12

3.7K 286 161
                                    


Taehyung elindeki oyun konsolunu kenara bırakıp telefonunu çıkardı. Bir kaç tuşa dokunduktan sonra kulağına götürdü.

"Cevap vermiyor."dedi.

"Boşuna aramayın cevap vermez bence."dedi Jungkook

Hoseok"Neden gitti ki? Rose en son sen onunla beraberdin bir şey mi oldu?"dedi.

Halıya bakıp düşünmeye başladım. Cidden niye gittiğini anlıyamıyordum.

Olumsuz anlamda kafamı sallayınca o da omuz silkti.

Jungkook "Boşverin,biz oyun oynayalım"dedikten sonra avucuyla ağzına cips sokmaya çalıştı ve tabiki yarısı yere dökülmüştü. Ama onun umrunda değildi. Dışardan ne kadar havalı dursalarda şuan çok komikti tipleri.

İki dakika içinde herkes Yoongi'yi unutmuş kendi haline dönmüştü. Taehyung ve Jungkook hala araba yarışı oynuyordu. Diğeri oyunu kaybetse bile tekrardan başlıyolardı. Hoseok ve Jin onları izleyip artık sıranın kendilerine geldiğini anlatmaya çalışıyorlardı ama onlar bir milyonuncu bölümü oynuyorlardı.

Namjoon ise telefonuna bakarak gülümsüyordu. Bu bir kızla mesajlaştığı anlamına geliyordu.

Kim bilir belki o kız Jennie'dir. Jennie diyince aklıma gelen dedikodu sayfamı bir ara kontrol etmeyi beynimin bir kenarına yazdım.

Eteğimdeki gazozun ıslaklığı hala kurumadığı için eve gitmeye karar verdim.

"Şey çocuklar ben gitsem iyi olucak. Eteğime gazoz döküldü."

"Gitme!"diye bağırdı bir anda Jungkook

"Evet otur birazdan Jimin gelicek belki basketbol sahasına gideriz."diye karşılık verdi Taehyung.

Jimin mi? O zaman kesinlikle gitmeliydim.

"Gitme biraz daha kal. Hem eteğin sorunsa sana ablamın kıyafetlerinden verebilirim."diye gülümsedi Hoseok.
Gamzelerine dokunma isteğimi bir kenara bırakıp
"Peki öyle olsun."diyip ben de ona gülümsedim.

Diğerleride gülümseyip oyuna dönerken Namjoon bana sebebini anlayamadığım garip bakışlar atıyordu. Hoseok bileğimden nazikçe tutup bir odanın önüne getirdi beni.

"Ablam içeri girmeme pek izin vermiyor. Dolabını karıştırıp sana kıyafet bulmam çok uzun sürer sen kendin beğendiğin şeyi al."diyip gitti.

Kapıyı açıp içeri girdiğimde odanın çok düzenli olduğunu fark ettim. Galiba benim aksime bu dünyadaki herkesin odası düzenliydi. Mavi dolabın kapağını açıp rahat gözüken siyah kumaş eşofmanı aldım. Umarım ablası kızmazdı.

Zaten eteğim kuruyunca geri onu giyicektim. Eteğimi hızlıca çıkartıp eşofmanı giyince odadan dışarı çıktım. Eteğimi kuruması için sandalyenin üstüne asıp çocukların yanına geçtim.

Benden asla beklenilmeyecek bir hareketle "Bende oynayabilir miyim?"dedim. Bu araba yarışı hakkında hiçbir fikrim yoktu. Bana yerini veren Taehyung'a gülümsedim.

Jungkook yerinden kalkmaya tenezzül bile etmiyordu. Bıraksak sabaha kadar oynuyacak gibiydi.
"Nasıl oynandığını bilmiyorum."diyerek dudağımı büzdüm.
Jin bana hangi tuşun ne işe yaradığını gösterdi ama ben iki salise sonra unuttum. Yarış başladığında kafama göre tuşlara basıyordum ve garip bir şekilde Jungkook'dan öndeydim.

Diğerleri şaşkınlıkla saçma sapan sesler çıkartıp Jungkook'u ezikliyorlardı. Arada Hoseok öküz gibi kahkaha atıyordu. Ben de dayanamayıp onlara katılıyordum. Yarışı saçma bir şekilde oynayıp ben kazandığımda Jungkook sinirle oyun konsolunu yere fırlattı.

Gossip Girl// YoonRoséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin