Eve geldiğimde kapıyı, Batman desenli pijamalarıyla Yoongi açtı. Onu ittirip odama geçtim. Kaldığım yer aslında misafir odasıydı ama misafirden çok ben kalıyordum bu odada.Mutluluktan ölücektim Jimin ile şarkı söylemek...
Okul kıyafetimi çıkartıp pijamalarımı giydim. Bir sonraki gün okul kıyafetlerimi ütülemek istemediğimden düzgünce askıya asıp dolaba koydum. Odamın kapısının hayvan gibi açılmasıyla içeri girenin Yoongi olduğunu anlamıştım.
"Ne var?"
"Niye geç geldin?" Ellerini beline koyup sorduğu soruya güldüm.
"Sanane?"
"Yemek hazır."diyip omuzlarını silkti.
Yoongi tam odadan çıkmaya hazırlanırken "Geliyorum. Yemekten sonra bilgisayarın lazım."dedim
"Bir şartla veririm."
Gerizekalı, istesem eve gidip bilgisayarımı alabilirdim ama buna üşeniyordum.
"Ne istiyosun?"gözlerimi devirip sordum.
"Ayaklarımı yıkayacaksın." Bunu söyledikten sonra Yoongi kahkaha attı.
"Siktir ordan."diyip dil çıkardım.
Kahkaha atarak odamdan çıktı.
Yoongi'nin beynini küçükken fazla geldiği için aldırmışlardı heralde bu kadar salaklığının başka bir açıklaması olamazdı yoksa.
Mutfağa indiğimde yemekte karnıbahar olduğunu görmemle midemdeki sıvının -neredeyse-boğazıma gelmesi bir oldu.
"Büyükanne! Yemekte karnıbahar mı var?"
"Evet sizin için yaptım bütün gün uğraştım."
Yoongi ağzını büzmüş üzüntülü bir şekilde bakış attı.
Ben de ona aynısını attım.
Umutsuz bir şekilde buzdolabını açtım. Dolapta hiçbir şey yoktu. Açlıktan ölmek istemiyordum mecbur yiyecektim.
Büyükannenin telefonu çalınca masadan kalkıp salona gitti. O sırada biz de Yoongi'yle tabağımızdakileri geri tencereye boşalttık.
"Kusacağım."dedim.
"Ben de."beni onayladı.
"Yoongi nolur pizza falan söyle."
"Para ver o zaman."
Gözlerimi devirdim.
"Tamam sen sipariş et yarısını ben öderim."dedim.
"Tamam"
Biz tam mutfaktan çıkarken büyükanne içeri girdi.
"Ne çabuk bitirdiniz yemeğinizi?"
"Bitti çok güzeldi ellerine sağlık efsane olmuş."dedim.
"Aynen büyükanne süperdi."dedi Yoongi.
Koşarak mutfaktan uzaklaştık.
Parayı alıp Yoongi'nin odasına geçtim. Yatakta telefonuyla uğraşan Yoongi'ye parayı tişörtünün içine atıp odasındaki büyük sandalyeye oturdum.
Parayı içinden çıkartırken bana sövüyordu. Onun bu salak haline gülümseyip bilgisayarını açtım. Şifresi vardı. Tabiki de şifresini biliyordum ama Yoongi bildiğimi bilmiyordu. O yüzden yakalanmak istemiyordum.
"Şifreni yaz."
"Ama ayağımı yıkamadın."
"Yoongi?!"