Uçaktan indikten sonra hızlıca bir taksiye bindim. Chan Yeol almaya gelemeyeceğini ama evde bekleyeceğini söylemişti binmeden önce. Bu yüzden taksiciye direkt evin adresini vermiştim.
Kapının şifresini aceleyle girdikten sonra içeri dalmıştım.
"Chan Yeol! Ben geldim! Evimizdeyim! Evimizdeyiz! Berabe-"
Mutfak masasındaki zarfı gördüğümde susmuştum. Zarfın üzerinde "Özür dilerim..." yazıyordu. Elime aldım.
"Chan Yeol? Bu zarfın ne olduğunu biliyor musun?"
Yatak odasına doğru ilerlerken bir yanıt alamayınca duraksamış ve gözlerimi zarftan çekmiştim.
"Chan Yeol?"
"Chan Yeol? Neredesin?!"
Hala bir yanıt alamadığım için tüm evi gezmeye karar vermiştim. Gezdiğimdeyse büyük bir boşlukla karşılaşmıştım. Söylediği gibi evde değildi. Kaşlarım çatık bir şekilde düşünürken gözlerim elimdeki zarfa kaymıştı.
"Özür... dilerim?..."
Bu Chan Yeol'den miydi? Bana mı yazılmıştı? Neden özür diliyordu ki?
"Hayır, bu neden Chan Yeol'den olsun? Chan Yeol benden neden özür dilesin ki?
Telefonumu çıkarıp Chan Yeol'u aradım ve çalmasını beklemeye başladım.
'Aradığınız numara kullanılmamaktadır...'
"Ne? Nasıl?"
Gözlerim tekrar elimdeki zarfa gitmişti. Bu nasıl bir saçmalıktı? Koltuğa oturdum ve zarfı açtım yavaşça. Onun yazısıydı bu. Okumaya başladım.
"En başta, özür dilerim. Korkak bir adamım. Ama tek korkum senin için. Bana inanacağını biliyorum. Çünkü en başta birbirimizin aşkına inandık biz.
Şimdi merak ediyorsun, bunları neden yazdığımı, neden okuduğunu, neden seni havaalanından almadığımı ve seni evde beklediğimi söylememe rağmen seni neden bu mektupla karşıladığımı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR YIL
Teen FictionSadece bir yıl sürecek bir hikaye... {Bir yıl dedim kendime, bir yıllığına gideceğim ve döneceğim. Ailemi bulacağım ve onlara kavuşacağım. Sonra da hayatıma kaldığım yerden devam edeceğim. Tabii her şey planlandığı gibi gitmiyordu. Her şey bizim ist...