Yavaşça gözlerimi açarken kasıklarımda hissettiğim ağrıyla yüzümü buruşturdum. Xiumin'e sarılma ihtiyacı hissedince de arkamı döndüm fakat az önce önümde olmayan kişi arkamda da yoktu. Neredeydi bu şimdi?
Üzerime giyebileceğim temiz bir kıyafetim olmadığı için duş aldıktan sonra kullandığım havluyu vücuduma sardım yavaşça kalktıktan sonra. Ağır adımlarla yürümeye başladım ve kapıya gittim. Koridora çıktığımda ne taraftan gideceğimi şaşırmıştım çünkü hem ev büyüktü hem de evi hiç tamamen gezmemiştim. Evin üst katına bile sadece yatak odasına gelmek için çıkmıştım Xiumin ile birlikte. Alt katı bile bilmezken şimdi üst kattaydım kısacası.
(İki koridorun sonunda da merdiven var gençler.)
Sağdan gitmeyi tercih edip merdivenlerden inmeye başladım. Yürüdükçe canım acıyordu ama Xiumin'i bulmalıydım.
"Xiumin?"
"Evde misin?"
"Min Seok?"
"Evdeysen ses verir misin?"
"Sevgilim?"
Ses yoktu. Mutfağa doğru ilerledim ve geçerken salona da baktım. Sonunda mutfakta bulmuştum onu. Arkası kapıya dönüktü.
"Xiumin?"
Bana döndü. Kötü görünüyordu.
"İyi misin? Ne oldu?"
Gözlerim onun elindeki telefona -daha doğrusu telefonuma- kaymıştı.
"Gece sana birkaç tane mesaj gelmiş."(Xiu)
"Kimden?"
"Bilmiyorum. Kayıtlı değil."
"Seni sinirlendiren ne peki?"
"Mesajların içeriği."
"Mesajlarıma mı girdin Xiumin?"
"Az önce de ısrarla mesaj atıyor ve ısrarla arıyordu. Dayanamadım. 50 tane mesaj gelmesi ve 27 kez aranman garipti."
"Bakabilir miyim? Artık neden sinirli olduğunu merak ediyorum çünkü."
Xiumin telefonu bir anda üzerime fırlattığında son anda tutmuştum. O kollarını göğsünde birleştirip tezgaha dayanırken ben de mesajları açtım. Cidden 50 civarı mesaj vardı ve...
"Xiumin..."
Ona baktım.
"Bunlara inanmış olamazsın değil mi? Dün geceden sonra bunlara inanmadığını söyle bana."
Gözlerim dolmuştu şimdiden. Mesajlar beni aldatan eski sevgilimden gelmişti. Beni özlediğini, Kore'ye geldiğini, bugün buluşmak için sözleştiğimizi unutmamamı ve daha fazlasını yazmıştı. Benim onu özleyip özlemediğimi bile sormuştu.
"Fazla inandırıcı görünüyorlar Hüs-"
"Siktir git Xiumin!!! Gerçekten dün geceden sonra bunlara inanman çok kırıcı ve sinir bozucu! Pişman olmayacağımı söylemiştim fakat şuan hayatımdaki en büyük pişmanlığımı yaşıyorum!!"
Hissettiğim acıya aldırmadan üst kata koştum ve dün girdiğimiz odayı buldum. İçeri girdiğim an gözümün önüne dün gece yaptıklarımız gelmeye başlamıştı. Gözlerimi kapatıp kafamı iki yana salladım ve yerdeki kıyafetlerimi topladım. Tam giyinmek için banyoya girecektim ki Xiumin kolumdan tutup kendine çekti beni ve sarıldı bana. Ben geri çekilmek için direnirken o beni sıkı sıkı tutuyor ve saçlarımı okşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR YIL
Teen FictionSadece bir yıl sürecek bir hikaye... {Bir yıl dedim kendime, bir yıllığına gideceğim ve döneceğim. Ailemi bulacağım ve onlara kavuşacağım. Sonra da hayatıma kaldığım yerden devam edeceğim. Tabii her şey planlandığı gibi gitmiyordu. Her şey bizim ist...