Nefesim çarpılırken ne kadar olduğunu bilmediğim bir süre boyunca tavanı izledim.Ben napıcaktım şimdi?
Ve en önemlisi benim olduğumu nasıl anlamıştı bu kişi.
Yatakta bir sağa bir sola dönüp kafamı yastığa gömdüm. Sonra çok yüksek sesli bir çığlık attım.
Hemen bu ülkeden gitmem gerekiyordu. Rezillik.
Telefonu tekrar elime aldığımda mesajı dikkatlice beş defa okudum.
Parmaklarım benden bağımsız bir şekilde kalvyenin üstünde tuşlara basıyordu.
Yazdığım küfürleri silip düzgün bir mesaj yazdım. Mantıklı düşünüp ilk başta inkar etmem gerekiyordu.
Rose: ne demek istediğini anlayamadım.
Bilinmeyen denen kişi sanki mesaj yazmamı bekliyormuşcasına anında mesaj attı.
Bilinmeyen: boşuna inkar etme Rose
Rose: ben, gossip girl kim onu bile bilmiyorum
Bu yazdığıma ben bile inanmamıştım.
Bilinmeyen: hahaha gerçekten komiksin Rose
Rose: sen kimsin?
Son attığım mesajın üstünden yarım saat geçmişti ve hala cevap yoktu. Aşağıdan kapı açılma sesini duyunca annemlerin geldiğini anlamıştım.
Telefonumu hızlıca yastığın altına koyup uyuyormuş numarası yapmaya başladım çünkü annem gecenin bu saatinde beni uyanık görürse delirebilirdi.
Gözlerimi kapatıp annemin odama gelmesini bekledim.
Sabah kalktığımda ağzımdan akan salyayı silip yataktan çıktım. Dün uyuma numarası yaparken uyuya kalmıştım heralde.
Bir anlığına unuttuğum şey tekrar aklıma gelmişti. Resmen birisi benim Gossip Girl olduğumu biliyordu!
Ve bunu nasıl düzelticeğim hakkında bir fikrim yoktu. Telefonumu yastığımın altından alıp mesajlara girdim ama hala mesaj yoktu.
Okul için hazırlandıktan sonra mutfağa inip annemlerin Japonya'dan getirdikleri abur cuburlarla bir kahvaltı yapıp okula geldim.
Sırama oturup kafamı masaya gömdüm. Herşey berbattı. Daha fazla berbat olamazdı sanırım.
Jisoo saçımı çekerek kafamı masadan kaldırdı.
Lisa elindeki çikolatalı sütü içiyordu.Ders birazdan başlardı.Jennie ile arkamızı dönüp Jisoo ve Lisa ile konuşmaya başladık.
"Bugün Jungkook sizce de çok yakışıklı değil mi?"diye sordu Lisa
Kafamı, köşede oturan Bangtan'a çevirdiğimde sadece Jungkook değil hepsi yakışıklı gözüküyordu.
Hoseok ile göz göze gelince gülümsedim o da bana karşılık verdi. Ardından gözlerim zeka küpüyle oynayan Yoongi'ye kaydı. Beyaz yüzü çok güzeldi. Bazen onu kıskanıyordum.
Hırkamın cebindeki telefonumun titremesiyle Yoongi'yi izlemeyi kesip mesajlara girdim. Yine bilinmeyenden mesaj gelmişti. Heyecanla mesajı okumaya başladım.
Bilinmeyen: sana yakın birisiyim ama bir o kadar da uzak.
Bu... Ne demekti?
Cidden beynim böyle şeyleri kaldırıcak kadar zeki değildi. Sınıftakilerden biri bu bilinmeyen olabilir miydi? Bir ipucu aramaya çalıştım ama herkes telefonuyla meşguldü. Şuan burdaysa bile kim olduğunu anlamam imkansızdı.
Rose: peki benden ne istiyorsun?
Bilinmeyen: ne istediğimi şimdilik söylemeyeceğim yakında öğrenirsin zaten
Rose: tamam. Bizim okuldan mısın?
Bilinmeyen: evet
Rose: kaçıncı sınıftasın
Bilinmeyen: söyleyemem
Rose:peki benim gossip girl olduğumu nerden anladın?
Artık inkar etmenin bir anlamı yoktu. Son mesajıma cevap vermemişti zaten zil çalmıştı. Matematik dersine hazır değildim.
Zil çalar çalmaz kızlara tuvalete gidiceğimi söyleyip yanlarından ayrıldım. Klozetin kapağını kapatıp üstüne oturduğumda bayadır boşladığım sayfama girdim.
Bir sürü mesaj vardı. Yine alt sınıflardan bir kaç dedikodu paylaşıp, bizden bir üst sınıfta olan Park Chanyeol'un sarhoş olduğu bir videoyu paylaştım. Chanyeol çok tatlıydı videoda. Bunu paylaştığım için kızar mıydı bilmiyorum ama okuldaki fanları bu videoyu görünce resmen bir daha aşık olucaklardı çünkü sarhoş olduğundan konuşması anlaşılmayan Chanyeol'un üstü başıda dağınık durumdaydı ve fena komikti. Videonun tamamını izlemeyip direkt sayfaya attım.
En sonunda ise Yuju'nun orijinal olduğunu, Amerika'dan getirttiği ve özel üretim olduğunu bir milyon kez filan söylediği çantanın aslında pazardan alınmış sahte bir çanta olduğunun kanıtı olan bir fotoğrafı paylaştım. Bugünlük bu kadar kötülük yeterdi.
Tuvaletten çıkıp kızların yanına gittiğimde sınıftaki herkes elindeki telefona odaklanmış ağzı beş metre açılmıştı. Lisa kolumu tuttuğu gibi beni yanlarına çekti. Sınıftakilerin telefonuna baktığım kadarıyla sayfam açıktı. Ve ben bu kadar şok olunası bir şey paylaşmamıştım.
Jisoo telefonu gözüme sokarcasına
"Chaeyoung çabuk şunu izle."dedi.Chanyeol'un sarhoş olduğu video açıktı ve ben bunda bu kadar şaşılcak bir şey göremiyordum?
"Kanka izledim ben bunu daha yeni,ne var ki bunda?"dedim.
Jennie telefonu eline alıp "Bekle"dedi.
Videoyu biraz ileri sarıp sonuna getirdi. Video üç dakikalık olduğu için sonuna kadar izlemeye üşenmiştim şahsen. Ve sonunda ne vardı merak ediyordum.
Jennie telefonu elime tutuşturunca izlemeye başladım. Chanyeol kahkaha atıyordu ve sonra bir anda birinin elleri Chanyeol'un beline dolanıyordu, Chanyeol'un arkasında kalan ince kollarından kız olduğu belli olan bu kişinin yüzü gözükmüyorudu. Eteğinden ve tişöertünden anladığım kadarıyla bizim okulun formasını giyiyordu.
Chanyeol'un ardından kız da kahkaha atıyordu sonra Chanyeol arkasını dönüp kızı öpüyordu. Oda karanlık olduğu için kızı yüzü hiç gözükmüyordu. Video bu kadardı.
Ağzım yere kadar açılmıştı. Ben ne bok yemiştim az önce?
"Siktir!"
"Videoyu görünce ben de aynısını söyledim."dedi Lisa
Jennie "O kız kim cidden merak ediyordum!"
Jisoo " Bende ve üstünde bizim okul formasından vardı. Acilen öğrenmemiz gerek."
Telefonuma titreşmesiyle açık ağzımı kapatıp telefonumu elime aldım.
Bilinmeyen: başına bela alıyorsun
Rose: pardon da sana ne?
Bilinmeyen: yerinde olsam bu şekilde konuşmazdım
Rose: niye, napabilirsin ki?? İstediğim şekilde konuşurum
Bilinmeyen: seni sadece okula değil bütün seoul'e rezil edebilirim dikkatli ol güzelim
Son mesaja cevap vermeyip hocanın gelmesiyle yerime geçtim.
Umarım Chanyeol'un videosu çok olay olmazdı. Çünkü Chanyeol'den korkuyordum. Bir keresinde eski sevgilisi ve onun bir resmini paylaştığım için delirmişti ve ben o günden beri Chanyeol hakkında kötü birşey paylaşmıyordum.
Ama bu olayın büyümemesi imkansızdı şimdi herkes o kızın kim olduğunu öğrenmeye çalışıcaktı. Cidden iyilik yaparken bütün herşeye sıçmam çok güzeldi.