Kapı zili çaldığında yatakta yatmış Love Rosie izliyordumki annemin hayvan gibi bağırmasıyla yerimden sıçradım.
"Rose, kapıya bak!"
Kucağımdaki bilgisayarı nazikçe yatağımın üstüne koyup koşarak merdivenleri indim. Şu lanet hafta sonunda biraz depresyona girmek istiyorum ama ona bile izin yok.
"Ya anne mutfaktasın! Ve mutfak kapının hemen karşısında neden beni yukardan çağırdın?!"
"Çok konuşma Rose kapıya bak!"
"Ya ben bu evin çocuğu muyum hizmetçisi mi belli değil!"diye kendi kendime söylenmem salonda oturan babamı güldürmüştü.
Sağol baba ya!
En sonunda oflayarak kapıyı açtığımda Yoongi beni ittirip içeri girdi.
"Niye geldin? Çık evimizden!"diye bağırdığımda annem mutfaktan yanımıza gelmişti.
Ellerini havluya kurulayıp Yoongi'ye sarıldığında bana bakıp "Kibar ol Rose, Yoongi istediği zaman bizim evimize gelebilir."dedi. Gözlerimi devirip kollarımı birbirine dolayıp ikisini izlemeye başladım.
Annem "Aç mısın canım?"dediğinde anneme ters bir bakış attım.
"Hayır teyze değilim"dedi Yoongi
Anneme hep teyze derdi. Gerçi bende hep onun annesine teyze derdim ama şuan konumuz bu değildi.
Ben bu evin çocuğu olmama rağmen Yoongi'nin benden daha fazla sevilmesine inanmıyordum.
Yoongi annemi bırakıp babamın yanına gittiğinde babamın ona sarılıp "Oğlum"diyişini duyduktan sonra odma geri gitmeye karar verdim.
Odama geçip filme kaldığım yerden devam ettim. Aradan yarım saat geçmeden Yoongi odamın kapısını çalmadan içeri daldı.
Sinirle filmi durdurup ona baktım.
"Kapıyı çalsana ayı! Burası bir kızın odası giyiniyor olabilirdim!"
"Hatırlarsan sen de bana aynısını yapıyorsun. Ayrıca elli kere birbirimizi giyinirken gördük."dedi gülerek. Sonra sandalyeme oturup çekmecelerimi karıştırmaya başladı.
"Elli kere birbirimizi giyinirken görmemiz biz beş ya da altı yaşlarındayken oldu. Neyse çık odamdan!"diye bağırdığımda Yoongi oturduğu yerden kalktı.
"Üstündeki Jimin'in tişörtü."
"Hayır."
"Jimin'den nasıl aldın bunu? Biz giymek için istediğimizde bile asla vermiyordu. Bu tişörte acayip saçma bir takıntısı var."
Alaycı bir şekilde gülerek"Jimin verdi."dedim
Kaşları anında çatılan Yoongi'nin seside yükselmişti "Saçmalama!"
"Yoo, niye saçmalıyım?"
"Rose aranızda bir şey mi oldu?"
Sorduğu soruyla afalladım.
"Yoongi!"
Sustum. Yüzüme bakıyordu hala.
"Hayır tabiki!"diye bağırdığımda yüzünde bariz bir rahatlama gördüm.
"Senin neyin var?!"diye tekrar bağırdığımda beni umursamayıp yatağımın üstüne atladı.
"Birşeyim yok. Birlikte olmadıysanız peki nasıl aldın tişörtü?"diye sordu.
Yatağa doğru ilerleyip yanına oturdum. Bilgisayarı kapatıp ona döndüm. Ellerini başının altında birleştirmiş uzanıyordu. Beyaz yüzü güzeldi.
