"Ee? Sen nerede oturuyorsun şuan?"
"Bir arkadaşımda kalıyorum."
"Burda arkadaşın mı var?"
"İngiltere'de lisedeyken arkadaştık."
"Anladım."
"Sen neden Kore'de yaşıyorsun?"
"Boş ver ya. Çok önemli değil."
Kapı bir anda açılınca ikimiz de oraya döndük.
"Hüsna bugün erken çıksam olur mu?"
"Bir sorun mu var Min Hee?"
"Babam kaza geçirmiş."
"Geçmiş olsun. Git hadi hemen."
"Sağol. Görüşürüz."
Min Hee çıkarken Hüsna'ya döndüm.
"Tek garson o. Ben gidip çalışayım."
"Ben de yardım edeyim mi?"
"Olabilir. Hadi gel."
Odadan çıkıp önlük taktık. Fazla müşteri yoktu içeride. İçeri Chen, Xiumin, Baek Hyun ve Chan Yeol girince şaşırmıştım. Onlar beni görmeden masaya geçerken Hüsna onlara benim bakmamı rica etmişti çünkü o sırada hesap ödeyen biriyle ilgileniyordu. Mönüyü alıp yanlarına gittim.
"Hoşgeldiniz."
Dördü de bana döndüler. Önlerinde yine dosya vardı.
"Elif?"(Chen)
"Evet benim Chen. Kuzenimle konuştum. Her neyse... bunları akşam konuşuruz. Siparişinizi alayım."
"Burada mı çalışıyorsun? Koskoca savcı?"(Xiumin)
Chen'e 'onlara benden mi bahsettin' bakışı atıp konuştum.
"Hayır. Garsonun işi çıktı. Başka garson olmadığı için Hüsna ile biz bakıyoruz."
"Hüsna kim?"(Xiumin)
"Buranın müdürü."
"Tamam yeter. Ben latte alayım."(CY)
Yine önündeki dosyaya bakarak konuşan Chan Yeol'un siparişini aklıma kaydettim. Diğerleri de siparişlerini söyledikten sonra mutfaktakilere haber verdim. Hazır olunca da onlara götürdüm.
Hüsna yanıma geldi.
"Onları tanıyor musun? Baya konuştunuz."
"Bir tanesi yanında kaldığım arkadaşım. Sadece onu tanıyorum. Diğerleriyle de tanıştım ama çok tanımıyorum."
"Bir erkeğin yanında mı kalıyorsun?"
"Chen'den zarar gelmez."
"Yine de..."
"Beni düşündüğün için teşekkür ederim Hüsna. Ama ona çok güveniyorum."
"Anladım. Ama şunu bil ki kapım sana açık. İstediğin zaman gelip benimle kalabilirsin."
"Teşekkür ederim."
Birbirimize gülümsedik. Sonra ben lavaboya gideceğimi söyleyip içeri geçtim. Aynanın karşısına geçtim ve makyajımı tazeledim. Geri döndüğümde kasada kavga vardı.
"Sizinle ben ilgilenmediğim için ne alıp almadığınızı bilmiyorum. Bu yüzden sordum ne aldığınızı."
"O zaman hesabı da sen alma. Elif alsın."
Xiumin ve Hüsna tartışıyor gibi görünüyorlardı. Hemen yanlarına gittim.
"Tamam Hüsna. Ben hallederim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR YIL
Teen FictionSadece bir yıl sürecek bir hikaye... {Bir yıl dedim kendime, bir yıllığına gideceğim ve döneceğim. Ailemi bulacağım ve onlara kavuşacağım. Sonra da hayatıma kaldığım yerden devam edeceğim. Tabii her şey planlandığı gibi gitmiyordu. Her şey bizim ist...