"Düğün ne zamanmış dedin?"(ben)
"Senin gideceğin gün."(Yağmur)
"Düğüne katılacağım."
"Ciddi misin sen?"(Karen)
"Evet. Bir iki saat duracağım. Uçak geç saatte zaten."
"Elif emin misin?"(Yağmur)
"Olabilir bence. Neden olmasın? Hayat devam ediyor. Chan Yeol başkasıyla evleniyor diye hayatı boyunca acı çekecek değil ya."(Hüsna)
"Tabiki öyle ama-"(Yağmur)
"Her neyse. Düğün iki gün sonra. Mutlaka gideceğim."
"O zaman alışverişe gidelim. Hadi."(Hüsna)
Kızlarla hazırlanıp beraber aldığımız arabaya binmiştik. Kızlar artık burada kalıcı olduğu için en azından bir arabaya ihtiyaçları vardı. Bu yüzden almıştık.
Birkaç mağaza gezdikten sonra bir kafeye oturmuş, dinleniyorduk.
"Elif, Chen'le geleceksin düğüne, değil mi?"(Karen)
"Hayır. Kyung Soo ile gitmeyi düşünüyorum. Hem Chen'in artık bir sevgilisi var."
"Doğru."(Karen)
"O kız çok güzel ya. Sevdim de kızı."(Yağmur)
"Ben de sevdim. Umarım iyi olurlar. Chen'le de yakıştılar."(Hüsna)
"Bence de."(ben)
Düğün günü:
"Elif iyi misin?"
"Bilmiyorum Soo. Düğüne bilerek gitmek istedim ama..."
"Anladım. Güçlü olmalısın. Hem... çok da güzel olmuşsun."
"Teşekkür ederim. Sen de hiç olmadığın kadar yakışıklısın. Saçlarını ilk defa yukarı kaldırılmış bir şekilde görüyorum."
"Haha! Sağol."
Düğün salonunun önüne geldikten sonra arabadan indik. İsmimiz davetli listesinden kontrol edildikten sonra içeri geçip bir kenara oturduk.
Kyung Soo çok iyi kalpli bir adamdı. Bana veya başka birine karşı hiçbir zaman yanlışını görmemiştim. Kibar ve anlayışlıydı. Nerede nasıl davranması gerektiğinin de çok güzel farkındaydı.
Kızlar ve diğerleri de gelip yanımıza oturduğunda biri mikrofonun başına geçmişti. Daha sonrasında Chan Yeol çıkmış ve bekleyeceği yere geçmişti. Çok ifadesiz duruyordu. Henüz beni görmemişti. Bense sadece ona bakıyordum. Kendimi tutmaya çalışıyordum. Bu düğünden çıkana kadar ağlamayacaktım.
"Elif?"(KS)
"Hm?"
"Sen ne kadar kalacaksın?"(KS)
"Uçak dört buçuk saat sonra. Burdan oraya gidişim bir saat. Bir saat erken gitmem gerek işlemler için. Yani iki - iki buçuk saat sonra giderim."
"Anladım."
"Biz düğüne neden geldik ki? Bence hiç gelmemeliydik."(Karen)
"Ne olursa olsun arkadaşımız değil mi o?" dedim içim yana yana. Konu devam etmemişti daha fazla. Tekrar Chan Yeol'e baktığımda bana baktığını görmüştüm. Bir yandan şaşkın bir yandan endişeli bakıyordu. Bir yandan da üzgün. Hala neler hissettiğini gözlerinden anlayabiliyordum. Çünkü hala aşıktım ona. Herkesden iyi, ben görüyordum onun şuan içinde neler yaşadığını.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR YIL
Teen FictionSadece bir yıl sürecek bir hikaye... {Bir yıl dedim kendime, bir yıllığına gideceğim ve döneceğim. Ailemi bulacağım ve onlara kavuşacağım. Sonra da hayatıma kaldığım yerden devam edeceğim. Tabii her şey planlandığı gibi gitmiyordu. Her şey bizim ist...