B Ö L Ü M 62

946 35 83
                                    


"Nasıl oldun Hilal'im? Ben karargaha giderken pek iyi değildin."

Leon, yataklarında halsizce yatan Hilal'e baktı. Hilal onu görünce hemen gülümsemiş, iyi olduğunu söylemişti. Lakin Leon tabiki inanmamıştı. Yatağa oturdu Leon ve Hilal'in saçlarını okşadı. Moraran göz altlarını ovuşturdu Leon.

"Bekle, hekim çağıracağım."

"Hayır, Leon lütfen ortalığı ayağa kaldırma! Bir şeyim yok benim."

Hilal tekrar öksürdü ve Leon'un elini kavradı.

"Sen yanımda olursan eminim sabaha iyileşeceğim."

Leon gülerek Hilal'in yanına uzandı. Hilal onun kitabına uzandı ve Leon'a verdi.

"Okumayacağım."

"Ama sen her gece yatmadan okursun."

"Bugün değil. Bugün sen iyi olana kadar gerekirse sabaha kadar seni izleyeceğim. Eğer gece kötüleşirsen yarın hastaneye götüreceğim seni."

"Leon, sende fazla abartmadın mı? Allah aşkına, lütfen. İyiyim ben."

"Size güvenebilir miyim küçük hanım."

"Elbette."

"Tamam o vakit güveniyorum."

-

Hilal kapıda Leon'u uğurluyordu. Leon'un uzun uğraşları ile Hilal hastaneye gitmeyecekti bugün.
Leon tam Hilal'i öpecekken bir ses duymalarıyla Hilal biraz çekildi.

"Leon?" 

Ali Kemal, merdivenlerden inip hızla ikisinin yanına ulaştı.

"Efendim?"

Hilal, ikisinin mesafeli konuşmasını anlıyordu çünkü sadece Veronica, Ali Kemal'e tam anlamıyla alışmıştı. Leon ise Ali Kemal'in miterasına mesafeli davranışlarından dolayı kızgındı.

"Bende geliyorum. Dışarıda işim var."

Ali Kemal,  Leon ve Hilal'in arasından geçti ve dışarıya çıktı. Leon tekrar Hilal'i belinden kavradı. Tam dudaklarına uzanmıştı ki Ali Kemal arkasını dönüp ikisine baktı. Hilal,  Leon'un düğmelerini düzeltiyor gibi yaptı.

"Görüşürüz."

Hilal ikisine bakıp yavaşca kapıyı kapattı. Veronica merdivenlerden iniyordu. Hilal ona gülümseyerek yanına gitti.

"Anne? Sana kahve yapmamı ister misin?"

"Hilal, kızım. Bu gözlerinin hali ne?"

"Ne olmuş gözlerime anne?"

"Morarmış,  kızarmış. Daha ne sayayım."

"Uykusuzluktan anne."

"Ayşe! Gelinimle bize kahve yapar mısın?"

"Tabiki, Kirya."

"Yok, ben içmeyeceğim."

"Hilal, karşılıklı oturup kahve içtiğimiz mi var? Hadi, lütfen."

Veronica, Hilal'in elinden tutup oturttu. Kendiside karşısına oturdu.

"Nasıl gidiyor bakalım evlilik?"

"İyi gidiyor anne, biliyorsun birbirimizi çok seviyoruz."

"Bilmez miyim."

Ayşe, kahveleri ikisinin ortasına bıraktı. Hilal kahveye baktığı an midesi alt üst olmuş gibi birden öksürdü. Öyle bir öksürdü ki gözleri dolmuştu.

"Hilal, ne oldu?"

"Kahve anne. Şu sıralar pek içemiyorum kahve. Midem hassas."

"Kızım hastasın sen. Bende zorladım seni. Hadi, odanıza çık. Akşam yemeğine kadar uyu biraz."

"Tamam anne. Teşekkür ederim."

Hilal odalarına çıktı ve yatağa uzandı.  Midesi tekrar bulanırken derin bid nefes aldı ve yorganı üzerine çekti.

-

"Hilal!"

Hilal, Yıldız'ın sesini duyduğu gibi hızla yatağından kalktı ve kapıyı açtı. İki kardeş birbirlerini görür görmez sarıldı. Hilal, Yıldız'ı tuttu ve içeriye girmesini sağladı ardından kapıyı kapattı.

"Abla, ne işin var senin burada?"

"Hoşgeldin demek yerine söylediğin şeye bak."

"Aman abla, sende."

Yıldız tekrar güldü ve Hilal'e sarıldı.

"Hilal, bak bakayım bana. Gözlerine ne oldu senin?"

"Yok bir şey abla. Biraz hastayım sadece."

"Hilal Hanım! Akşam yemeği için aşağıda Kirya sizi bekliyor."

"Tamam! Geliyorum!"

Yıldız, Hilal'e tekrar güldü.

"Hilal Hanım."

Hilal'de kıkırdadı ve üstüne son kez baktı. İki kardeş kol kola aşağıya inmeye başladılar.







Tamam sonunda bölüm atabildim! 😂

HİLAL LEON Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin