Şarkılar, danslar ve Güney... Hayatımda hiç bu kadar eğleneceğimi düşünmemiştim. Onun yanındayken hiç bu kadar rahat olacağımı düşünmemiştim. Hayır, sarhoş falan da değildim ve içimden nasıl geliyorsa dans ediyor o da bana hiç çekinmeden eşlik ediyordu. Arada bir çalan şarkıyı söylüyor ve benim elimden tutup etrafımda döndürüyordu. Kendimi altmışlar ya da yetmişler senesindeki okul balolarında gibi hissediyordum. Öylesine nostaljik bir hava vardı ki ortamda. Beklediğimden çok daha iyi gidiyordu her şey. Ayaklarım sanki gün sonunda hiç yorulmayacaklarmış gibi hareket ediyor, gözlerim ise kendini kaptırmayacakmış gibi Güney'e bakıyordu. Onun yüzüne ve gülüşlerine... Etrafta kimseyi görmüyordum. Yanımdan geçip giden insanlar kimdi, hiç bilmiyordum. Tek bir odağım vardı.
Şarkı hafiften kesilmeye başladı ve küçük bir anons duyuldu "Sevgili misafirler, kısa bir ara veriyoruz." O zaman biraz durabilmiştim. Güney ile birlikte biraz kenara çekildik ve dinlenmeye karar verdik. Ne yazık ki oturulacak her yer dolu olduğu için ayakta duruyorduk.
"Çok eğlendim!" dedim keyifli bir halle. Yüzümden tebessüm eksik olmamıştı. Güney iyice yanımda durdu ve kollarımız birbirine değiyordu "Böyle olacağını tahmin etmemiştim aslında." demişti Güney itiraf eder gibi. Sadece kıkırdadım. Biraz durulduğumda o hafif yorgunluk gelmişti bile. Yarım saatten fazladır dans ediyorduk, normaldi ve hiç durmamıştık. Az kalsın kafamı Güney'in koluna dayayacaktım ki, ismimin seslenildiğini duyunca hemen kafamı kaldırdım
"Buket!"
Gelen kişi Levent'ti. Yanında bir kız daha vardı. Kızı sima olarak tanısam da adını bilmiyordum ve üstelik Levent'in böyle bir tanıdığı olduğunu da ilk defa görüyordum "Selam Levent!" dedim keyifli sesimle. Levent biraz çekingen bir halle elini Güney'e uzattı "Merhaba, ben Levent." O sırada direkt Güney'in tepkisine dikkat kesildim. Ne yapacağını merak etmiştim.
"Memnun oldum, Ben Güney." dedi gayet sakin bir şekilde.
Levent sanki karşısındaki adamı tanımaya çalışır gibi daha dikkatli bakmaya başladı. Şöyle bir Güney'e süzüp "Sanki seni bir yerlerde görmüştüm." dedi ve bir bana bir Güney'e bakmaya başladı.
Güney tam olarak anlamamış ve sorgular gibi "Nerede görmüş olabilirsin?" diye sormuştu. Ben de aynı şeyi düşünüyordum. Meraklı meraklı Levent'e bakıyordum ve Levent bir anda hatırlamış gibi "Haa!" deyip bana dönmüştü "Senin şu Emre ve Buket hesabında paylaşılan adam değil mi? Sanki ikinizin fotoğrafı vardı." Son cümlesini söylerken parmağıyla önce beni sonra Güney'i işaret etmişti.
Bir elimi alnıma dayayıp "Sen de mi takip ediyorsun o hesabı?" diye tepki verdim bıkkın bir şekilde. Cidden bunu hiç düşünmemiştim. Eski ilişkim neden bana böyle bir yük oluyordu?
"Evet ta kendisiyim." dedi Güney gayet samimi bir şekilde gülümseyerek. Bana nazaran daha ılımlı bir tepki vermişti. Levent anlamış gibi kafasını sallamış ve benim yanıma yaklaşıp "Konuştuğun kişi mi?" diye sormuştu. Herkes ne kadar da meraklı!
"Ne?!" diye sordum şaşkınlıkla. Bir an yüzüm Güney'e döndü. Güney de merakla bana bakıyordu. Ona tabii ki söylediğim bu yalanı anlatmamıştım! Yalan olduğunu anlar mıydı ki? Levent ise konuşmaya devam ediyordu "O gün konuşmuştuk ya. Konuştuğun birisi olduğunu söylemiştin. Flört gibi. Ben de belki öyledir diye düşündüm. Yanlış anladıysam kusura bakmayın." derken son cümlesinde Güney'e dönmüştü yüzü.
"Yok hayır." dedim başımı eğip. Alttan alttan Güney'e bir bakış attım. Levent'e bakıp "Sorun değil." diyerek başını iki yana sallıyordu. Levent yalandan öksürüp ellerini cebine attı ve mahcupça gülümsedi. Sonra konuyu değiştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yelken Apartmanı
Storie d'amoreSevgilisinden ayrılan Buket, geçirdiği bir buçuk senesinin çöp olduğunu anlamış ve diğer insanların gerçek yüzünü görmüştü. Bu yüzden güvenebileceği tek kişi ev arkadaşı Öykü kalmıştı. Bu olaylar arasında karşı daireye taşınan yeni komşusu hayatına...