Öğleden sonra olan derse kadar Didemgille oturduk ve ardından Levent ile birlikte derse gitmek için oradan ayrılıp amfinin yolunu tuttuk. Yürürken Levent bir ara müzik ekibine katılma konusunu açtı. Ben de hala bunu düşünmeye fırsatım olmadığı için lafı geçiştirdim. Açıkçası katılmak güzel olabilirdi. Ancak konu benim sesime gelecek diye de tedirgin oluyordum. Sarhoş olmadığım sürece kolay kolay insanların önünde şarkı söylemeye cesaretim olmazdı. Arabada söylediğim şarkı hariç...
Konuşa konuşa amfiye girdik ve kendimize uygun bir yer seçtik. Yan yana oturduğumuzda sonunda üstümdeki yükleri masaya bırakabildim. Çantamı tam önüme koydum ki sıkıldığım anda kafayı koyup uyuyabilecektim. Çok rahat olduğu söylenemezdi ancak şartlar altında en iyi uyku yöntemiydi. Ben bunları düşünürken Levent oturduğu yerden oflamaya başladı "Pazartesi günü sunum var." deyip kafasını kaşımaya başladı.
"Benim de!" dedim bir an heyecanla "Tarık hocanın dersi değil mi?" Levent soruma cevap olarak kafasını salladı bıkkın bir halle. Tabii o sırada ben sorularıma devam ettim "Size hangi konuyu verdi?" Levent önündeki defterleri karıştırarak cevap verdi "황조가 Hwangjoga, Efsanevi bir şarkı varya. Kral Yuri mi ne onun yazdığına inanılan." Anlamış gibi kafamı salladım. Türkçesi Sarı Kuşun Şarkısı gibi bir şey oluyordu. En azından çok uzun bir konu değildi. Zaten şarkı dört dizeden oluşuyordu.
"Birkaç bilgi ile çok rahatlıkla halledersin. Grup arkadaşın varsa çok kolaylıkla üstesinden gelirsiniz." Onu desteklemeye çalıştım çünkü gerçekten kolay bir konuydu. İşin tarih kısmı biraz sıkıntı olabilirdi sadece. Oraya iyice çalışması gerekiyordu çünkü Tarık hocanın böyle şeylerde puanı biraz kıttı.
Levent dediğim şeye sırıttı çaresizce "Türkçe kaynaklarda çok bir şey bulamadım. Korece kaynaklara baksam da tam anlamıyorum çünkü Korecem çok iyi değil. Ayrıca grup arkadaşım-" derken bir nefes verdi ve durdu. Çok bu konuda konuşmak istemiyormuş gibi görünüyordu. Ancak kendini zorladı ve kırgın bir gülümsemenin ardından "Grup arkadaşım Ezgi." dedi. Gözlerim kocaman açıldı ve inanamayarak ona baktım "Şaka yaptığını söyle Levent!"
Levent bunun bir şaka olmadığını belirtmek ister gibi kafasını iki yana salladı ve açıkladı "Sunum için grup olduğumuz zamanlar hala onlarla konuşuyordum, sen de biliyorsun. Ezgi de zaten benimle grup olmaya dünden hazırdı çünkü ödevleri güzel hazırladığımı biliyor. Konu Ezgi olunca bende tabii ki reddedememiştim."
"Kız resmen seni kullanmak için seninle grup arkadaşı oldu yani!" Levent o kırgın gülümsemesini sürdürdü ve bakışlarını kaçırdı. Bu konuda üstüne gitmemeye karar verdim ve çok fazla yorum yapmadım. Ağzımdan kaçabilecek herhangi bir kelimenin onu üzmesini istemezdim. Zaten istese de grubu değiştiremezdi konular dağıtıldıktan sonra. Mecburen Ezgi ile sunum yapmak zorundaydı. Bir yandan bunun onun için zor olacağını düşündüm. Levent çalışkan bir adamdı ve notları da ortalamanın üstündeydi. Ezgi ise hazıra konmayı severdi.
"Yine de ona karşı susup kalma. Sana yardım etsin ve öylece hazır ödevi sunmasın." Levent bu dediğime sadece kafasını salladı. Açıkçası buna bir cevap vermesini beklememiştim. Sadece Ezgi'nin Levent'i kullanma düşüncesi beni rahatsız etmişti. Buna karşılık onu uyarmak ise yapabileceğim tek şeydi.
"Baksana-" dedi Levent ders başlamadan önce "Güney Koreli ya-" az çok ne diyeceğini tahmin etmiştim ancak sabırla lafını bitirmesini bekledim "Acaba ödev konusunda bana yardım edebilir mi?" ve tahmin ettiğim şeyi de sormuştu. Daha sorunun başında 'Güney Koreli ya' demesinden anlamıştım. Buna önce nasıl bir cevap versem bilemedim. Çünkü Bu ödev aynı zamanda Ezgi'nin de ödevi sayılırdı ve değer verdiğim bir insanın Ezgi gibi bir insan için emek harcamasını istemezdim. Bu zamana kadar da zaten adamı birden fazla kez ödev için rahatsız etmiştim. Bu yüzden mahcup hissediyordum ancak bir yandan da Levent'in de yardıma ihtiyacı varmış gibi görünüyordu. O yüzden sadece "Güney'e sorarım." dedim. En azından yapabileceğim en mantıklı şey bu olurdu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yelken Apartmanı
Storie d'amoreSevgilisinden ayrılan Buket, geçirdiği bir buçuk senesinin çöp olduğunu anlamış ve diğer insanların gerçek yüzünü görmüştü. Bu yüzden güvenebileceği tek kişi ev arkadaşı Öykü kalmıştı. Bu olaylar arasında karşı daireye taşınan yeni komşusu hayatına...