Birinin beni sarsmasıyla zor da olsa gözlerimi açtım.
Jimin üstüme eğilmiş bana bakıyordu. Bende ona bakarken Yoongi'i Jimin'i ittirip yanıma geldi.
"Noluyor ya?"dedim. Hala o depo gibi yerin önündeydik ve bütün gözler bana dönmüştü. Ayrıca sırtım ağrıyordu.
Jennie "Bir şeyin yok Chae."dedi.
"Ee nasıl ama ya ben bıçağı hissettim."dedim. Lisa, çok az kan olmuş okul tişörtümü kaldırıp göbeğimi açtı. "Bak bir şeyin yok küçük bir çizik. Dikişe bile gerek yok."dediğinde yarama baktım cidden küçük birşeydi.
Yoongi"Kapat şunu."diyip tişörtümü çekti. Sonra ayağa kalkıp "Kalksana kızım her yerin açıldı. Ne bokuma bu kadar kısa etek giyersin ki zaten?!"bağırdığında kaşlarımı çatıp ona baktım. Jisoo'nun yardımıyla ayağa kalktığımda elimle başımı ovuşturdum.
Tamamen pskolojik bir şekilde bıçağı görünce bayılmıştım. Ama eğer o bıçak birimize zarar verseydi Taeyong'u kendi ellerimle öldürürdüm.
Taeyong'un gözlerini kendi üstümde hissedince hızlıca ona döndüm.
"YA SEN GERİZEKALI!!!"etrafımdaki insanları umursamadan en yüksek sesimle bağırdım. Böyle bağırmamı beklemeyen Taeyong şaşkınlıkla bir iki adım geriledi. Boğazım acıdığı için bu sefer biraz daha alçak bir sesle bağırdım.
"Ya ben önüne geçmeseydim ya birisine bir şey olsaydı?! Bunları hiç mi düşünmüyorsun?! Artık defol git hayatımızdan ya!"ellerime onu ittirdim. İyice sinirlenip uçan tekme atıcakken Yoongi'nin belimden tutmasıyla geriye çekildim.
"Sen karışma."sert bir sesle konuştuktan sonra beni bırakıp Taeyong'un yanına gitti.
Ben bağırıcak sanıyorken beklemediğim bir anda Yoongi, Taeyong'a kafa attı. Kafa atmasıyla bizim -yani kızların- çığlık atması bir olmuştu.
"Yeter ama ya!"diye kendi çapımda bağırdıktan sonra Jimin'e döndüm.
"Nolur bu kavgayı bitirin artık evimize gidelim."
Jimin bana bir bakış atıp Yoongi'yi Taeyong'dan ayırmaya diğerlerinin yardımına gitti.
Aralarında en güçlüleri Jungkook Yoongi'yi kolundan çektiğinde derin bir nefes aldım. Aslında bu öncekine göre büyük bir kavga değildi, sonuçta sadece Taeyong ve Yoongi arasındaydı gerçi Taeyong'un da pek karşılık verdiği yoktu. Sanırım suçunu kabul ettiği için Yoongi'nin ona vurmasına izin vermişti.
Yoongi bize doğru yürümeye başladığında kaşındaki kapanan yaranın tekrar açıldığını gördüm. Gerçi şuana kadar dikkat etmemiştim ama yüzüne yeni yaralar eklenmişti diğerlerininde öyle.
Arkadaşları, Taeyong'u kaldırıp bizim tam tersi yönümüze yürümeye başladılar.
"Bence taksiye binelim bu halde yürüyemezsiniz." Lisa kısık sesle konuşmuştu.
Jungkook onu kolunun altına aldığında bizi bırakıp başka yöne gittiler. Herkes bir bir dağılırken sadece ben, Jimin ve Yoongi kalmıştık.
İkisinin ortasındaydım ve sessizce yürüyorduk. Ki neden yürüdüğümüzü de bilmiyordum. Sadece lanet olası bir taksiye binemez miydik?
İkiside oldukça suskundu ve tek kelime etmiyordu.
"Ee şey taksi-"dediğim anda sözüm Yoongi tarafından kesilmişti.
"Jimin sen evine gitmiyor musun?"
Jimin, Yoongi'ye dönüp cevap verdi.
"Gideceğim de Chae'yi eve bıraktıktan sonra giderim."
Yoongi sinirle "Sen git ben bırakırım."dedi.
