16. BÖLÜM

271 37 54
                                    

(Bunu medyaya iki fotoğraf koyamadığım için koydum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Bunu medyaya iki fotoğraf koyamadığım için koydum. 😉 iyi okumalar😘)

Kızlarla yemek yerken zil çaldı. Bakacağımı söyleyip ayağa kalktım ve kapıyı açmaya gittim. Kapıyı açmamla endişelenmem bir olmuştu çünkü Chan Yeol karşımda çok bitkin bir şekilde bana bakıyordu.

"Elif..."

"Chan Yeol iyi misin? Ne oldu?"

Chan Yeol bir anda dizleri üzerine düştüğünde ne yapacağımı şaşırmıştım.

"Elif... bittim ben..."

Hızlıca Chan Yeol'un önüne çömeldim.

"Ne oldu Chan Yeol? İçeri gel de anlat."

"Elif... bitti... her şey... bitti..."

Sarıldım. Yapabileceğim başka bir şey yoktu çünkü.

"Chan Yeol hadi içeri geçelim. Ne olduğunu anlat bana."

Chan Yeol yavaşça başını sallarken kalktım. O salona geçerken ben de kapıyı kapattım. Kızlar da yanımıza geldiğinde hepimiz sessizleşmiştik.

"Chan Yeol?"(Yağmur)

"Battı..."

"Ne?"(ben)

"Şirket... her şey... battı... kurtaramadım..."

"Ne demek battı? Chan Yeol açıklayacak mısın artık her şeyi?"(ben)

"Jee Hee'nın Lay'e ne mesaj attığını öğrenmek için Lay'in telefon bilgilerine girdik. Mesajda 'İki saat sonra Park Grup'un otellerinden birinin satışı gerçekleşecek. Satış Kim Jong In'in şirketine olacakmış. Gidip Kim Jong In'in babasını ikna ediyorsun ve o satışı engelliyorsun. Eğer o satış gerçekleşirse Park Grup'u batırmamız zorlaşır. Bir buçuk saatin var Lay. Bir buçuk!' yazıyordu. Mesaja ulaşmayı başardığımızda bir saat çoktan geçmişti. Jong In'i aradım. Bana babasının vazgeçtiğini söyledi. Babasının oteli almayacağını söyledi. Babasını ikna etmek için uğraştığını ama başaramadığını söyledi."

"Yani... Lay bunu cidden yapmış mı?"(ben)

"Evet... Jong In babasıyla Lay'in konuşmalarını duymuş..."

"İnanmıyorum..."(ben)

"Lay bunu nasıl yapabilir?"(Hüsna)

Chan Yeol bir anda ayağa kalkıp kapıya yöneldiğinde hızlıca arkasından koştum. Tam çıkış kapısını açacakken kolundan tuttum.

"Nereye bu sinirle?"

"Lay'in yanına!! O şerefsizden hesap soracağım!"

Kolunu benden kurtarıp dışarı çıktığında bir şey olma endişesiyle ben de arkasından koştum. Kendimi ne zaman yaptığımı bilmeden arabanın sağ koltuğunda bulmuştum.

BİR YILHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin