B Ö L Ü M 71

877 41 38
                                    

Bölüm ithafı;

smilegirllll

Hemşire bebeği Leon'a uzattı ve gülümsedi.

"Tebrikler, bir erkek evladınız oldu."

Leon bebeğine büyülenmiş gibi bakıyordu. Onu kucağına aldı lakin pek beceremediğinden Veronica oğlunun ellerini sağlamlaştırdı. Bebek, battaniyenin içinde kaybolmuştu. Küçücüktü. Veronica gülümsedi ve bebeğin yüzünü okşadı.

"Leon, aynı sen."

Leon güldü ve gözünden düşen bir damla yaşa izin verdi. Çok mesuttu. Sevdiği kadın ile ikisinin bebeğini tutuyordu şu an elinde. En kendinde olan kişi Ayşe teyze hemşireyi durdurdu.

"Hilal kızım'ı görebilecek miyiz?"

Leon hemen kafasını kaldırıp hemşirenin cevabını bekledi.

"Kocası ve oğlu girebilir. Üst kattaki odalarda."

Leon herkese gülümsedi ve bebeği miterasının gösterdiği gibi tutmaya özen göstererek merdivenlerden çıkmaya başladı. Hemşirenin gösterdiği odaya girdi. Hilal yatakta yatar vaziyette, saçları dağılmış, terlemiş ve bitkin bir halde duruyordu. Leon'u fark edince ellerini istemsizce onlara uzattı.

"Leon.."

Leon, yatağın kenarına oturdu ve bebeklerini Hilal'in kucağına verdi. Hilal gücü kalmamış bir halde bebeği kavrarken gözyaşları çoktan akmaya başlamıştı.

"Ç-çok güzel Leon."

Leon ikisininde başını okşadı ve Hilal'in alnına bir öpücük kondurdu.

"Hemde dünyanın en güzel bebeği. Bana bu güzel hediyeyi bahşettiğin için çok teşekkür ederim."

Hilal yarı ağlar yarı güler vaziyette Leon'un yanağını okşadı. Oğlunu öpüp kokladı.

"Oğlumuz.. İsmi ne olacak?"

"Sen ne istersen Hilal'im."

"Charles diyorduk ama ben Andreas olmasınıda isterim. Ya sen?"

"Andreas çok anlamlı. Ne dersen kabul."

"O zaman Andreas olsun."

Hilal oğluna bakıp gülümsedi ve kolları artık onu tutamaz hale gelince hemşire işaret verdi ve Leon bebeği alarak çıktı. Hilal ise itiraz edemeyecek kadar yorgun düşmüştü. Leon tekrar ailesinin yanına indiğinde bebeği onlara doğru hafifçe kaldırıp,

"Andreas." dedi.

Vasili oğluna sarıldı ve torununun yanağını okşadı.

"Erkek.. Yunan'ı gözüm arkada bırakmayacağım."

Leon gözlerini devirdi, Veronica oğlunun elini tekrar düzeltti ve omzuna dokundu.

"Öğreneceksin, paterası."

Leon 'pateras' kelimesini duyunca gülümseyerek oğluna baktı. Ağlamaya başlayınca birkaç saniye salladı ve kafasını boynuna koydu. Andreas anında sakinleşirken Leon oğlunun sırtını sıvazladı.

"Paterasın seni seviyor, oğlum."

-

Andreas'ı konağa götürmüştü Veronica. Hilal'de çıkacaktı bugün. Leon ona ceketini giymesinde yardımcı oldu ve işlerini hallettikten sonra hastaneden çıktılar. Faytonla konağa geldiklerinde Hilal oğlunu görmek için sabırsızlanıyordu. Leon karısını faytondan indirip eve girmesinde yardımcı oldu. Girer girmez Veronica, Hilal'e sarıldı.

"Tebrik ederim kızım."

"Teşekkür ederim anne."

"Kusura bakma Hilal kızım. Babasına benziyor bizim küçük oğlan."

Ayşe teyze gülerek Hilal'e baktı. Hilal'de tebessüm etti ve yukarıdan gelen ağlama sesiyle heyecanla Leon'a baktı.

"Yukarıda seni çok özleyen biri var Hilal."

Hilal gözlerinin içi parlayarak dünyanın en güzel şarkısını dinliyormuşçasına büyülenmişti. Leon'u çekiştirerek yukarıya çıktılar. Hilal odalarının kapısını açınca gördüğü mavi beşiğe hızlı adımlarla ilerledi. Andreas miterasını görünce hemen parmağını tuttu. Veronica ise Dmitry ile yaşadıkları aklına gelince gelini ile torununu ağlayarak izlemeye başladı. Hilal, oğlunu kucağına almış kokusunu içine çekiyordu. Her şeyiyle minik bir Leon'du oğlu.




HİLAL LEON Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin