"Yoongi bunu neden yaptın?"sessizce fısıldadım.Kalabalıkta beni duyması bir mucizeydi ama o dönüp bana bakmıştı.
Taeyong ve arkadaşları biraz ilerimizde kahkaha atarak bir şey konuşuyorlardı.
Birazdan Yoongi ve Taeyong sahneye çıkıcaktı. Bangtan, Yoongi'ye iddia için ilk başta biraz kızsa da onun kazanacağından çok eminlerdi.
Şahsen bu aptal rap yarışması zerre umrumda değildi sadece ortaya konulan bir iddia olmak istemiyordum.
Hem Yoongi bu saçma iddiayı neden bu kadar önemsemişti? Yani ben onun için nasıl bir anlam ifade ediyordum?Gözlerimi Bangtan'dan alıp sahnedeki rap yapan yakışıklı çocuğu izlemeye başladım.
Çocuk sahneden indiğinde sunucu Yoongi ve Taeyong'un adını okudu. Yoongi arkadaşlarına kısaca selam verip bana bakmadan sahneye çıktı.
Onun aksine Taeyong arkadaşlarıyla el tokuşup bana göz kırpmıştı.
Bu çocuğun derdi neydi?Önceki rap yarışmalarında olduğu gibi bunda da Yoongi ve Taeyong bir şeyler uydurup hızlı bir şekilde rap yapmaya çalışıcaklardı. Sahneye çıkıp mikrafonu ellerine aldıklarında kalabalıktan "Suga" ve "Taeyong" sesleri geliyordu.
Arkadan hızlı güzel bir müzik çalmaya başladığında Taeyong ilk rap'e başlayan olmuştu. Hiçbir kelimesini anlamadığım şeyleri hızlıca söyleyip sustuktan sonra kalabalıktan bir alkış kopmuştu.
Yoongi kadar olmasada Taeyong da baya iyiydi.
Bu sefer Yoongi,Taeyong'a göndermeli yine hiçbir bok anlamadığım şeyler söyleyince bu atışma baya devam etmişti.
Arada sırada kısa süreli tıkansalarda ikiside hızlı ve iyilerdi. Sıra en son Taeyong'dayken ne söyleyeceğini bulamadı ve sustu. Onun susmasıyla kalabalık bağırmaya başlamıştı.
Sanırım bu Yoongi'nin kazandığı anlamına geliyordu. Yoongi boynundaki küçük havluyla yüzündeki ve saçındaki teri silip sahneden aşağıya, insanlara fırlattı yada fanlarına mı demeliyim?
Çünkü herkes "Suga" diye bağırıyordu. Evdeki salak hallerini bilmesem ben de fanı olurdum heralde.Daha sonra görevlinin ona verdiği suyu içmeye başladı. Son kez insanlara selam verip sahneden inip yanımıza geldi. Taeyong ise sahneden inip direkt depoyu terk etmişti arkadaşları da peşinden gidiyorlardı.
Yoongi yanımıza geldiğinde Bangtan saçma sapan bağırıp Yoongi'nin omzuna vurdular. Ben ise Jungkook'un yanında durmuş ona bakıyordum, ona ve o aptal kendini bilmiş gülümsemesine.
Arkadaşları onu serbest bıraktığında benim yanıma geldi. "Tebrik etmeyecek misin?"diye sordu.
"Ciddi misin Yoongi?"diyip arkamı dönüp deponun büyük kapısına doğru yürümeye başladım. Dışarı çıkıp ne tarafa doğru yürümem gerektiğine karar vericektim ki bileğim bir anda çekildi.
Yoongi'ye bakıp "Hey ne oluyor?!"diye bağırsam da umursamadı. Kimsenin olmadığı sakin bir köşe bulana kadar beni sürüklemeye devam etti. Bileğimi bırakıp arkasını döndüğünde ellerini saçlarına geçirdi.
"Neler oluyor Yoongi? Senin derdin ne?"
Alaycı bir şekilde gülümseyip gözlerini bana dikti. "Benim derdim ne öyle mi?"
Bir anda kendimi tutamayıp sinirle konuşmaya başladım. "Evet bir sorun mu var? Ayrıca bu aptal iddida da neyin nesi? Orda ona tamam derken aklından ne geçiyordu cidden?!"sonunda susabildiğimde kollarımı birbirine dolayıp Yoongi'ye baktım.