Kendi rekorumu kırarak, yazdığım en uzun bölümü yazdım. İyi okumalar :)
-
Bir yandan Mehmet bir yandan Leon, ikisi de gözlerini bana dikmiş bakıyor. Vasili bir şeyler söylüyor fakat Mehmet'in gözü hiç benden ayrılmıyor.
"Bugün seni karargaha götürmek isterim. Teğmen Leon eminim zevkle size yardımcı olacaktır."
"Çok sevinirim Kumandan Vasili."
"Ne kadar zevkle yardımcı olacağımı tahmin edemezsiniz."
"Teğmen Leon, bir şey mi söylediniz yoksa?"
"Hayır, Kumandan Vasili. Hayır. Tabiki zevkle yardımcı olacağım kendisine."
Leon yumruğunu sıkıyor. Kimsenin göremeyeceği şekilde elini tutup kulağına fısıldıyoum. "Unutma, hiç kıskanç bir adam değilsin." Leon bana dönüp gülümsemeye çalışıyor. "Tabiki değilim." diyor ve tabağına bakıyor. Mehmet Vasili ile konuşmalarının sırasında masada duran elimi tutuyor.
"Hilal'de eski arkadaşımdır." Leon tahmin edemediğim bir hızda ayağa kalkıyor.
"Bak, seni anlamaya çalıştım. Eski arkadaşıdır falan dedim ama! Gözümün önünde kızın elini tutuyorsun!" Mehmet'te ayağa kalkıyor. "Ben seni hiç anlamadım Teğmen! Misafirinize böyle mi davranıyorsunuz?!" Leon ve Mehmet'in arasında bir adım kaldığında Leon "Hayır. Böyle davranıyoruz!" dedi ve Mehmet'in yüzüne bir yumruk geçirdi. Hemen masadan kalktım. Leon'u elinden yakaladım ve Mehmet'e doğru ilerlemesini engelledim. "Sen nasıl bana yumruk atarsın!" diye bağırdı Mehmet ve o an ikisinin arasına geçtim. Durup, bana baktılar. Vasili ve Veronica Hanım'da ayağa kalkıyor. "Teğmen Leon! Odanıza geçip, beni bekleyin! Hemen!" Leon kolumdan kurtulup merdivenlere yöneliyor. Mehmet'e son bir bakış atıp Leon'un arkasından gidiyorum. Leon odasının kapısını çarparak kapatıyor. Hemen arkasından odasına giriyor.
"Leon-"
"Ne var Hilal?! Ne var?!"
"B-ben.. Neden böyle bir şey yaptın?"
"Neden yaptım biliyor musun Hilal?! Ben seni ne zorluklara karşı gelerek, ne zulümler çekerek kazandım! Hayatımın hediyesiydin sen! Elini tutabilmek için neler yaptım ben?! Ama o herif gelip kılını kıpırdatmadan gelip senin hayatının merkezine girdi! Şimdi ne olacak biliyor musun?! Babam gelecek ve beni görevden alacak, hangi görev dersen her görev! İnsanlara yardım ettiğim her görevden! Sırf seni hiçbir şey yapmadan sahiplenen o adamın yüzüne bir tane yumruk geçirdim diye!"
Gözlerim doldu, bu kadar mı zarar vermiştim ona? Bu kadar mı yaralamıştım kalbini?
"Le-leon."
Kapının açılmasıyla aniden arkama dönüyorum. Vasili bana bir bakış atıp Leon'a dönüyor.
"Teğmen Leon, ikimiz konuşalım isterim."
Apar topar dışarı atıyorum kendimi. Odama giriyorum. Kapıyı kapattığım an yere çöküp ağlamaya başlıyorum. Çok kırılmıştım, bu söylediklerine Leon'un. Bana ilk defa bağırmıştı. Aslında haklıydı. Ona bu kadar az açıklama yapmış olmam ve Mehmet'in bir anda elimi tutması. Bir süre sonra yan odadan yani Leon'un odasında gürültülü sesler gelmeye başladı. Galiba duvara vuruyordu, ya da birkaç bir şey kırıyordu. Sesin geldiği duvara gittim ve çöktüm. Elimi duvara koydum. Ağlamam hıçkırıklara dönüştüğünde Leon'un odasından gelen seslerde fazlalaştı. Sesler kesilince ağlamaktan gözlerimin kızarıp, şiştiğini fark ettim. Ağlamak o kadar yormuştu ki şu an bile beni, oracıkta yerde uyuyakalmışım.