Sabah alarmının çalmasıyla gözlerimi açtım. Dün erken uyumak işime yaramıştı. Yatakta güzelce gerindikten sonra odadaki banyoda güzelce duş aldım ve üzerime uygun bir şeyler giydim. Odadan çıktığımda su içmek için mutfağa yönelmiştim ki salonda uyuyanları gördüm. Garipseyerek salona girdiğimde şok olmuştum. Dördü de hala üzerlerinde olan gömlek ve pantolonlarla koltuklara yayılmış bir şekilde uyuyordu. Kravatları bollaşmış ve gömleklerinin ilk düğmeleri açıktı. Ceketleri yerlerde sürünüyordu ve etrafta bir sürü dosya vardı. Başımı iki yana salladım ve mutfağa geçip beş kişilik kahvaltı hazırladım. Sonunda hazır olduğunda onları uyandırmaya gittim.
"Chen, Chen! Uyanın hadi!"
Chen'i dürterken ilk uyanan Chan Yeol olmuştu.
"Ufff..."
Boynunu döndürüp doğrulduğu koltukta gerindi. Boynu tutulmuş olmalıydı. Bacakları birbirine dolanmış Xiumin ve Baek Hyun da uyandıklarında önce ayaklarına şaşkın şaşkın baktılar. Birinin kafası koltuğun bir ucunda, diğerininki diğer ucundaydı. Chan Yeol diğer koltukta tek uyumuştu ve Chen de tekli koltukta oturarak uyumuştu. Tek uyanmayan Chen kalmıştı ki ilk onu uyandırmıştım.
"Chen!! Uyansana!!"
İngilizce bağırdığımda Chen yerinde sıçrayarak uyanmıştı. Sonrasında ise eli boynuna gitmişti.
"Uff! Nasıl uyuduk biz burda?"(Chen)
"Elinizi yüzünüzü yıkayıp mutfağa gelin. Size kahvaltı hazırladım."
Onlar kendilerine gelmeye çalışırken mutfağa geri döndüm. Masaya geçip onları beklemeye başladım. O sırada telefonumun not kısmına girip buradaki kuzenimin çalıştığı adresi kontrol ettim. O sırada Chan Yeol gelip sağımdaki sandalyeye oturdu.
"Günaydın."(ben)
"Günaydın."
Çekinsem de telefonu ona uzatıp adresi gösterdim.
"Bu adres buraya yakın mı?"
Telefonumu eline alıp adresi okudu. Telefonu geri uzatırken cevap verdi
"Arabayla on, otobüsle on beş, yürüyerek otuz dakika."
"Vay canına. Teşekkür ederim."
"Oraya sürekli gideriz. O yüzden biliyorum."
"Anladım."
Diğerleri de gelip oturduğunda kahvaltı etmeye başladık. Çok fazla konuşmuyorduk.
"Elif ellerine sağlık. Çok güzel olmuş."(Chen)
"Afiyet olsun."
"Seni evime kahvaltı hazırlayıcı olarak alabilir miyim? Muhteşemsin."(BH)
"Abartmaya gerek yok. Normal bir kahvaltı işte."
"Güzel olmuş."(Xiumin)
"Ayrı ayrı övmeyi bırakacak mısınız?"
"Tamam tamam."(Chen)
Gülümsedikten sonra kahvaltımızı bitirdik ve beraber topladık.
"Chen biz gidiyoruz. Duş alıp hazırlanıp şirketlerimize gitmemiz gerek."(CY)
"Tamam görüşürüz."(Chen)
Hepsi gittikten sonra Chen bana döndü.
"Ben bugün işe gideceğim. Yalnız bırakmak istemezdim ama-"
"Sorun değil. Birkaç işim var zaten."
"Ne işi? Daha yeni geldin?"
"Boş ver."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR YIL
Roman pour AdolescentsSadece bir yıl sürecek bir hikaye... {Bir yıl dedim kendime, bir yıllığına gideceğim ve döneceğim. Ailemi bulacağım ve onlara kavuşacağım. Sonra da hayatıma kaldığım yerden devam edeceğim. Tabii her şey planlandığı gibi gitmiyordu. Her şey bizim ist...