetmişti,artık ölümden korkmuyorum diyemiyordum. Hatta ölüm kelimesini ne ağzıma alabiliyor nede zihnimde canlandıra biliyordum.
Sesimin çıkmayacağı bir şekilde sırtımı duvara yastladım ve sürünerek yerde düzçöküp kollarımla kendimi sardım. Şuan hiç olmadığım kadar yalnız ve korkumuştum. Yalnızdım,evet bunu ben istemiştim. Çevremdekilerinde benim yüzümden üzülmesini ve zarar görmesini istemiyordum. Acınılmakta istemiyordum,her zamanki o güçlü kız imajımda kalmak ve o zırhın arkasında saklanmak istiyordum. Aynı kabuğuna çekilen bir kaplumbağa gibi. (Ne garip benzetme *-* )
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denek No:301
Ciencia FicciónGözümü açtığımda beyaz,boş ve kameralarla izlendiğim bir odadaydım.Kolumda değisik rakamlar,başım allak-bullak bir şekilde etrafa bakıyordum.Birden ayak sesleri odada yankılanmaya başladı. "Uyanık mısın?"dedi tanımlayamadığım bir ses. Tam ayırt e...