İkinci dersin bitmesine yirmi dakika vardı. Arka sıramda oturan salak arkadaşlarım Jisoo ve Lisa ikidebir saçıma kalemle dokunup duruyolardı. Elli defa kısık sesle uyarmama rağmen devam ediyolardı. Ders kimya ve hocamız dünydaki en disiplinli hocaydı. Sınıftaki herkes kimya dersinden nefret etmesine rağmen sınıftan çıt çıkmıyor herkes sessizce duruyordu. Çünkü çok sevgili hocamız konuşanı direkt olarak sınıftan atıyodu. Bende başka bir derste olsak arka masaya elime geçen herşeyi fırlatabilecek olsam bile kimya dersinde sessiz bir şekilde söyleniyordum. Ön sırada oturan Kai'ye gözüm daldığında Lisa ya da Jisoo ikisinden birisi kalemle kafamı deşti. Ben de o sinirle derste olduğumuzu unutup"YAAA!!!" Diye bağırdım. Sepsessiz ve uykuya dalmak üzere olan sınıf benim bağırmamla yerinden sıçramıştı.
Tahtaya formül yazmakta olan hocamız ise o sesin kimden geldiğini anlamaya çalışıyodu. Herkes bana baktığı için anlaması zor olmamıştı.
"Dışarı, Park Chaeyoung"dedi. İtiraz etmeye bile gerek duymadım çünkü her türlü dışarı gönderilecektim.Dışarı çıkmak için ayağa kalktım yanımda oturan Jennie bana yer verdi. Sınıftan çıkarken gözlerimden ışın fırlatarak Jisoo ve Lisa'ya baktım ikisi de bana üzgün bakışlar atıyodu ama eminim ki ben çıktıktan sonra güleceklerdi. Sınıftan dışarı çıkınca yalnız kalmak için sık gittiğim kütüphaneye gittim. Okulumuzdaki en güzel yerlerden biriside kütüphanedir. İlk katında herkesin okuyabileceği bir bölüm var ama üst kata herkes çıkamıyordu. Kütüphane görevlisi olmadığı zaman kızlarla gizlice oraya çıkıp okuldakileri çekiştirirdik. Kütüphanedeki görevli abla kulağında kulaklık bişeyler okuduğu ve okuduğu şeye daldığı için beni görmemişti bende bundan yararlanarak üst kata çıktım.
Üst katın aynı zamanda okulun bahçesine bakan büyük camları var. Cama yaslanıp eteğimin cebinden telefonumu çıkarttım. Okulda telefon serbestti sadece derslerde yasaktı hocalar görünce alıp sene sonuna kadar vermedikleri için kimse derste kullanmaya cesaret edemiyordu. Telefonumdan internete bağlanıp sayfaya girdim bi kaç yeni mesaj gelmişti. Saçma sapan dedikodular vardı. Ama bir tanesinde Yoongi ve sevgilisi Mina'nın arka bahçede öpüşürken gizli bir resmi vardı. Bunu belki sayfaya atabilirdim. Bir kaç bişey yazdıktan sonra paylaşma zamanını ders zili çaldıktan dört dakika sonrasına ayarlayıp kitaplara bakmaya başladım.
Zil çalar çalmaz oturduğum yerden kalkıp uçarak merdivenleri indim. Gizlice kapıdan geçmeme gerek yoktu çünkü kütüphane bomboştu.
Sınıfa girince beni geldiğimi gören Lisa ve Jisoo gülmeye daha doğrusu anırmaya başladılar. Jennie'de gülmemek için kendini zor tutuyodu. Yanlarına ulaşıp iki salağın saçlarını şakacıktan çektim.
Yoongi ve arkadaşları arka masaya toplanmış gülüyolardı.
Mesajın gelmesine son on saniye.
Sınıfı mesaj sesi kaplayınca ben de rol yaparak sanki mesajı ilk defa görüyomuş gibi sesli okudum.
Tatlı çiftimiz galiba bize yakalandı. Keşke okulda böyle şeyler yapmasalar sonuçta küçük sınıflarda var çok kötü örnek oluyosunuz sevgili Yoongi ve Mina tch tch tch ;)
Altta da resim vardı. Yoongi sinirle
"Yeter artık ya!" diye bağırdı.
"Ne oldu?"dedi Taehyung
"Sorun illa bişey olup olmaması değil bu sayfa artık canımı sıkmaya başladı."bir önceki bağırışının aksine normal bir ses tonuyla söylemişti bunu ve bütün sınıf ona bakıyodu buna ben de dahildim ardından gözleri bana doğru kaydı. Sonra tekrar arkadaşlarıyla konuşmaya devam etti.