"Ben! Doktor! Olmak! İstemiyorum!"
"Kızım neden böyle yapıyorsun? Babanın ve benim izimizden gitsen ne olur?"(annem)
"Ya anne ben hastanelerden korkan biriyken nasıl doktor olayım?!!"
"Bu korkunu atlatabilirsin. Anlamıyorum ki bu korku nasıl çıktı sende?"
"BELKİ DE ÖZ AİLEMDEN KAYNAKLANIYORDUR!!!!"
Karşımda oturan annem de babam da şaşırmışlardı böyle bağırmama. Bense pişman olmuştum.
"Her neyse... Sizi çok seviyorum. Ama beni tıp okumaya zorlamayın lütfen."
"Kızım üniversite sınavında bütün ülkenin birincisi oldun. Tıp okumayacaksın da ne okuyacaksın?"(babam)
"Birinci oldum diye tıp okumak zorunda değilim. Lütfen bu konuda kendim karar vereyim. En azından bu konuda..."
Ayağa kalktım ve merdivenlere yönelip odama çıktım. Yatağıma uzanıp tavanı izlemeye başladım. Bu yüzden o sınavda 1. olmak istememiştim. Böyle yapacaklarını biliyordum çünkü.
"Artık kendi kararlarımı kendim vermek istiyorum..."
Sessizce konuştuktan sonra gözlerimi kapattım. Küçüklüğümden beri hastane korkum vardı. Dokuz yaşımdan önceki hiçbir şeyi hatırlamıyordum. Tek bildiğim hastanelerden korkma sebebim o hatırlamadığım şeylerde saklıydı ki bu sadece benim tahminimdi.
Kapı çalındığında annemin geldiğini anlamıştım. Yatakta doğrulup bağdaş kurdum ve içeri girmesini söyledim. Annem gelip yanıma oturdu ve elimi tuttu.
"Özür dileriz kızım. Kendi kararını kendin vermelisin. Ne istiyorsun?"
"Hukuk."
"Tamam olsun. Yeter ki mutlu ol."
Gülümseyip anneme sarıldım.
"Böyle mutlu olacağıma eminim."
"Tamam kızım."
"Şimdi çıkabilir miyim? Bir yere gitmem gerek."
"Bu saatte nereye?"
"Anne lütfen. Arkadaşlarımla buluşacağım."
"Tamam tamam. Ben gideyim de sen hazırlan."
Annem odadan çıkarken gideceğimiz kafeye uygun bir şeyler aradım dolabımda. Sonunda güzel bir kombin bulduğumda gülümsedim ve hemen üzerimi değiştirdim. Geç kalmıştım. Gittiğimde beni geberteceklerdi. Saçlarımı iyice yukarıdan sıkıca toplayıp güzel ama fazla olmayan makyajımı da yapıp evden çıktım.
Kafeye gittiğimde her zaman oturduğumuz masada oturmuş sohbet ediyorlardı. Hemen yanlarına gidip boş sandalyeye oturdum.
"Selam."(ben)
"Nerede kaldın sen?!!"(Chen)
"Annemlere dışarı çıkacağımı söylemeye gittiğimde beni oturtup tıp okumamı istediklerini söylediler. Baya konuştular. O yüzden geç kaldım."
"Ben olsam ben de tıp isterdim. Kızım İngiltere'de birincisin ya!"(Karen)
"Annemler de aynısını dedi. Neden herkes hastane korkumu bile bile benden tıp okumamı istiyor?"
"Sıkmayın benim arkadaşımın canını."(Mark)
Güldükten sonra ben de siparişimi verdim. Dördümüz lisede tanışmıştık ve çok yakındık. Chen Koreliydi ve lisede buraya gelmişti. Mark ve Karen ise İngilizdiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR YIL
Teen FictionSadece bir yıl sürecek bir hikaye... {Bir yıl dedim kendime, bir yıllığına gideceğim ve döneceğim. Ailemi bulacağım ve onlara kavuşacağım. Sonra da hayatıma kaldığım yerden devam edeceğim. Tabii her şey planlandığı gibi gitmiyordu. Her şey bizim ist...