"Sevgilimin kolunu bırak Chan Yeol."
Chan Yeol bir anda kaşlarını çattığında ben hala şok içerisinde Lay'e bakıyordum. Chan Yeol'un kolumdaki eli biraz gevşediğinde ona döndüm. Bana... çok... garip bakmıştı... sonra da çekip gitmişti. Tam peşinden gidecekken Lay tuttuğu kolumu çekerek ona dönmeme sebep oldu.
"Mesai saatleri içerisinde bir yere gidemezsin."
"Ne yapmaya çalışıyorsun?"
"Ne demek ne yapmaya çalışıyorum?"
"Neden böyle bir yalan söyledin? Neden sevgili olduğumuzu söyledin?"
"Çünkü seni dışarı çıkarmak için zorluyor gibiydi. Ben de aklıma gelen ilk fikri kullanarak bunu söyledim."
"Bundan sonra içinde benim olduğum olaylarda aklına gelen ilk şeyi uygulamasan daha iyi olur. Pek hayır gelmiyor bundan."
Kolumu çektim ve gidip kasayı devr aldım. See Ji -yeni garson- kasayı bırakırken olanları görmüş olmalı ki bana garip garip bakmıştı. Bu kızdan nedenini anlamadığım bir şekilde hoşlanmıyordum.
Chan Yeol ile bu akşam konuşmam gerektiğini kafama koyup kasaya gelen insanlara yardımcı olmaya başladım. Zaten geneli masada ödüyordu. Kasa dinlenmek için iyi bir bahaneydi...
●●●
Mesai saati bittiğinde üzerimi değiştirmek için soyunma odasına gittim. Hüsna içeri girdiğinde hızlıca yanıma geldi ve beni köşeye çekti.
"Bugün olanlar da neydi?"
"Neyden bahsediyorsun?"
"Lay ve sen çıkıyor olamazsınız."
"Doğru düşünce. Çıkmıyoruz."
"Neden öyle dedi o zaman?"
"Chan Yeol'un beni istemeyerek dışarı çıkarttığını görünce aklına ilk bunu yapmak gelmiş."
"Saçma."
"Bence de."
"Bu işin içinde bir iş var Elif. Lay zeki bir adam. Aklına gelen ilk fikirle hareket edecek bir insan da değil."
"Ne olabilir ki?"
"Bilmiyorum."
"O zaman yapacak bir şey yok. Şimdi ben Chan Yeol'un yanına gideceğim."
"Neden?"
"Benimle konuşmak istediği şeyi merak etmeye başladım."
"Hayır. Açıklama yapmak için gidiyorsun."
"Neden açıklama yapayım ki?"
"Onu da sen bileceksin."
"Ne saçmalı-"
"Neyse o zaman... ben eve gidiyorum. Yarın görüşürüz."
"😒Görüşürüz."
Hüsna odadan çıktıktan sonra kendi kıyafetlerimi giyip iş kıyafetlerimi dolaba koydum. Hiçbir şey unutmadığımdan emin olduktan sonra hızlıca kafeden çıktım ve bir taksiye bindim. Otobüs bekleyecek kadar sabrım yoktu.
Chan Yeol'un evinin önüne geldiğimde derin bir nefes aldım. Saat on buçuktu ve doğal olarak hava zifiri karanlıktı.
İçimde neden olduğunu anlamadığım bir heyecanla kapıyı çaldım. Uzun bir bekleyişten sonra -ya da bana öyle gelmişti- kapıyı güzel bir kız açtı.
"Buyrun?"
"Chan Yeol içerde mi?"
"Evet. Chan Yeol gelir misin?!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR YIL
Teen FictionSadece bir yıl sürecek bir hikaye... {Bir yıl dedim kendime, bir yıllığına gideceğim ve döneceğim. Ailemi bulacağım ve onlara kavuşacağım. Sonra da hayatıma kaldığım yerden devam edeceğim. Tabii her şey planlandığı gibi gitmiyordu. Her şey bizim ist...