32

3.7K 234 99
                                    



"Busan yolcusu kalmasın!"
Bay Yang'ın bağırmasıyla otobüsün kapısı kapanmıştı. Kafamı sağa çevirip yemek yiyen Jisoo'ya baktım.

Şuan iki otobüs olarak Busan'a gidiyorduk. Okulun tamamı gelmediği için az sayılsakta yine de fazlaydı.

Bir hafta öncesindeki şarkı yarışmasında ikinci olmuştuk.

Bu bizi üzmemişti çünkü birinci olmak pek de umrumuzda değildi. Ama yine de beraber o sahnede şarkı söylemek güzel bir deneyimdi.

İtiraf etmek gerekirse birinci olan ikili bizden güzel söylememişti ama yine de sesleri uyumluydu ayrıca kıyafetleri de bizimkisinin aksine özenli ve güzeldi. Yani biz sanki yataktan kalkıp gelmiş gibiydik ki aslında öyleydik. Şarkı yarışmasından sonra bizimkilere Yoongi ile artık birlikte olduğumuzu söylemiştik herkes çok sevinmişti.

Arkamda oturan Jungkook'un koltuğumu, ayaklarıyla ittirip beni rahatsız etmesinden dolayı düşüncelerime ara verip hızlıca arkamı döndüm.
"Kes şunu!"
Jungkook ise yanında oturan Jimin'e bakıp kahkaha atmıştı. Jimin ile gözlerimiz buluşunca ona gülümsedim.

Otobüsün en arkasında Yoongi, Namjoon ve Seokjin oturuyordu onların bir önündeki ikili koltuklarda ise Jimin, Jungkook yanında Hoseok ve sevgilisi -ki bu Doyeon'un kankisi Yoojung oluyordu- Yoojung acayip sevimliydi cidden ve Hoseok ile çok yakışıyorlardı. Jungkook'ların önünde Jisoo ile ben yanımızda Jennie ve Lisa vardı onların tam önündeyse Tae'yle sevgilisi Doyeon.

Telefonumu cebime koyup Jisoo'dan geçmek için izin istedim. Jisoo kalkınca yavaşca yürüyerek en arkadaki boşluğa Yoongi'nin yanına oturdum. Kolunu omzuma atıp beni kendisine çekti. Benim boş bıraktığım yere Jisoo'nun yanına,  hiç vakit kaybetmeden Seokjin geçti.

Bu sefer en arkada bizimle Namjoon tek kalmıştı Jennie  yanımıza gelince Jungkook'da Lisa'nın yanına gitti.

En başından beri böyle otursaydık ya!

Gözlerimi hemen ön çaprazımda oturan Jimin'e çevirdim başını cama yaslamıştı. Şua hepimiz mutluyken onun böyle tek kalmasına cidden üzülüyordum. Umarım en kısa zamanda onu sevecek birisini bulur.

Kafam Yoongi'nin göğsündeydi ve camdan dışarıyı izliyordum.

"Yoongi,Jimin'in böyle yalnız kalması beni mutsuz ediyor."

Yoongi oturduğu yerden doğurulup bana baktı.
"Sanane bundan Chaeyoung."

"Sadece üzüldüğümü söyledim.

Yoongi söylediğime karşılık vermedi.
Ben de üstelemedim.

Bir saat sonra Busan'a vardığımızda hemen otobüsten indik. Kalıcağımız otel oldukça güzeldi. Biz Lisa ile aynı odada kalıcaktık Jennie ise Jisoo ile beraberdi.

Herkes ikişerli olarak odalara dağıldığında Yoongi'ye el sallayıp Lisa'nın peşine takıldım.

Küçük valizimi yatağımın dibine fırlatıp hızlıca yatağa zıpladım. Kafamı yastığa gömüp oksijen bitinceye kadar öylece durdum.

Lisa "Ya ChayeYoung!"diye bağırdı.

Kafamı kaldırıp Lisa'ya baktım.

"Sence hangisi?"elinde tuttuğu iki elbiseyi inceledim.

"Off Lisa! Çiçekli olan."Dedikten sonra Lisa hızlıca elbiseyi üstüne geçirdi.

Ben ise tavanı izlemeyip kesip telefonumu elime aldım.

Daha sonra sıkıldığımdan üstümü değiştirip açık pembe elbisemi giydim. On beş dakikaya şehri dolaşmaya çıkıcaktık.

Makyaj yapmayı bitirip telefonu elime aldığımda yeni mesajı görmemle açmam bir oldu.

Gossip Girl// YoonRoséHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin